- 1854 Okunma
- 27 Yorum
- 0 Beğeni
O gece !
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Nevin: 53 yaşında
Kemal: 56 yaşında: Marangoz: Evli
Nazım: 62 yaşında: Emekli polis: Evli ve üç çocuk babası.
Kan kokusu ve dehşetli çırpınışlar vurmuştu geceye damgasını...
Kemal beyin; yüzünün sol yanında, gözünün altından başlayarak, çenesine doğru uzanan derin bir bıçak yarası vardı.
Birde; göğsünde derinliği yer yer yedi santime kadar uzanan derin kesikler...
Nazım beyin ise; biri sol göğsünün içinden, diğeri boğazına denk gelen kurşunlar, yerde elindeki kanlı bıçakla yatıyordu.
Her yer kan olmuş.Yeni boyanmış duvarların, kese kağıdı renginden eser kalmamıştı.
Ne olmuştu? Nasıl olmuştu da bu iki komşu bu vaziyete gelmişlerdi?
***
Nazım bey üç çocuk babası, altmışiki yaşında emekli bir polisti. Çocuklarının üçü de evlenmiş uzak şehirlere yerleşmişlerdi. Bir yıl önce, karısı kanserden vefat edince zor günler yaşamış hatta bunalıma girmiş, psikolojik yardımları ise reddetmişti... Ona göre hiç bir şeyi yoktu.Ama çocukları ve arkadaşları gün geçtikçe onun bu halinden ve davranışlarının garipliğinden dolayı uzaklaşıyorlardı. Hemen hemen bütün gününü evinde yada bahçesinde sebze yetiştirerek geçiriyordu. Kimseyle konuşmuyor, akşamları karanlık odasında televizyon izliyordu.
Kemal bey ve karısı kendi hallerinde hiç çocukları olmamış, orta halli insanlardı.Nevin hanım terzilikle, komşulara ufak tefek şeyler dikerek eşine destek veriyordu.Gerçi babasından yüklü bir miras kalmıştı, ama o yıllarca babasına dargın olduğu için mirasa el sürmüyordu. Kemal bey ise evlerinin yan tarafında açtığı küçük marangoz dükkanında verilen siparişleri yetiştirmenin derdindeydi.Haftada iki ve ya gerektiğinde üç kez kasabaya gider eksik olan malzemeleri ve evin giderlerini tamamlardı...
**
Üç ay önce köpeklerinin Nazım beyin bahçesine girip, tavuklarını kovalarken bahçeyi talan etmesinden dolayı münakaşaları olmuştu. Nazım beye ne söyleseler anlamıyor, kimseye dinlemiyor. “Sizlere bunu çok kötü ödeteceğim” diyordu. Komşularının araya girmesinden ve teskin edici konuşmalarından sonra Kemal bey ve eşi evlerine gitmişlerdi.
Sonrasında ise olaylar farklı gelişmeye başladı…
Kemal beyin kapısının önünde, bazen ağaçlara çivilenmiş, bazen de çitlere çakılmış yüzlerce not vardı.
-DEFOLUP GİDİN BURDAN !
-SİZE HAYATI DAR EDİCEM !
-YAPTIKLARINIZI SİZE ÖDETİCEM !
Bu garip olaydan bir ay sonra, Kemal bey hasta olduğu için evde kalmış, kasabaya gidip malzeme alması için arabaya binen eşi, arabaya konan el yapımı bomba sayesinde yaralı olarak kurtulmuştu.
Tek şüpeli vardı.Nazım bey !
Ama o iddiaları yalanlıyor böyle bir şey yapmadığı konusunda kendini savunuyordu . Halbuki bomba bulmak veya yapmak, yıllarca polis olan biri için hiçte zor değildi.
Dava devam ediyordu.Suçlu olduğuna dair herhangi bir bilgi ve belge olmadığı için tahliye edilmişti.
Asabi hareketleri her şeyi onun tezgahlayıp bu işin içinden sıyrılmaya çalıştığını gösteriyordu.Herkes tedirgindi.En çokta Kemal bey ve eşi Nevin hanım. Kemal beye göre hala üç ay önceki kinin devamıydı ve o gün kasabaya ineceğini tahmin etmesi güç bir şey değildi.Ne yazık ki eşine çarpmıştı piyango. Derin yanıklar ve acılar içinde kıvranan karısı Nevin hastanede yatıyor, tedavi görüyor, psikolojik destek alıyordu.Ama yaşadığı buhran onu derin bir girdabın içine doğru sürükleyecekti.
