- 2372 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Dallamalardan Sallamalar – Komedi
Dikkat! Söylediğim gibi, burası ciddi insanların ülkesi. Bu bilgiyi size yazdıklarımla beraber vermek istiyorum, kulak verin lütfen. Eğitim, hoşgörü, insanlık ve zeka düzeyi düşük toplumlarda, komedinin zirvede olduğu bir noktada olaylar hiç beklenmedik bir şekilde, bir faciaya ve büyük bir trajediye dönüşebiliyor, aman dikkat! Burasi ciddi insanların ülkesi, korkusuzca gülebileceğinizi sanmayın…
Komedi yaratmak zor bir iş degil.
İnsan pisikolojisi üzerine sağlam gözlemleriniz varsa, trajedik durumları irdelediğinizde, komedi
denen durum kendiliğinden ortaya çıkar.
Trajedik durumları irdeler ve onların üzerine eğilirken, gözardı etmemeniz gereken ahláki ve etik kurallar vardır.
Bu kurallara uyarak, şahısları rencide etmeden bu komedik nüanslari o olayların içinden tutup çıkarabilirsiniz.
Asıl komedi bireysel değildir. Asıl komedi toplumsal ve konumsal komedidir. Bireyle dalga geçmek ve onu alaya almak,
komediden daha çok bir palyançoluktur. Konumsal komedi kişiye yönelik olmayıp, olayların içinde kişileri de barındıran
gerçeküstü bir durumdur, inanılması zordur ve yer yer gerçektir ama buna rağmen gerçekdışıdır, inanılması zordur.
Komedi, sürreal (gerçeküstü) bir olasalıktır.
Örnek veriyorum;
İbrahim Tatlıses´i hiç sevmeyen bir kişiyle, uzun uzun tartışmanız yerine, yaratıcılığınızı kullanarak, şöyle bir enstantene
yaratırsanız ne olur?
- Dün gece anneni İbo Show´da gördüm, ağlıyordu.
O kişinin bütün savunma mekanizmalarını bir anda yerle bir edeceksiniz, bu kesin. Hangi birine karşı savunmaya geçsin ki?
İç dünyasında bir karizma yıkımına uğramasını nasıl tamir edeceğini bilemediği bir şaşkınlığa düşüverecek.
Sizin söylediginiz bu imkansız olayın, imkansızlığını size anlatmak için ne savunma seansları düzenleyecek.
İşte komedi burada başlıyor, zekanın devre dışı kaldığı noktada,komedi, zekanın doruk noktasına ulaştığı noktada da başlayabilir.
İnsanlar sallamaları ciddiye aldılar mı, yandılar, sallamakta zor birşey değil biliyorsunuz. Ciddi bir ülkede yaşayan ciddi insanlarla
beraber yaşadığımız için de işimiz hiçte zor değil. Atıyorum, atabildiğim kadar. İspatlasın deyyus öyle olmadığını, bende burada
katılayım gülmekten.
Komedi, sürreal (gerçeküstü) sandığımız bir gerçektir.
Örnek veriyorum;
En son yaşadığımız THY olayı. Haber gerçek, durum komedik ama gülmeye müsait değil, burada rencide edilen bir şahıs değil,
koskoca bir ülke ve insanları. Olay sonunda bir kişinin (aslında birçok kişinin) deyyusluğuna veriliyor ve başlıyoruz gülmeye.
İnanılmaz komedik bir durum var ortada. Olayı başından izlediğiniz de, ne kadar çok çaresizlik halkalarının birleşerek bir sürreal durumu
gerçeğe dönüştürdüğünü görüyorsunuz.
Şimdi havaalanlarında üstüne kırmızı çizgi çekilmiş deve resimli trafik işaretlerini düşlemeniz, hiçte yersiz değil.
Burası ciddi insanların ülkesi.
Dikkat!
Söylediğim gibi, burası ciddi insanların ülkesi.
Bu bilgiyi size yazdıklarımla beraber vermek istiyorum, kulak verin lütfen.
Eğitim, hoşgörü, insanlık ve zeka düzeyi düşük toplumlarda, komedinin zirvede olduğu bir noktada olaylar hiç beklenmedik bir şekilde,
bir faciaya ve büyük bir trajediye dönüşebiliyor, aman dikkat!
Burasi ciddi insanların ülkesi, korkusuzca gülebileceğinizi sanmayın…
Güncelliği hiç kaybolmuyor acı, tatlı gülümsemelerin...
Van´da deprem oldu. Başbakanlık açıklıyor, yardım istemiyoruz, uçakları havaalanına yığmaya gerek yok.
İki gün sonra, resmen otuz ülkeden yardım istedik.
Van´da deprem oldu, depremin şiddeti 7.2 deniliyor.
Van’da dün akşam meydana gelen 5.4 büyüklüğündeki artçı sarsıntı sonrasında koğuşlarından çıkarılmayan M Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki hükümlü ve tutuklular yatakları ateşe vererek isyan başlattı.
Bir adam çıkıp doğruyu söylüyor bu arada kazaren, hem kendini hem diğerlerini kastederek.
Kılıçdaroğlu “Hesap sormayıp milletvekili yaptınız”
Deprem burada, biz bilemiyoruz, ABD biliyor. Bunu da sorgulayacağız. Gördüğümüz tabloyu siyasallaştırmak değil, vatandaşlarla paylaşmak istiyoruz.
Ve devam ediyor.
Felaketin yaşandığı bir süreçte siyaset yapılmaz, kızgınlık olmaz. Tam tersi hepimiz birbirimizi kucaklamak zorundayız.
Nedense, hep böyle günlerde kucaklanıyoruz, aman beni kucaklamayın.
Dedim ya, ciddi bir ülkede ve ciddi insanlarla beraber yaşıyoruz ve işimiz zor.
Gelecekte, deprem olan şehir girişlerinde, üzerinde, " Dış ülkelerden yardım gelene kadar enkaz kaldırım çalışması yapmıyoruz." yazan tabelalarla karşılaşabiliriz.
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, depremin ardından Van’da çadır konusunda bu kadar yüksek bir talep beklemediklerini belirterek, “Evi yıkılan ve çadır ihtiyacı olan vatandaşımızın ihtiyacı karşılanmıştır. Ekstra çadır isteyenler için çalışmalar sürüyor” dedi.
Depremde, extra çadır isteğinde bulunan kim? Bir çadır alıp, ikincisini isteyen mi var?
Biliyorum, suç bizde.
Extra akıl testi yapmadan, hesap sormayıp milletvekili yaptık sizleri.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.