Senden nefret edenleri sev; iyilikten başka üstünlük alameti tanımıyorum. -- ludwig van beethoven
feray soydan
feray soydan
@feraysoydan

Mimuna...Çöl Çiçeği Olsa İdi..!

23 Ekim 2011 Pazar
Yorum

Mimuna...Çöl Çiçeği Olsa İdi..!

11

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1464

Okunma

Okuduğunuz yazı 23.10.2011 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
Mimuna...Çöl Çiçeği Olsa İdi..!

Mimuna...Çöl Çiçeği Olsa İdi..!


Sıcak...Çok sıcak...Nefes almakta zorlanıyorum...Her nefes alışımda, sanki alev topu ciğerlerime doluyor..Güneş, o kadar yakıyor ki..Çıldıracağım..Tanrım..!Bir yudum su, senden istediğim..Sadece, bir yudum su..Zaman mı durdu..? Yoksa, güneş, hiç hareket etmiyor mu..? Yoksa, ben, öldüm de cehennemde miyim..? Hayatım, gözlerimin önünden, bir film şeridinden kesitler halinde, gökyüzünden kayan yıldızlar gibi, akıp..gidiyor..
----
Adım, Mimuna..Somali’de Hargeisa kenti yakınlarında, göçebe hayatı yaşayan, bir ailenin, sekiz çocuğundan biri olarak, çölde dünyaya geldim. Düşünmüşümdür, hep...keşke adım, Waris olsaydı, diye..Waris, bizim buralarda, "çöl çiçeği" anlamına gelir. Çöl deyince, aklımıza, canlıların, yaşaması için zor ortam gelir..Halbuki, "çöl çiçekleri" bu zor ortamda, yaşamayı becerip, ayakta kalabilen, aşırı sıcağa ve zor yaşam koşullarına karşı savunma mekanizmaları olan canlılardır..Oysa ben, hiçbir şeye karşı koyacak güce ve savunmaya sahip değildim..Her şeye boyun eğdim..

Buralarda çöl sıcakları ve kuraklık her gün, yüzlerce insanın, daha çok çocukların ölümüne neden olur..Susuzluk, açlık ve hastalık artık bizim için yaşamın bir parçası olmuştur..

Çocukluğumdan aklımda kalan sadece açlık, sinekler, sıcak ve bizleri korkutmayan ölümdü..Zaten, altı yedi yaşlarında yaşadığım acı, bana çocukluğumu, açlığımı ve sinekleri unutturmuştu..

Bir gece, sabaha karşı, annem, ablalarım ve halam beni sarsarak uyandırdılar..Ne olduğunu anlamadan, gözlerim yarı açık, yarı kapalı sürüklenerek halamın çadırına götürüldüm..Direnmek istediğimde, annemden şiddetli bir tokatla savruldum..tam doğrulduğum sırada bir çingene kadın ile burun buruna geldim..Kadının elinde kör, paslı bir traş bıçağı vardı..Ablam gözlerimi tülbentle bağladı..Avazım çıktığı kadar bağırmaya ve ağlamaya başladım..Beni zapdedemiyorlardı..İki kişi ayaklarımdan, iki kişi kollarımdan tutarak yere yatırdılar..Biri ağzıma kuru bir tahta parçası koydu ve ısırmamı haykırdı..Yeni çıkmış dişlerimle, hırsla tahta parçasını ısırarak aklımca intikam alıyordum ki, ağzımın iki yanından kan sızdığını farkettim..Hiç uyuşturulmadan, ilkel bir operasyonla, kadınlığımın benden alındığını çok sonraları öğrenecektim..Onbir yaşlarında ben de, annemin zorlaması ile, küçük kardeşimin gözlerini ağlayarak bağladığımda, kesiğin, hayvan kılı ile dikildiğini görerek, dehşet içinde orayı terk ettiğimi hatırlıyorum..Korkunç bir acı ile korku, öfke ile yalnızlık, hepsi birbirine karışmıştı..