O gece.
Saat: 21.38
Kemal beyin kapısı çalındı!
Gelen Nazım beydi.Bir süre kapının önünde konuştular. Sonra sesler yükseldikçe kavga kaçınılmaz, dolayısıyla da boğaza gelip dayanmış bıçak damarı kesip akıtmıştı o gece kanı...
Sonuç: Kemal bey yüzünde ve göğsünde derin bıçak yaraları ile yaralı kurtulmuş,
Nazım bey ise göğsüne ve boğazına gelen kurşunlarla olay yerinde ölmüştü...
Kemal bey derin kesiklerin dikiminden sonra sorguya alınıyor.Herkes onun ağzından çıkacak cümlelere kulak kabartıyor.
Ertesi gün gazetelerde manşet:
KOMŞU DEHŞETİNİN İÇ YÜZÜ !
Kemal: O akşam; hastaneden eşimin yanından eve gelmiştim.Yorgundum.Bir an önce duş alıp uyumak istiyordum. Kapı çalındığı zaman gelenin Nazım bey olduğunu görünce şaşırdım.”Ne istiyorsunuz demeye kalmadı” bana hakaretler edip elindeki bıçağı yüzüme ve göğsüme saplamaya başladı. Kendimi korumak için duvardaki tüfeğimle ateş ettim.
Varılan sonuç: Nazım bey; zorla haneye tecavüz ve darp etmekten suçlu bulunmuştu.Ve bunu canıyla ödemişti…
Olay yeri inceleme ekiplerinin yaptığı inceleme ve otopsilerden alınan sonuç ise şuydu:
Nazım beyin ölüm saati ile Kemal beyin vücudundaki izler tamamen ters olduğunu ve bu kesiklerin Nazım beyin ölümünden sonra oluştuğunu gösteriyordu.
Bir üçüncü kişimi vardı? İşin boyutu farklılık kazanmaya başlamıştı. Zira evde çok fazla boğuşma izi yoktu.Yerde ki kan izleri ise arada duraklandığını gösteriyor bir bölgeyi işaret ediyordu.
Her şey yarım saat içinde olup bitmişti. Peki Kemal beyin yüzündeki ve vücudundaki izleri kim yapmıştı? Kemal beye göre Nazım beydi.
O zaman ya olay inceleme ekibi yalan söylüyordu.Yada Kemal beyin sakladığı bir şeyler vardı.
--Sonuç: Kemal bey uzun zamandan beri kurmayı düşündüğü dükkan için eşi Nevin hanımın babasından kalan mirası alması için baskı yapıyor hatta dayağa varan tartışmalar yaşıyorlardı. Nevin hanım ise o paraya “asla” el sürmeyeceğini söyleyip safını belli ediyordu. Nazım bey ile bahçe yüzünden olan tartışma herkesçe biliniyordu “Bunu kullanmalıyım” diye düşünmüştü. O gün "hastayım, kasabaya sen git ve gerekli malzemeleri al diye listeyi uzatmıştı karısına.Zavallı kadın; almadığı mirasa göz diken kocası tarafından arabaya konan bombaya doğru hayatının son adımlarını atıyordu. Bomba tam tesirini gösteremediği için Nevin hanım; sadece derin yanıklar ile kurtulmuştu.
Bu durumda Nazım bey tek sanıktı herkesin gözünde.
Ama ne yazık ki dava sürüyor ve aksi olduğu zaman hapse gireceğini biliyordu Kemal bey.O akşam hastaneden dönerken Nazım beyi görmüş ve " sizinle biraz konuşmak istiyorum.Bir ara uğrayabilir misiniz ? Demişti. Bir saat sonra Nazım bey kapıyı çaldı. Oturma salonuna geçtiler.Ve Kemal bey birden tüfeğe sarılıp Nazım beyin şaşkın bakışları arasında göğsünden ve boğazından dağ gibi adamı yere yıktı. Öldürmüştü.Katil olmuştu. Ama hapse girmeye hiç niyeti yoktu.
