- 1166 Okunma
- 14 Yorum
- 0 Beğeni
Mimuna...Çöl Çiçeği Olsa İdi..! -2-
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Çadırdan içeriye girdiğimde, sahip olduğumuz tek sedirin üzerinde, babamla birlikte bir adam oturuyor, babama, ciddi ciddi bir şeyler anlatıyordu..Babam da, aynı ciddiyetle kafa sallıyordu..Bir süre daha konuştular, sonra el sıkıştılar ve babam büyük saygı gösterdiği, bu adamla beraber, dışarıya çıktı.. Bir süre sonra, babam geri döndüğünde, yüzünde sevinç vardı..annemi yanına çağırdı..Konuştuğu adama, beni, beş deve karşılığında, verdiğini, çok şanslı olduğumu, adamın 63 yaşında olmasının, benim için iyi bir durum olduğunu..çünki, bu yaştan sonra üzerime kuma getirmeyeceğini bir çırpıda anlattı..
Annem de, bütün bu olanları, bana..suratıma bakmadan, anlattı..Yüzünde öyle bir ifade vardı ki, zaten benim kabul etmeme gibi bir şansım olamazdı..Sormadı..Cevabı almayı bile gereksiz gördü..Sadece, bir robot gibi dinledim..
Beş deve deyip geçmeyin..bizim buralarda beş deve, bir kıza verilebilen en iyi değer..Sevineyim mi..? Üzüleyim mi..? Bilemedim..! Eğer, kirli bir fanusun içinden, hep aynı yere bakıyorsanız, zaten kirli bir camdan başka bir şey görmezsiniz..Başka yaşam şekillerinin ne olduğunu bilemezseniz, hayatınızı da fazla sorgulamazsınız..Benim fanusumdan görünen resim de, bu adamla hayatımın kesiştiği yerdi...
Adamın adı, Abbas Hussein’di..63 yaşında, yaşına göre oldukça çevik, sağ yanağında derin bir kesik izi olan bu adam, henüz onbeşinde bir çocuk için oldukça heybetli bir görünüşe sahipti..Beş karısı, yirmiki çocuğu ve sekiz torunu vardı..Kendisi son eşi ile beraber tek katlı evde oturuyor, diğer eşleri ise büyük, gösterişli bir çadırda yaşıyorlardı..Çadır ve evin etrafı yüksek duvarlarla çevrili ve Abbas Hussein’in adamları tarafından korunuyordu.. Ben evlenince o evde, onunla beraber yaşayacak, beşinci eşi de çadıra diğer eşlerin yanına geçecekti..Abbas Hussein, eski bir korsandı..Bizim yörelerde, gençler için korsan olmak hem bir onur, hem de bu yoksulluktan kurtulmak için şerefli bir şansttı..Somalili kadınların da en büyük hayali, bir korsanla evlilik yapmaktır..çünki, korsanların hem dokunulumazlıkları vardır, hem de kendi kabilelerini koruyacak silaha ve paraya sahiptirler...
Çocuk aklımla, bu sefaletten, yoksulluktan kurtulup o evde, mutlu olabileceğime, saf bir şekilde inandım..
Abbas Hussein, kuraklık ve yoksulluğun hüküm sürdüğü, insanların bu dramın pençesinde boğuştukları sırada, oldukça görkemli bir düğün yaptı..Sabah önce dini nikah kıyıldı, sonra hep beraber kahvaltı edildi..Bizim gibi yoksul ailelerde kahvaltıdan sonra her iki aile de evlerine döner ve misafirlerini kendi evlerinde ağırlarlar..Ama Abbas Hussein, bütün misafirleri kendi evinde ağırladı..Bu durum, babamı, çok onurlandırdı..Yerel kıyafetler içinde, oldukça komik bir görüntüm vardı..Abbas Hussein’in diğer eşleri beni hazırladı, ellerime kına ile motifler yaptılar..Motiflerden biri, çiçekler üzerinde kelebeklerdi..Ben bütün gece, ellerimdeki bu kelebeklerin ömür boyu yanımda kalmaları, beni korumaları için dua ettim..Bana ayrılan yerde, minderin üzerinde şaşkın şaşkın etrafıma bakıyor, bu yeni hayatın, bana neler getireceğini bilmiyordum..
