- 1637 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
DEVLETİN RUH İKİZİ/ 5 Çayında Kıtlama
Vatan dediğin neydi ki... Bir avuç toprak kadardı. Onu büyüten içinde olanlardı. İçinde anam, bacım, dostum, arkadaşım vardı. Ustam, hocam, komutanım, iş ortağım hep oradaydı. Sevdam göğsünün üzerinde nazarlık gibi durandı. Ben sevdasını sürdüm, başkaları nemalandı…
Siz hiç VATAN uğruna şehit verdiği oğluna havuz başında ağlayan, cenazeye jeep ile gelen bir şehit annesi gördünüz mü? Ne oluyorsa gariban halka oluyor
Allah bu insanları ağlatanları da ağlatsın.
Bu vatanın nimetleri başka kapıya, bekçiliğini yapmak, uğruna ölmek de hep garibana düşüyor ne hikmetse... O insanlar daha güvenle jeeplerine binebilsinler, huzurla işlerine gidebilsinler, Ankara daha güvenli bir ortamda kursun kuruştursun, aklını canına takmadan daha iyi kurgulasın diye yoksulluktan evinin elektriği kesilmiş anaların oğullarına ihtiyaç var...
Bir avuç insanın huzuru için vatan millet sakarya durumları işte...
Keşke şöyle yürekten ve insan olduğumuzu unutmadan “bu vatan bizim” diyebilme keyfini doyasıya yaşayabilseydim...
Keşke hiç korkmadan, doğu-batı ayrımına düşmeden karış karış bu toprakları gezebilseydim…
Keşke Kürtçe öğrenmeye çalışsaydım İngilizce kadar, Türkçe öğretseydim Fransızca öğrettiğim kadar. Sadece birbirimizi daha iyi anlayabilmek için. Sevginin dili olmasa da küfrün ve nefretin dili var. Ondan zaten bu dil dil diye ayrımlar.
Keşke kızıma “jiyan” ismini yüreklice koyabilseydim, keşke “rojda”ları daha çok sevebilseydim, keşke onlara beni sevmeyi öğretebilseydim…
Onunla damda yatıp yıldızları sayabilseydim keşke, okul yolunda saatlerce yürüyebilseydim aynı türküyü dinlemek için, onunla dağa çıkıp koyun güdebilseydim, sorabilseydim keşke bir anaya oğlu neden dağa çıkmış, dağda ne kadar mutluymuş
Ve yine bir babaya kızını dağa göndermek yerine neden okutmadığı. Belki görürdüm babanın çaresizliğini, imkânsızlığını….
Yaşadıklarını dinleyip yaşamadıklarını yazabilseydim keşke, ona bu kadarcık borcum olduğunu görebilseydim.
Âşık olan bir gencin gözlerindeki çaresizliği hissedebilseydim keşke sırf sevdiği kendi halkından olmadığı için.
Dağa çıkmanın tek çare olduğunu gören körpecik yüreklerin neyin altında ezildiğini, dağa çıkarsa önemsenmenin ne demek olduğunu görebileceğini düşündüğünü anlayabilseydim. Evini, ocağını, yediği sıcak aşı, ısındığı ateşi bırakıp hangi şartların onu oraya gönderdiğini tespit edip yok edebilseydim keşke bu gerekçelerini. Dağa çıkacağına bana 5 çayına gelseydi mesela. O kıtlama içerdi çayını, ben süt katardım belki ama aynı demlikten süzülürdü bardaklarımıza.
Şimdi bakıyorum da orada da hep garibanlar ağlıyor. Yok mu oranın da paragöz babaları? “Yatırımlarını bu topraklara yap” diyebilseydim,” İstanbul da ki yatırım seni büyütmez, cebini büyütür ancak, cebi büyük olanın gönlü küçüktür, yüreğini büyüt” diyebilseydim.
O dağlardan çiçekleri koparıp kendi bahçeme dikmek yerine koklamaya o dağlara gidebilseydim. Gitmek için önce daha çok yollar, okullar, hastaneler, fabrikalar yapabilseydim. Ülke yatırımını sözde değil eylemde oraya yönlendirebilseydim, o insanlara batıya gitme alternatifine karşı batı kültürünü oraya taşıyabilseydim. Emek verseydim de önce sonra emek isteseydim. Senin dilin, senin halkın, senin inancın” diye bölücülük yapacağıma, “Kürtsün” diye bağıracağıma, “batının da senden öğreneceği çok şey var, diline ve kültürüne sahip çık, onlar bizim” diyebilseydim…
Ne çok şeyi değiştirmek düşüyor insanın aklına… Keşke ne çok şeyi değiştirebilseydim, ne çok şeyi.
Adını siz koyun “ne çok şeyler” in artık…
Herkesin sebebi benimkine benzemez.