Her şey düşündüğü gibi gelişiyordu.Bahçe olayından sonra; kendisinin yazıp oraya- buraya bıraktığı tehdit notları, karısının durumu, sonra Nazımı eve çağırıp işlediği cinayet.Şimdi sıra kendini temize çıkarmak için yapacağı ve gerekli olan tek şey…
Geçip aynanın karşına baktı kendine. İki aydır kurduğu plan tıkır tıkır işliyordu. Gerçi karısını öldürmeyi başaramamıştı ama tedavi için mecburen alacaktı o mirası .Böylelikle dükkan hayalleri gerçek oldu.Sırıtarak baktı aynaya.Sonra dönüp Nazıma baktı. Bu aynaya bu şekilde son bakışı olacaktı. Maket bıçağını sağ eline alıp, sol gözünün altından, elmacık kemiğinin ortasından kesmeye başladı. Acısını duymuyordu.Çenesine kadar kesti. Kanlar akıyor ağzının içine doluyordu. Sanki kanı donmuş bir cani gibi, bıçağı göğsünün üzerinden göbeğine ve kasıklarına kadar kesti. Kan fışkırıyordu adeta. Ama Kemal bey donmuştu.Hiç bir şey olmamış gibi Nazım beyin yanına gidip onun, sağ eline maket bıçağını sıkıştırıp parmaklarını iyice kapatmıştı.
Oysa ki ilk başta Nazım bey dediği gibi ona saldırmış olsaydı o; Nazım beye ateş ettiğinde bıçak Nazım beyin elinden fırlayacaktı. Oysa sımsıkı duruyordu !
Kendince yaptığı tuzağın içine düşen Kemal bey, öbür boyu hapse mahkum oldu.Arkasında hala insanın tüylerini diken diken eden, aklın sınırlarını zorlayacak bir cinayet ve akıl almaz planların kendine pahalıya mal olacağını düşünemeden
Hırs: Bir insanı, insanlıktan çıkaran yeğane şey…
YORUMLAR
Alışmamalı..ne yapıp edip alışmamalı nefsin kara safahatının üçüncü sayfa amellerine..
İnsanın o güzel temiz fıtratına baharlar taşıyanlara yardımcı olabilsek bari..
Yeniden ta en derinden hatırlatmalı insana..insanlığını
Değerli kalemin o güzel yazıları bana daha anlamlı geliyor..
Zira batıl, tasviriyle kurgusuyla neresinden baksak ürpetiyor.
Saygı ve çokça selamlarımla
Ülviye Yaldızlıı
Güze,l teşvik edici sözleriniz bana güç veriyor.
Sayfamda görmek ayrıca onur verici.
Selam ve dahi hürmetlerimle hep.
geçte olsa güne gelen insanı sürekleyen dehşeti göz önüne seren yazınızı tebrik ediyorum kaleminiz daim olsun saygılarımla..
BİREYSEL SİLAHLANMAYA HAYIR
Ülviye Yaldızlıı
Teşekkür ederim okuyan gözlerinize yüreğinize bereket.
Ülviye Yaldızlıı
Sultanım yine taktiri haketin ve harika bir kurgu öyle böyle değil.. Okudum ve dedimki hürem bunun sonunu çok hoş bağlayacak sanırım bizim Kemal bey şizofreni dedim. seni severek okuyorum sen sosyal konuları, toplumsal sorunları güzel yerleştiriyorsun yazılarına canım sağol sen emi...
Ülviye Yaldızlıı
Sevgim- kalben ruh nur'uma...
Bu güzelim eserin güne düşmüş olması ayrı bir sevindirici durum...O güzel yüreğin ve kalemin taim olsun Sultanım...Devamuni pekliyruk,selam ediyruk...Allah'a emanet olasınız...
Ülviye Yaldızlıı
İbrahim ERZURUMLU
Ülviye Yaldızlıı
Tebrikler canım. Güzel yazının güne gelişine çok sevindim. Sevgilerimle.
Ülviye Yaldızlıı
Bu senaryolar, ah yaşamdan kalıntılar; neden hiç yalandan da olsa mutlu olmaya çalışmaz bizim gibi oyuncular!
Zihninde geçen hikaye örgü kuvvetini iyi bildiğim için, okuyup geçmem yeterli aslında, ama her geçen yazıda hissedilen gelişmeyi görmeden ve de dile getirmeden geçmek hoş olmazdı zannımca...
Zamanla daha güzellikler var olmayı hak edecek, can-u gönülden inanıyorum buna!
Daha fazla kelam gösterişli nafilelik olur kifayetsizliğimde, haydin tebrikler yine:)
Hürmetle ablacım...
Ülviye Yaldızlıı
Okuyan gözlerin bereketlensin.
Engin-Ruh'una selam olsun:)
On numara...Buna sevindim işte:)))
Kutluyorum canım. Şeker hanımefendiciğimiz de çok sevinecek. Bu ara hep güzel şeylere vesile oluyor benim sevgili "ceviz ağacım" :)))
Sevgiler....
