- 845 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
AŞK VE KİN (24)
Neslihan hırsla ayağa kalktı, nereye gideceğini bilmeden. Odada pencere ve balkon kapısı arasında ne kadar gidip geldi kimbilir. ne yapacağını bilemeden gezinirken Selim’in kapıya vuruşuyla irkildi. ’Neslihan uyandınmı?’ Diye hafif bir ses tonu. ’Evet’ Dedi hırsla ’Uyumuyorum merak etme!’ Selim yavaşça kapıyı açtığında yüzündeki şaşkınlık ifadesine donuk baktı genç kız ’Ağladınmı sen’ Elini yanağına uzattı ’Ne oldu banada söyle?’ ’Yok bir şey’ Dedi yatağa otururken, ’Önemli değil’ ’Yaaaa öylemi, ne olduğunu söylemezsen bir daha seninle konuşmam’ Neslihan yanağında kalan bir kaç damla yaşı çabucak çantasında bulduğu kağıt peçeteyle silerken, bir yandana beş karış suratla Selime laf yetiştiriyordu. ’Öğrenince ne olacak?’ ’Bilmek istiyorum, tatile çıkacak kadar samimi isek bilmek hakkım değilmi?’ ’İyi’ dedi herşeyden bıkmışcasına bezgin, ’Söyleyeyim o zaman, halamla konuştum’ Selim ’eeeee’ Dedi ’İstedikleri adamla evlenecekmişim. Söz ağızdan çıkmış falan, bıktım Selim artık bıktım’ ne yapacağımı bilmiyorum.
’Bu devirde bu kadar cahillik dedi Selim, Allahım aklımı oynatacağım’ hırsla saçlarını karıştırırken ’Bir daha görüşme ailenle’ Ardından kaygıyla Neslihan’ın gözlerine bakarak ’Yoksa para vermeyi keserler diyemi korkuyorsun’ ’Yooo hayır’ İnce tül çoraplı zayıf bacaklarını yataktan aşağı iyice uzattı, ’Babam ölmeden yüklü bir parayı onsekiz yaşında kullanmam kaydıyla bankaya yatırdığı için şükür onlara ihtiyacım yok’ ’Peki bu ne’ Dedi Selim çaresizlikle ’Ne istiyorlar senden’ ’Sen onları bilmezsin, daha doğrusu sen bizim töreleri bilmezsin, tek istedikleri zengin bir aşiret liderinin oğluyla evlenmem’ ’Buyrun buradan yakın’ Dedi Selim ’Bu ne cehalet’ Neslihan gözlerine baktı Selimin ’Neden bu kadar sinirlendin’?.
’Bir boşalımdı belki, dayanamıyorum artık Neslihan elimde değil’.
Artık saklayamıyordu yüreği içindeki aşk yangınını. Elini uzattı, ’Biliyorum Neslihan saklama artık’, Neslihan’ınsa deli gibi kalbi çarparken ’Neyi?’ Dedi anlamamış olmasını umarak utançla. Onu sevdiğimi biliyor karşı koyacak reddecek tüm çıplaklığıyla ortada olan gerçeğe yalan diyecek gücü yoktuki... Selim’in ince uzun parmakları açılmış elini bekliyordu gel dercesine, kayıtsız kalabilirmiydi bu büyük aşka elleri kenetlendi hiç ayrılmamacasına, Selim onu kendine çekerek başını omuzuna yasladı, zaman durdu sandılar bir an. Neslihan gözlerini kapattı onun omuzunda, mutluluk neydi? arkadaşları ’Mutluyuz’ Derdi sevgilileriylede onun inanası gelmezdi öyle pek.
Ama bak şimdi asırlarca Selim’in kar beyaz parfüm kokan gömleğinde başı öylece kalsın istiyordu zaman durdu sanki bir kaç dakika. Selim eğilerek yüzüne baktı ’Ben hiç aşık olmadım biliyormusun daha önce’ göz göze bakarlarken, ’Neslihan bana aşkı sen öğrettin, inkar etmek faydasız artık’ Eliyle çenesini tuttu,aşkımızı yaşayalım Dolu dolu, mutlu olalım, gezelim, eğlenelim korkma’ Dedi saçlarına eli giderken simsiyahtı saçları lepiska gibi avucunda ipek yığını varmışcasına yumuşacık, yavaşça okşadı ’Korkma kimse seni zorla evlendiremez’ Ardından uyanır gibi ’Aaaa bak’ Dedi saatine bakarken ’Yemeğe geç kalıyoruz bak şimdi bu olmadı sen daha giyinmemişsin bile’ Neslihan gülümsedi gözlerinde umut aşk ışıkları ’Selim sen çok şık olmuşsun, kızların gözü üzerinde olur artık’ Yüzü bir garip olurken Selim Zevkle ’Oooooo şimdiden kara kızın kıskançlıkları’ ’Yooooo’ diye mırıldandı bir yandan sandaletlerini giyerken ’Hiç kıskanç değilimdir’ ’Yaaa peki’ Dedi Selim iyi öyleyse.
Neslihan sıkılarak ’Ben böyle geleceğim’ Dedi kıyafetimi çıkartmamıştım zaten, yalnız iki dakika bekle banyoya girip biraz ruj süreyim. Makyaj çantasını alarak banyoya yürürken Selimde tekli koltuğa oturdu, başını arkaya attı gözleri hala uykulu gibi ve yorgun, sevinç üzüntü bir arada.. ’Neden bu kız’ Dedi kendi kendine ’İnsan duygularına hükmedemiyor, o kadar güzel alımlı kızlar peşinden koşarken kaç kere telefonu annesine verip yok dedittirmişti, uzayan ilişkiler sıkardı bir süre sonra ama Neslihanla başkaydı biliyordu, aradan geçen zaman onun kahve gözlerini içine işletmişti sanki koparacağına... ’Nereye kadar giderse’ Dedi kendi kendine, aşkımızı yaşamalıyız tüm bu bilgisiz adamlarla nasıl savaşacağını kestiremedi bir an, ’’Gittiği yere kadar’’ dedi, ’’Taki bu aşk bitene kadar’’ ’’Ya bitmezse’’ diyen içindeki sese cevap verdi sanki ’’O zaman ne yapacağımızı düşünürüz herşeyi zaman gösterecek’’ ’’Zamana ihtiyacımız var’’.
%%%%%%RabiaBelgin%%%%%%%%
YORUMLAR
İlk dokunuş ilk kalp sızısı.. Neslihan, Selim'in omuzuna başını koyduğunda huzur buldu tahminen. Aradığı mutluluğu buldu,
selim " gittiği yere kadar gider" dediğine göre, aşkla sevgiyle sevmiyor Neslihan'ı.