İnsanın tek başına “devlet” olası geliyor, insanın eline bir sihirli değnek alası geliyor, insanın içindeki tüm sevgiyi boşaltası geliyor, insanın deli gibi haykırası geliyor
“yanlış yerde aradık ruh ikizlerimizi… Devletin ruh ikizi olamadık yazık ki”
Sevgi Dündar/25ekim2011
YORUMLAR
biz türklerin kürtler ile bir alıp veremediği yok..
hepimiz bu vatanın çocuklarıyız..
bayrağımız ise bir..
bana göre doğuda çok daha farklı rantlar dönuyor ..
sami hocama tamamen katılıyorum..
rahat durmayan taraf ortada..
asıl önemlı mesele ise hiç uğruna onca ölen ..
bu vatanın yetiştirdiği aslan parçası asker gençlerimiz..
ruh ikizimi?
vallahı arayan bullur..
Sevgi Dündar
ben de bir anneyim. ve her evlat birer aslan parçasıdır elbette. bizim savunduğumuz hiç bir aslan parçasının hayatını yitirmemesi...bu ölümlere dur demenin bir yolu olmalı...öldürmek çare değil... ne kürt halkı için ne de türk halkı için...
savunduğumuz nokta burası bizim. elbette ki teröre lanet yağdırıyor ve ölen her gence tarifsiz bir üzüntü besliyoruz.. bizm sorguladığımız bu gençlerin neden öldüğü..ister dağın arkası ister dağın önü...
ruh ikizini bulanlara da huzura muhtaç kalmamalarını diliyorum...ruh ikizli huzursuzluk çok sancılı bir durum çünkü..
teşekkürler fikir açıklığı ve samimiyet için...sevgiyle..
Okudum ve benim de bu konuda keskelerimin cok oldugunu gördüm.
Saygi ve selamlarimla.
Sevgi Dündar
sevgi ve selamlar...
Yazı çok güzel ve anlamlı fakat başlığındaki 5 Çayında kıtlamayı anlayamadım. Bizim Kıtlamamız vardır...Bir Karslı olarak iyi bilirim kıtlamayı lakin 5 Çaylarımız yoktur bizim...İngilizlere aittir o ( Five O'clock tea ) Her neyse vardır bir hikmeti mutlaka...
Keşkelerinizi yerine getirmek de çok zordu neden mi? Anlatayım: 1983-1989 yıllarında öğretmen olarak görev yaptığım Batman'da ağalar bize baskı yapıyorlardı bu çocukların hepsine bol not verip sınıfı geçirin diye...'' Ağam tamam da üniversiteye filan giremezler böyle boş yetişirlerse'' dediğimizde de '' Zaten istediğimiz bu: Liseyi bitirsinler ki iyi kötü bir işe girebilsinler. Ağam bize iş diye kapıma dayanmasınlar...Öte yandan üniversiteye gitmesinler ki gözleri açılmasın '' diyorlardı. '' Ey benim bahtı kara öğrencim bakın ağalar neler diyor...Adam gibi sarılın derslerinize'' dediğimizde de o öğrencilerin babalarından dayak yiyenlerimiz oluyordu.
Bu işin bir yönü...Bir başka yönü de dağa çıkanların hepsi fakir, gariban insanların çocukları değildi...Kozluk civarında bir çatışmada öldürülen bir öğrencimin babası araba ve traktör lastiği satan zengin bir adamdı.
Dikkat edilmesi gereken şeyi gözden kaçırıyoruz. Çocuklarımız bir ayağı Kürt, öteki ayağı Türk olan çok büyük bir uyuşturucu rantının kurbanları...Son örneği Diyarbakır Lice'de yaşandı: 2 Ton esrar, bilmem kaç bin kök hint keneviri
Ama yine de sizinle beraber ben de keşke ruh ikizimizi bulabilseydik diyorum.
Saygılarımla adı gibi yüreği de Sevgi olan kardeşim..
sami biberoğulları tarafından 10/25/2011 3:31:59 PM zamanında düzenlenmiştir.
Sevgi Dündar
anlatmak istediğim KÜRT soyuna sahip olmadan da KÜRT olunabildiği ya da tam tersine işler durum. nice insanlar vardır TÜRK olmayıp da bu topraklar için canını vereceği...birlikte yaşamayı öğrenmek gerekiyor artık..daha doğrusu hatırlamak..biz yıllardır birlikte yaşayan iki halkız... sadece hatırlamak lazım, hepsi bu..
bu arada 5 çayına gelince...iki kültürü harmanlamak geldi içimden...sadece neden olmasınlarda gezinmekti amacım...ironi bu nedenle 5 çayına ve kıtlamaya dokunmuştur...:)
teşekkürler sevgili Sami...selamlar ...