Ülviye Yaldızlıı
En çok onun sevineceği için mutluluk duydum gülüm:)
Vesile olmaya devam etsin - her daim:)
Düşündüren, içindeki kurguyu okuyana direk yanıtabilen iyi bir çalışmaydı...
Elbette kutladım...
Ülviye Yaldızlıı
Gönlüne ve gözlerine bin bereket
nasıl bi kurgudur bu !
nasıll güzel bir anlatım ...
hırs ... gerçekten de insanı insanlıktan çıkaran tek duygu ...
değmesin sana inşallah ...
çokça tebriklerimle sultanım ... ve de sevgimle :)
Ülviye Yaldızlıı
Sana da nazar etmesinler gülüm.
Elem tere fiş kem göze şiş.MaşaAllah:)
harikasın
cansın
tebrikler
çookca...(:
neden
yazamadığımı
mesajı
okuyunca
anlayacaksın
öpuldun......
Ülviye Yaldızlıı
Tamam bidenem ---- çok çok öpüyorum hem seni hem göynünü:)
Unutmayın, kusursuz cinayet yoktur,
dedi kadın ve bitti dizi... :)
Heyecanla okutturdun bizi.
Teşekkürler..
Ülviye Yaldızlıı
Sevgiyle hep
Ülviye Yaldızlıı
Ülviye Yaldızlıı
Kanal D de yayınlanan kanıt adlı diziyi seyreder gibi oldum... Sunumu bile çok benziyordu...Artık neredeyse okumayı unutan bir toplumun okumakla pek de başı hoş olmayan bir bireyi olarak bana tekrar Agatha Christie romanlarını hatırlattığınız için teşekkür ediyor saygılar sunuyorum.
Ülviye Yaldızlıı
Teşekkür ederim yorumunuz için (güç ) alıyorum
Selamlar değerli kalem.
Aynur Engindeniz
...
SULTAN HÜRREM tarafından 10/25/2011 3:37:44 PM zamanında düzenlenmiştir.
Aynur Engindeniz
Ülviye Yaldızlıı
Ne kadar seviyorsun güzeller güzeli.Maşallah :)
Aynur Engindeniz
Ülviye Yaldızlıı
Sanırım bakışlarımı bir daha test edip aynada onaylamam gerekiyorrr:)
tebrik ederim..
kurgu ve sade anlatımınız mükemmeldi..
emeğinize sağlık..
sevgi ve saygılar..
Ülviye Yaldızlıı
Sevgiyle
o kadar çok izleyip duyar olduk ki bu tür olayları tv ve sokaklarda
artık çokca sıradan gelir oldu
her hangi bir cinnet cinayet ve ölüm haberleri bizlere..
çok sıradan...
aaaa....gördün mü bak?
"şurada birisi ölmüş ya" deyip geçiyor insanlar çoğunlukla.
bazen bunu bile yapmadan tepkisiz yola devam edenler dahi mevcut.
Kemal sunalın bir filmi aklıma geldi...yanlış hatırlamıyorsam bahçe yüzünden iki komşu aile mahkemlerde yıllarca sürünüp durmuşlardı.
keşke bütün kavga ve ilişkilerin şiddeti o filmdeki gibi olsa...
çok güzel bir anlatım can Karamel
çok sevgimlesin....
Ülviye Yaldızlıı
Nefs ve hırs ! İnsanı çıkmaz yollara iten şeyler...
Sabır Allah'ım Sabr
Seviyorum demişmiydim ? seni canımın kuşusu:)
Mehtap Yıldız
milyom kez kereden daha fazla içimde olduğunu farkettin mi karamelim..?
kalu beladan beri hemde Sultan....
kullar birbirini sevip ve bunu birbirlerine söyleyince bundan en çok Rabbimiz mutlu olur...
o vakit..?
seni sever bu gönlüm canısı...(:
İbrahim ERZURUMLU
Mehtap Yıldız
sizleride seviyoruz tabi efendim bütün dünyayı ve insanlığı olduğu gibi.
"yaratılanı yaratandan ötürü" seviyoruz her dem..
ve tabi bize emredilen "sevginizi ifade edin" düsturudur aslolan. bizde aynen bunu yapıyor veya yapmaya çalışıyoruz işte....
sadece hem cins olduğumuzdan dolayı bazı ifadelerimiz, çok daha samimi ve bir ev hali ortamında muhabbet tadını alıp,olağan bir yoğunluk hissi yaşatıyor sözlerimizde...
