- 1047 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
En Son Kimi Zamana Bırakmıştınız?
En son kimi zamana bırakmıştınız? Geriye dönüp baktığınız da bıraktığınız kişi hala orada bir yerlerde duruyor. Siz görmüyorsunuz belki ama oralar da. Belki çok eski bir zaman diliminde bırakmıştınız onu, hatırlamıyorsunuz bile. Ama o, orada...
Oysa zaman hiç durmadı, durmayacak da, sürekli akıyor. Zaman oku daima ileriyi gösteriyor. Siz de durmadınız! Aynı değilsiniz. Zamanla birlikte sizde aktınız, gittiniz, değiştiniz... Ama O? O hala orada, bıraktığınız yerde. O hiç değişmedi mi? Zaman asla durdurulamazken o nasıl kaldı orada?
O da kendi önünde ki ihtimallerden birini seçip, size açmıştı kapısını. Siz onu zamanın merhametine terk ettiğiniz de; O da bir diğer kapıya yöneldi. Yani O da durmadı. Zaman gibi, sizin gibi... Şimdi bir yerlerde, başka hayatlarla, bambaşka hayatlar yaşıyor.
Ama onlarca, yüzlerce ihtimal arasından; onun hayatınıza dahil olma ihtimali, onunla olabilme ihtimaliniz, işte tam orada, zamanın; kapıyı onun suratına kapattığınız anında duruyor.
...
Her gün binlerce tercih bizi bekler. Seçim yapmamız ve yürüyeceğimiz yolu seçmek için her gün sayısız karar vermek zorunda kalırız. O kadar çok ihtimal var ki, hiç bir bilgisayar bu ihtimalleri hesaplayamaz. Biz bu sayısız ihtimalden birini seçer ve dur durak bilmeden zaman okunun gösterdiği yöne, hep ileriye gitmeye devam ederiz. Her saniye yepyeni bir karar, yepyeni bir tercih demektir. Belki saniyeden daha da küçük zamanlar da yaparız seçimlerimizi.
Bir karar almak yepyeni bir kapı açmak demektir. Tercihinizi yapar, kapıyı açar ve ileriye yürümeye devam edersiniz. Sonra yeni bir tercih, yeni bir kapı. Sonra tekrar bir tercih, sonra tekrar... Ya da bir yola benzetirsek, hayat yolunuz her saniye onlarca yol ayrımıyla kesişir. Önünüzde onlarca hatta yüzlerce ihtimal vardır. Seçiminizi yaparsınız, tercihiniz sizi yeni sokaklara götürür. Sonra tekrar yol ayrımları, yeni tercihler...
Şanslı insanlar bu yol ayrımların da en doğru tercihi yapanlardır. Peki ya doğru yol nedir? Hangisidir? Esasında yaptığımız her tercihle, yeni bir kapıyı açarken, onlarca kapıyı hiç açılmamak üzere sıkıca kapatırız. Bir seçimimiz geleceğimize dair sayısız yeni ihtimali doğururken, tercih etmediğimiz onlarca ihtimal yok olur. Ve her yok olan ihtimal kendisiyle birlikte onlarca ihtimali de yok eder. Yaptığımız her tercih gelecek zincirinin ilk halkasıdır işin özü. Tercih dışı bıraktığımız kapılar ise, zincirimize bir daha asla eklenmeyecek milyonlarca halkayı temsil eder.
...
İşte O’nu, onunla olabilme ihtimalini, açmamak üzere kapattığınız onlarca kapıdan birinde bıraktınız. Onu zamana bırakmak, zamanın o anında O’nu asılı bırakmaktan başka bir şey değildir. O, bıraktığınız o yerde duruyor. Geriye dönme ihtimaliniz yok. Şanslıysanız, onu orada bırakmak doğru bir tercihtir. Ama şans o an sizden yana değilse? O zaman yaptığınız hatalı seçimler sonucu karşınıza çıkan başka yüzler sizi incitebilir. Belki bir zaman sonra ’keşke’ ile başlayan cümleler dökülür dudaklarınızdan. Kim bilir? Hayat bu...
Zaman her şeyin ilacıdır cümlesi kimi zaman doğrudur. Ama bazen zamanın hiç bir şeye ilaç olmadığı anlar vardır, bazen ilaca muhtaç bırakan da zamanın ta kendisidir.
Birini zamana bırakmadan önce iyi düşünün. Zaman akıyor ve geri dönüş yok. Alacağınız yeni bir kararla açmamayı düşündüğünüz kapının ardında, sizinle her anı yaşamayı hak eden, sizi hak eden biri olabilir. İyi düşünün.
...
Ama işin doğrusu; hayat her daim, zamana bırakılmayı hak etmeyecek, sizin için doğru olan insanları karşınıza çıkartacak kadar da şahane olmuyor.
En son kimi zamana bırakmıştınız? Bir düşünün.
Ben de onları zamana bırakırken, kapılar bir daha açılmamak üzere kapandı üzerlerine.
Neyse ki; onları zamana bıraktığım an, şansımın bana güldüğü nadir anlardan biriydi.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.