MÜTAREKE YILLARI VIZ GELİR
MÜTAREKE YILLARI VIZ GELİR.
Mütareke yılları ile ilgili kaynakça kitapları okudukça ne zor yıllarmış der, yaşananlara üzülür, hayıflanırdık.
Oysa bugün öyle bir sarmal içindeyiz ki mütareke yılları vız gelir.
Kuşatılmışlık öylesine ağır koşullarla etrafımızı sarmış ki artık kaynak kitaplara ya da araştırma yazılarına bakmıyoruz, bile. Her şeyi gözle görüp elle dokunacak kadar yakınız.
Basın yayın ya da diğer toplumsal örgütlenmelerin birçoğu kuruluş amacı insan, hak, hukuk, töre, Atatürk olan v.b birçok sivil örgütlenmelerde bu kuşatılmışlığın çanağını önde götürme yarışına tam gaz girmiş durumdalar.
Kısaca hükümete ya da kısa adı ile BOP eş başkanına bile taş çıkartacak açıklamalarda, eylemlerde bulunabiliyorlar.
Cumhuriyet mitingleriyle beraber yükselen toplumsal Cumhuriyeti koruma reaksiyonu işte bu sözü edilen teslimiyetçi sivil toplum örgütleri aracılığıyla birden bire yön değiştirmiş turuncu renkli devrimin bayraklarını sallayan bir görüntüye bürünmüştür.
Bu görünüm o eylemlerin içinde yer alan gerçek Atatürkçü Cumhuriyet yanlılarını, özelliklede seçimler sonrası sükutu hayale uğratmış ve bu insanlarda toplumsal bir travma yaratarak, gelecekle, Cumhuriyet kazanımlarının kaybedilmesi ile ilgili bir korkusala neden olmuştur.
Kazanımların kaybedilmesi korkusu ile evinden bile çıkamayan ve uzunca bir süre sessiz kalan bu insanlar, Dağlıca olayı ile yeniden memleketine Mehmetçiğine sahip çıkmak istemişlerdir. Ama bu konuda da boş durmayan teslimiyetçi sivil toplum örgütleri ve AKP teşkilatları al bayrağı paçavra yapma yarışına girerek, yine bu samimi insanların elinden bu kozu da almaya çalışmış ve kısmen de başarılı olmuşlardır.
O günlerde sokaklarda şalvarlı, sarıklı özelliklede geceleri düzenlenen ve AKP teşkilatlarının yönlendirdiği gece mitingleri düzenlenmiştir.
Askere teskere verme girişimi ABD den izin alındıktan sonra bir süre daha savsaklanmış kış koşullarının tamamen egemen olduğu bu günlere kadar sarkıtılmıştır.
AKP hükümeti ve teşkilatları, sahte Atatürkçü sivil toplum örgütleri, sahte milliyetçi partiler, sahte İslamcılar, bölücü hainler AB ve ABD emperyalizmine BOB projesinin hayata geçmesine dair eylemlerde artık eş güdüm içinde birlikte hareket ediyor.
Mütareke yıllarında böyle bir iş birliği ve eş güdüm kesinlikle yoktu.
Artık mütareke yıllarındaki zorluklara yasin okutacak kadar daha zor ve ağır koşullar hüküm sürmektedir.
Bu ağır işbirliği ve dayanışma koşullarını yaratamayan bir avuç samimi Kemalist, artık dağınıklık durumundan çıkmalıdır. Tıpkı Malazgirt savaşında Anadolu kapılarını açan Alparslan’ın yaptığı gibi, Kurtuluş savaşında “askerlerine size ölmeyi emrediyorum” diyen Mustafa kemal gibi düşünerek harekete geçmeli ve Cumhuriyeti yeniden kurmak Kemalizm’i yeniden inşa etmek için çalışmalı çalışmaya başlamalıdır.
Belki bir avucuz, belki azınlığız ama bu bizi yıldırmamalı. Unutulmamalı ki ne olursa olsun bugün hala Türk milleti aldatılmışlık duygusu ile efsunlanmış ve sindirilmiş olsa bile siz harekete geçtiğinizde uyanacak ve size Cumhuriyete Atasına sahip çıkacaktır. Geçmişte Erzurum da nasıl sahip çıktıysa bugünde sahip çıkacaktır.
İşte bunun için size sizin ve toplumsal reaksiyonunuzun heyecanını, bu heyecanın önünü kesip köreltmeyi amaç edinen, kendine Atatürk’le milliyetçilikle ilgili kimi sahte isimler takan, sivil ya da değil örgütlenmelerden uzak durun. Doldur boşalt oyunlarına gelmeyin.
Bugün en büyük tehlike bu oluşumlardır.
Bu oluşumlar Türk insanının milliyetçi, Atatürkçü duşunu iğdiş etme oluşumlarıdır.
Bu oluşumlar al bayrağımızın, manevi duruşumuzun paçavra yapılmasına çanak tutan oluşumlardır.
Unutmayın ki ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
Yapılması gereken Anadolu kapılarını yeniden açmaktır. Bunun için yeniden yepyeni siyasal oluşuma ihtiyaç vardır. Bu oluşumun ana karakteri kesinlikle ve kesinlikle 1938 öncesi Atatürkçü düşünce olmalıdır.
Bu oluşumun çıkış noktası Anadolu ve Türklük bilinci olmalıdır.
Bu oluşumun tavrı tam bağımsız Türkiye olmalıdır.
Bu oluşumun kafa tuttuğu siyasal ve ekonomik güçler AB ve ABD olmalıdır.
Size bu ekonomik güçle bunlar olmaz bunlar hayal diyenler çıkacaktır. Ama unutmayın Bursa nutku, Gençliğe hitabe gibi dayanacağınız güç alacağınız ışık tutunacak, beslenecek kaynaklarınız var.
İşte bunlar bu koşullarda Cumhuriyeti ve tüm kazanımlarını yeniden kurmaya inşa etmeye Atatürk’ü savunmaya ve yaşatmaya yeter.
Yeter ki bir olma ve ulus olma bilincimizi koruyalım töreye ve Atatürk’e sahip çıkalım.
Sahte İslamcılara karşı İslam’ı yeniden öğrenelim hem de aslını.
Sahte Atatürkçülere karşı Atatürk’ü yeniden öğrenelim hem de aslını.
Sahte milliyetçilere karşı Milliyetçi duruşumuzu ve tarihimizin onurlu akışını yeniden öğrenelim hem de gurur duyalım.
İğdiş etme yarışında ki sahtecilere, emperyalizme, ümmet zihnine geçit yok.
Ş.GÖKSOY
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.