(:
nerdesin sen Sultan?...
İbrahim ERZURUMLU
Ülviye Yaldızlıı
Sevgine tüm kalbimle teslim oluyorum ey Ruh'umun Nur'u
:)
Karamelin seviyor seni- pek çok az ama en az sen kadar diyeyim balcazım -pekmezcazım -kokulu ayvacazım :)
Aynur Engindeniz
Nazarlardan korusun Rabbim.
Ülviye Yaldızlıı
Nar-ı çiçeğim bahçemin has sümbülü..
Kendimi o hoca gibi hissettim :))
Moda yapıştım.
Çatlayacak müşrigggler mınafıklar sevgimizden..
:)
Mehtap Yıldız
ikinizide
seviyoprum
hemde
kocamanından
daha
çook.........canımsınızz(:
Çok güzel bir polisiye öyküydü..Güzel bir kurgu, kuvvetli bir kalem..tebrik ederim..
Saygı ve sevgilerimle
Ülviye Yaldızlıı
Çok teşekkür ederim.Naif yüreğine kocaman sevgiler
Harika bir kurgu...kusursuz anlatım...güzel bir kalem...üçü bir arada...servis güzel...daha ne olsun...bizede faydalanmak ve bu mükemmelliği yaşamak düşer...Sence de biraz kısa olmamış mı? Hayde gidelum hayde...Selamlarımla
Ülviye Yaldızlıı
İbrahim ERZURUMLU
İbrahim ERZURUMLU
Sultanım kaleminden polisiye öykü okumak keyifliydi, tebrikler.
Macera ve polisiye roman, severek ve merakla okuduğum türdür.
Artık bundan sonra senden yenilerini bekliyorum.Selam ve sevgiler canım.
Ülviye Yaldızlıı
Korkarak yazıyorum ama olsun .Sizler için canım feda .)
sevgimmmmmmmmm kocaman
Ülviye Yaldızlıı
Ülviye Yaldızlıı
Sevgiyle hep..
Diyelim ki gözlerimi yumdum ve takipteydim:)
Desene adam dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan oldu...
Malesef cinnet toplumunun bir mensubuyuz. Kim akıllı kim hasta birbirine karışmış durumda. Tedavi görenler iyi de en kötüsü, iyi olduğuna kendini inandıranlar...
Çok güzel kurgulanmış, MÜTHİŞ bir öykü. Daha da uzayabilirdi aslında. Çünkü o kadar insanı içine çeken ve duru bir anlatımdı ki okurken bitsin istemedim.
Her çalışmanda bir kat daha büyüyorsun bana göre. Maşallah.
Kutluyorum, can- ı gönülden.
Aynur Engindeniz tarafından 10/25/2011 10:40:17 AM zamanında düzenlenmiştir.
Ülviye Yaldızlıı
Bundan belki yirmi bölüm çıkarabilirdim:)
Yazmamış olsam da maşallah bana.)
Eksik olma gözümün nur'u .Güç veriyorsun ki bildiğin gibi değil.Naylon olmayışın ve hep yanımda oluşunla bin kat daha seviyorum seni...
Aynur Engindeniz
Dedim ya sana çok güzel artardı. Ama olsun, yeni heyecanlı öyküler yolda nasılsa. Asla seni sevdiğim için ya da övgü olsun diye söylemiyorum, senin kadar hızla değişen ve gelişen bir kalem görmedim bu sitede. Senden sonra sevgili Reyya var böyle gelişme gösteren. Maşallah size...Öylesine yazıyorum derken, şakaydı, şamataydı derken sen hakikatli bir kalem oldun vesselam:))
Yanında olmamı hakediyorsun. Hem de çok fazla. Ben de seni çooklar çoku seviyorum hocam:))Bildiğin gibi değil maşallah....
Hergün televizyonlardan izlemeye alıştığımız gerçeklere ne kadar benziyor. eften püften şeyler için insanlar biribirini inadına önce kırıyor, sonra doyamadığında bu şen'i olaylara neden olabiliyor. Büütn mesele sabırdan yoksunluk sonucu doğan hırs ve onu besleyen kör gurur...
Özellikle son bölüm çok canlı ve diriydi...
Yürekten kutladım.Selam,saygı...
Ülviye Yaldızlıı
Küçük şeyler ! nasılda kocaman bir hortum gibi alıveriyor içine küçücük insanları.
Sinir harbi ve sonrası...
Teşekkür ediyorum, yorumlarınız güç veriyor.Selam -hürmetlerimle hep