Acı ile bayılmışım, kendime geldiğimde sadece ızdırap değildi hissettiklerim.. yalnızlık, korku ve boş bir çuval gibi olduğu yerde bırakılmış bir çocuğun yaşadığı travmaydı.. Ayaklarım bilekten bağlanmış, bacaklarımdan akan kan kurumuş ve binlerce sinek bana eşlik ediyordu..O gün, sinekleri, benim acıma ortak olan melekler olarak kabul ettim..Aylarca ateş içinde kıvrandığım süre içinde annem ve ablam sırayla yüzüme bile bakmadan bir tas çorba ve bir kuru ekmek getirip bırakıyorlardı.. Geleneğimizde, evliliği hak etmek, gerçek bir kadın olarak saygı görmek için bu acıyı, çocuklarına çektirmek anneler için onurdu..O gün yemin etmiştim..eğer bir kızım olursa, onu doğar doğmaz kendi ellerimle boğacaktım..yeter ki, bu zulmü ona yaşatmayayım..

Eğer ben, çöl çiçeği olsaydım..bu duruma karşı hemen mucizevi bir şekilde önlem alırdım..dayanıklı dikenlerimi karşımdakine saplardım..Gözlerimi kapatım, bedenimde yüzlerce diken olduğu düşünerek hayale daldım..ve.. bu zorlu, acılı ve hastalıklı halimi böyle atlatabildim..Hayalimde binlerce diken, oka dönüştü ve içimde aileme karşı duyduğum sevgiye, binlerce ok saplandı...

Artık onbeş yaşındaydım..Hayat, çöl de olsa kimi zaman gülerek, kimi zaman eğlenerek zamandan çalıp akarak gidiyordu..Kendi yaşıtım delikanlılar tarafından beğenilmeye başlamıştım ve bu da çok hoşuma gidiyordu..

Bir gün, en sevdiğim yer olan Hargeysa caddesindeki, her şeyi satan bir dükkanın önünde, yine her zamanki gibi, camdan içeriye bakıyordum. İçeride benim için büyülü bir dünya vardı..Tozlu rafların üzerinde kullanılmış eski eşyalar, gezgincilerin satıp paraya çevirdiği küçük cüzdanlar, korsanların satılsın diye bıraktığı eşyalar ve bütün bunların arasında benim için özel bir porselen biblo..Her gelişimde ne kadar zaman geçiririm, o küçük kız biblonun önünde, bilmiyorum..Fırfırlı bir elbisesi olan biblonun, elinde küçük bir beyaz köpek, kolunda sepet, başında çok güzel bir şapka vardı..O kız olabilmek için neler vermezdim neler..olsun cansız olsun..benden daha mutlu olduğu kesindi..Hayalden gerçeğe döndüğümde, camda benden ve biblodan başka bir gölge daha vardı..Hiç konuşmadan gözlerimiz camda kitlenmişti..Ne kadar öyle konuşmadan durduk bilmiyorum...ama bildiğim bir şey vardı ki, bir daha asla kendimi böyle mutlu hissetmeyecektim...

Ben hep hayal ve gerçek arasında bir köprüde sıkışmış yaşamayı sürdürdüm..Mutsuz olduğumda, çöl çiçekleri..mutlu olduğumda, porselen kız olarak, dünyayı seyrettim..
----
Bu çölde yarı baygın, yarı uyanık kaç gündür yatıyorum acaba? Çok şükür..güneş batmış..ama hala hava çok sıcak ve bunaltıcı..Herhalde kaburgamda kırık var hiç kımıldatamıyorum.. nefes alırken canım çok acıyor..Doğrulmaya çalıştıkça içimde bir bıçak, daha derinlere saplanıyor..Gökyüzünde, akbabalar, tepemde dönüp dolanıyor, öldüğümden emin olana dek buradan ayrılmayacaklar..Yine geçmişe kaydım..bu ıssızlıkta düşünecek başka ne var ki...
--
Porselen kızdan ve camdaki delikanlıdan ayrılıp eve dödüğümde, babamın bir misafiri vardı...


