Üşüyen Düşlerin Lavısın Gülzen
hayrettin taylan
-Sızar sözsüz diyemediklerin yüreğimin en kav yerine. Yanmaya hazır günler koşar istemlerime.
-Seni bulmanın bulgusu gün açar , aşka. Yerini hazırlar hazlarım.
Güzel sözlerinden kasıklarından kasılmamış demler susar. Sen susamış bir deniz, ben deniz içinde Çin ya da daha büyük deniz.
-Sarmış beni berrakların. Sana gelmenin kilometre taşlarında taşıyor sular b’ağrımdan
-Gönül toprağa toprak katar. Nadaslarımı ister, istediklerin. Damla damla akmalısın ay şemi eritirken.
-Önce ay ol geceme. Son şem ol karanlığıma. Öncenden önce gel öncelerime.
Uzaklarda uzak biriktir.Yakınları , daha yakınları çağırsın diye.
Aşk yarısı baskınlarımız olsun, sen arası ben arasında kalsın her şey.
Sıcak düşlerin üşümüş ten duvarı olayım. Bir dokunuşun okusun kendime gelişi.
Üst benliğimde ısınıyor l’avların, yarın akmaya, yarin yanardağ olmaya çok y’akın.
İçimde kalan , içimde yanan, sönen, küle dönen kırıntıların toplayıcısı geldi.
-Aşk yarım, aşk yarim .
-Artık yazılmamış sözlerin yerine ,artık yazılmış demleriniz olsun.
Gül, gülünü sana açsın.Zirvenin kırmızısına doğru yücelsin Everest.
Yazamıyorum dediğin imkansızlığın imlasında.Gülün kokusu, huyuna karışsın. Kadınlığın yeni tanımı, kadınsızlığın yeni gül olmaya olgu ;bu aşka ayna, güzel günlere güneş, baş başalara umman olan Gülzen’in zer dolu demlerinde demlensin hayatınız.
-Yaşanacaklarda dair , daireler çizilsin ünlemler şahitliğinde. Dil sussun, dile getiremeyenlerin dilsiz darbeleri yaşatsın.
Yaşanacakların şakağından vursun aşka vuruluş.Teslim olsun teslimiyetimiz aşka.
Susturduğumuz imkansızlık sızısını kessin. Artık sen varsın.
-Artık senin adın aşk. Gülünle büyüyen kadınsılığın kırmızı geleceği, bitişik özlemleri de rengine eklesin.
-Gökkuşağını sarsın sarılışlar. Aşka mütercim olsun bensin yabancılığın . Bensiz her demini tercüme etsin içindeki ses.
-Manasını yitirmesin bizli günceler. “ Manas “ kadar uzun sürsün yazılışımız, sarılışımız.
Hoşluğunda, meçhul özlemler biriktirdim. Anlatılmazların mazisi oldum .
Mor salkım bir gönül evinin mimarıyım. İçimdekilerin iç mimarı da sensin.
-Seni tanımakla, kendimi tanıttı özlemler.
Nota nota besteleniyorum vazgeçilmezliğin t’elinde.Henüz el değmemiş gizillerin hayali çobanıyım. Meranda otlanıyor hasretimin meramları.
- Köşe bucak saklandığımız gerçeklerin atlasındayım.Sen yanım kıpkırmızı. Rengini artıyor istemler.Kızıl kıyametler kopuyor içimden.
İçim içime sığmıyor.İçin nerde, içlendiklerin nerde?
Nerdesin, güle renk veren gül cemalin? Nerde söze ruh olan sözsüz bakışların?
-Nerde cevapların tenhalığı. Bu gelen, bu ben’den ben’e akan zelalin sesi sen misin?
-Dayanmak için sosyal pencereler açtım aç kalmış aşka.
Aşkın sinesinden kopup gelen , gelemeyişin sol makamındayım. Bağrıma yakın ateşlerin sıcağıyım. Yakmaya gelsen gayrı.
-Başı boş gezen hasretlerime derman olursun. İlaca ilaç olan sensin.
-Taze her şeye senden yana taze.Her şeyin en tazesi gibisin sanki.
Haydi gül bayramı yaklaştı. Ya da seni beklemenin her günü arife bana . Bayramlığını giydir özlemlerime. Bayram etsin, anlatamadıklarımız. Biraz bize gizil olanlar sırrını anlatsın senli anlara.
-Gülüne renk olsun, rengine gül olsun , aşkına aşk olsun istediklerimiz Gülzen.
YORUMLAR
Kadın konuşuyordu,edebi söylemlerden dağlar deviriyordu.
sözleri oda yakmış,çehresine 'sus' giyinmişti.
Adam avuçları yarı çıplak yere dikmiş gözlerini 'sus'uyordu.
Ey söylenememiş fiillerin olunamamış yazgıcı Sen dur yüreğin dillensin küflü simaların kıraç boyunda.
Memleketdaşıma Sevgilerim ,Saygılarım ile...