Bütün misafirler gittikten sonra, Abbas Hussein’in ilk eşi beni bir odaya aldı, hayatımda ilk defa bu kadar yakından bir yatak görüyordum..Şaşkınlığım giderek artıyordu..Yatağın yanında bir komidin ve üzerinde bir ayna vardı..Hemen aynaya gidip kendime baktım ve kendimi çok beğendim..Üzerimdeki kıyafetleri çıkartmak istemedim..Ama Leyla Ana, bana kızarak, artık çocuk olmadığımı ve hareketlerimin daha olgun olmasını, dediklerini harfien yapmamı istedi..Diğer eşlere de ana diye hitap etmemi söyledi..Kıyafetimi çıkarttı ve bana beyaz bir elbise giydirdi..Sonradan öğrendiğime göre, gece yatarken, bu elbiseyi giyecektim..Üzerime, şimdiye kadar hiç duymadığım güzellikte bir koku sürdü..Kendimi porselen kız gibi, görüyordum..Herhalde, bu, bir peri masalı idi, benim için..Tanrı’ya şükranlarımı sundum..Sıcak bir ev, sıcak bir yatak, bana bakan şefkatli bir ana..daha ne isterdim ..bu hayattan..Leyla Ana, beni, odada, tek başıma bıraktı ve kapıyı kapatıp çıktı. Bu kadar saltanat içersinde, neden Leyla Ana’nın yüzü mutsuzdu, diye düşünmekten de kendimi alamadım...ama,. bütün günün yorgunluğu içersinde daha derin düşünmedim ve mutluluk sarhoşluğu içinde kendimi, güzel yatağa atıverdim..ve ..hemen uykuya dalıverdim..
Tıpkı annemle ablalarımın, beni sarsarak uyandırdıkları ve halamın çadırına sürükledikleri gece gibi...Abbas Hussein, omuzlarımadan silkeleyerek uyandırdı beni..Ne olduğumu anlamadan, kalktım.. sadece "çok uykum vardı" diyebildim..Suratıma bir tokat atarak "ben.. sana..! daha ..!uyu.. demedim..ben yat demeden.. sen yatamazsın ..!" diye haykırdı...Yine aynı şekilde iki kollarımdan tutarak, beni yere yatırdı..bu sefer gözlerimi ..ben kendim kapattım..yine aynı acı...yine aynı korku...
Geçmiş hep arkamdaydı..
Devam edecek..
25/10/2011
Feray Soydan
YORUMLAR
Tebrikte geciktim arkadaşım, çocuklarım torunum geldi, onu çok özlemiştim.O uyuduktan sonra siteye uğradım.
İlgiyle takip ettiğim dizi öykünüzün güne gelmesine sevindim, tebrikler, selam ve sevgiler.
feray soydan
sevgilerimle
Merhaba Feray Hanım, aramıza tekrar hoş geldin. Yazı dizini en başından okudum. Hatta bugün yazdığını bile okudum. Çünkü çok sürükleyici bir yazı. Okuyanda merak uyandırıyor. Kalemin çok başarılı. Okuru kızgın çöle sürükleye biliyorsun. Devamını merakla bekleyeceğim.
Yerini hak eden bir yazı, tebrikler can.
sevgimle.
feray soydan
Sevgilerimle
Güzel gidiyor hikaye, merak ettiriyor sonraki bölümü.
Bu arada sormak isterim, yaşanmışlık var mı? Sadece hayal ürünü mü ?
feray soydan
Sevgilerimle
Billur T. Phelps
Açıklama için teşekkürler...Takibe devam :)
GÜZEL YAZINIZI KUTLUYORUM YAZINIZDA YAZDIGINIZ GİBİ HALA YURDUMUN GÜZEL İNSANLARI O KÜÇÜK VE DIŞARIYI BULANIK GÖREN İNSANI ŞAŞI YAPAN O FONUSLARIN İÇİNDEN DÜNYAYA BAKIYORLAR İŞL BİRGÜN DAHA GENİŞ Bİ PENCEREDEN BAKARLAR VE O KÜÇÜK YAŞTAKİ KIZLARIMIZ ÇOCUKLARIMIZ YATAK ODALARI YERİNE OKULA GİDERLER ..SAYGILARIMLA KALEMİNZ DAİM OLSUN
feray soydan
Saygılarımla
Öncekileri okumuştum...Devamanın güne gelmesi hakkettiği durumdu...Selamlar
feray soydan
Saygılarımla
öykünüzü tebrik ediyorum..
sade ve güzel anlatımınız etkileyici...
sevgilerimle...
feray soydan
Saygı ve sevgilerimle
Canım kardeşim güne gelen bu harika yazıyı ve seni tebrik ediyorum, sevgiyle kal...
feray soydan
Sevgili Feray'cığım çok güzeldi. Başarını kutlarım canım. Sevgilerimle.
feray soydan
Sevgilerimle
severek ve beğenerek okudum tebrikler
saygı ve selamlar yaşanmışlık kokuyor
feray soydan
Saygılarımla
uff uff..
Yaşamın acı yüzünü bir kez daha görecek besbelli.
Soğuk bir ürperti esti içimde
.Kalem yazmış ister istemez okutuyor kendini hem de öykünün içinde yaşatarak.
Sevgiyle Feray hep
feray soydan
Saygı ve sevgilerimle
Feray'cığım yazı dizisi aynı güzellikte ve heyecanla devam ediyor, tebrikler...
Sevgiyle kal...
feray soydan
Sevgimle kal
İlgiyle izliyorum, Minuna'nın yaşamı oldukça zor geçeceğe benziyor.Merakla devamını takipteyim.
Selam ve saygılarımla.
feray soydan
Saygı ve sevgilerimle
feray soydan
Saygı ve sevgilerimle