Devam edecek...

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Mimuna...çöl çiçeği olsa idi..! Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Mimuna...çöl çiçeği olsa idi..! yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Mimuna...Çöl Çiçeği Olsa İdi..! yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Ülviye Yaldızlıı
Ülviye Yaldızlıı, @ulviye-yaldizlii
24.10.2011 19:20:51
ACI ACI ACI...

HER YERDE KADIN OLMAK ZOR...

YAŞAM ZOR! NEFES ALMAK ZOR !

TEBRİK EDERİM DEĞERLİ KALEMİ VE GÜNE YAKIŞAN YAZIYI.
SEVİLAY DİLBER
SEVİLAY DİLBER, @sevilaydilber
24.10.2011 17:34:05
güne gelen yazınızı tebrik ederim ..
kaleminiz daim olsun..
sevgiler..
feray soydan
feray soydan, @feraysoydan
24.10.2011 11:14:32
Öykümü "Günün Yazısı " seçkisine layık bulan değerli Edebiyat Defteri üyelerine ve Seçki Kurulu'na çok teşekkür ederim..
Saygılarımla

feray soydan tarafından 10/25/2011 2:22:36 PM zamanında düzenlenmiştir.
canandemirel
canandemirel, @canandemirel
24.10.2011 10:31:05
Feraycığım...Güne gelen bu harika yazıyı ve seni yürekten kutluyorum...
Aynur Engindeniz
Aynur Engindeniz, @aynurengindeniz
24.10.2011 01:01:59
Gündüz okumuştum. Tebrik şimdiye nasip oldu. Gerek adıyla gerek anlatımıyla farklı bir çalışma olacağı belli...Daha ilk bölümden bir şey söylemek zordur. Ama Perşembenin gelişi Çarşambadan belli oluyor.

Çok beğendim. Başarıyla tamamlamanız dileğiyle.

Tebrikler.
Billur T. Phelps
Billur T. Phelps, @billurt-phelps
24.10.2011 00:31:49

İyi ki kurdele geldi de fark ettim.
Takipçiler arasına girdim. Yeni sayfayı bekleyenlerdenim:)

Sevgiler
Mehtap ALTAN
Mehtap ALTAN, @mehtapaltan
24.10.2011 00:20:21
Merak uyandıracak bir serinin ilk basamağına şahitlik etmek güzel...

Hayal ve gerçek arasında yaşamayı sürdürenlerin mutlaka ortada duran bir banko nefesi vardır onu da vefasızlık anlarında kullanmak için saklarlar...

Gönülden kutladım paylaşımınızı...
handan akbaş
handan akbaş, @handanakbas
24.10.2011 00:03:18
Güne gelen yazınıza tebrikler, selam ve saygılarımla.
canandemirel
canandemirel, @canandemirel
23.10.2011 15:56:53
Aramıza hüzünlü ve gerçek bir yazıyla hoşgeldin kardeşim.
Mimunanın yaşamı bakalım nasıl devam edecek?
Yazının devamını heyecanla bekliyorum, sevgilerimle...
Başarılar...
handan akbaş
handan akbaş, @handanakbas
23.10.2011 10:14:23
Uzun bir aradan sonra hoş geldiniz değerli kardeşim.
Afrika'lı kadın ve kızların dramını yazmışsınız, merakla okuyacağım.
Siyahi bir mankenin hayatını anlattığı kitabın Almanca'sını okumuştum, üç yıl önce, çocuklarımı ziyarete Almanya'ya gittiğimde.
Yapılanlar korkunçtu, orada yaşayan hanımlar için.
Ayni konu işlenecek herhalde, devamını sabırsızlıkla bekliyorum, selamlar.
Yükselenyıldız
Yükselenyıldız, @yukselenyildiz
23.10.2011 02:44:15
Akıcı.
Merak uyandırıcı.

?aylaşım için teşekkürler, saygı öncelikli sevgiler.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.