- 1186 Okunma
- 12 Yorum
- 0 Beğeni
Sobe
Ben çocuktum o zaman...
Yıllar, yıllar önce.Adımın geçtiği her yerde, gülüşlerimle çınlatırdım ortalığı.Yalancı hikayeler anlatırdım arkadaşlarıma.Yalan olduğunu düşünmeden.Sahiciymiş gibi.
Ali vardı. Ömer vardı. Hasan vardı.Top peşinde koştururduk.Yağmur- çamur vız gelir her şeyi çocukça yaşardık.
Çocuktum ben çocuk. Avuçlarımın içinde, bir dünya vardı en renklisinden. Kağıttan kulelerim vardı. Hiç bir zaman çıkamadığım. En tepesinden bakamadığım.
Küçük kalp atışlarım vardı.Bir yumruğun içi kadar hayallerim.Küskün olmadığım arkadaşlarım, yarım yamalak cümlelerim vardı.Seslenişlerim vardı benim.Dağa- taşa haykırdığım .Köprüden fırlattığım onca çakıl taşım vardı.Sahi nereye gittiler ? Ceviz ağacından düşen kokularım vardı, içerime sindirdiğim. Kuşlarım vardı benim.Yalın ayak başı çıplak çırpınan.Açbilaç avare gezindiği halde, boyun eğmeyen.
Solungaçlarım vardı benim.Nefes aldığımı hissettiren.Hissettirdikçe işte benim diyebilen.
Sinemalarım vardı benim. Siyah beyaz filmlerin olduğu.Köşede beklerdi Kadir inanır, geçerdi yanından, upuzun kirpikleri, albenisi bol bakışlarıyla Türkan şoray.Çayırında oturup, bağdaş kurduğum.Çekirdeğimi çıtlatıp gözümü ayırmadan kilitlendiğim, umutlarım vardı.
Sandıkta kalmış kanaviçeleri vardı annemin.Renkleri solmuş, tarihi geçmiş bir yanını güveler kemirmiş. Her bahar çıkarırdı annem onları.Yıkar, asar, ütüler yerine koyardı, genç kızlık hayallerini.
Kışımız vardı bizim.Bahara erişemeyen gecelerde.Portakal kabuklarını soyar, başucumuza koymadan koyardık en sıcak sobanın avuçlarına.Kokardı odamız. Genişler bahara yeltenirdi aklıyla.
Kardeşlerim vardı benim. Adı Elif olan, Selma olan,Nur olan...
Kocaman bir kitabım vardı benim henüz okumaya başlayamadığım.Sayfasını tam çevirecekken elimden alınan.
Uçsuz bucaksız hayallerim vardı benim. Kağıttan kayıklarıma binip uzaklaştığım.Birde avuç dolusu renklerimin olduğu bilyelerim. Ağır gelirdi sanırım.Kağıt kayık eridi- bitti suda.
Topacım nerde anne? Henüz çeviremediğim.Topumu kim patlattı ? Söylemeyin babama.İki günlük ekmek parasıyla almıştı.Darılırsa şimdi bana?Üzülmesin babam anne .Sen deki; bilememiş işte.Suçu kabahati yok oğlumuzun.Patlaşmış bilinmeyen biri...
Ya; uçurtmamın kuyruğuna taktığım renkli gazeteler nerede annem? Renklerini çalmışlar. Uyumuyor artık masallarla çocuklar. Sus kaldım annem konuşturmuyorlar beni. Saklambaç oynadığım, köşelerde yakalamak için pusu kurmuşlar. Hain çocuklar ellerine almışlar kızgın maşaları, elleri yanıyorda görmüyorlar anne.
Anne. Yeniden öper misin beni? Sarılır mısın boynuma sıkıca? Koklar mısın boynumdan en oğul kokarmışım gibi. Sev anne beni .Hiç bırakma ellerimi.Koynunda büyütür müsün beni?Kardeşlerime ver oyuncaklarımı, ağlamasınlar sakın. Sobelendim ben anne.
Elimde, yüreğimde sende anne ...
YORUMLAR
Bu resmi gördüğümdeki çok seviyorum bu resmi çocukluğuma gidiyorum.Böyle bir kazağım vardı ve arkadan sanki kendime dokunacakmışımda bana bakacak gibi geliyor.Çocukluğumun en güzel zamanları 10 yaşıma kadardı ve bir saklambaç oynadık o gün bu gündür hiç o günleri sobeleyemedim.
Ben en çok çocukken yaşadım bir bilsen herşey o kadar güzel ve tatlıydı ki o tada erşemedim,o çocuk gibi çok uzaklara baktım ufuktan doğacaklarmış gibi...
Sen hiç kibrit kutusuna ateş böceği koyup bir odada serbest bıraktın mı? O karanlıktaki ışığı gördün mü?Göremezsin sen orada değildin ki ama ben gördüm ben ateş böceğini gördüm çocukken ve hiç daha sonra görmedim,belki sen başka bir yerde gördün bilemem ama o gün gibi o ışığın çocuk yüzüme yansımasının tebessümünü ben hiç görmedim...
Beni nerelere götürdün beni sen hürrem, keşke gittiğim yerden hiç dönmesem...sevgi ve saygımla dost kelime...
Tebrikler Sultanım:)Bir kez daha yanıltmadınız bizleri.
Ya; uçurtmamın kuyruğuna taktığım renkli gazeteler nerede annem? Renklerini çalmışlar. Uyumuyor artık masallarla çocuklar. Sus kaldım annem konuşturmuyorlar beni. Saklambaç oynadığım, köşelerde yakalamak için pusu kurmuşlar. Hain çocuklar ellerine almışlar kızgın maşaları, elleri yanıyorda görmüyorlar anne.
Anne. Yeniden öper misin beni? Sarılır mısın boynuma sıkıca? Koklar mısın boynumdan en oğul kokarmışım gibi. Sev anne beni .Hiç bırakma ellerimi.Koynunda büyütür müsün beni?Kardeşlerime ver oyuncaklarımı, ağlamasınlar sakın. Sobelendim ben anne.
Elimde, yüreğimde sende anne ...
Of off! Bu ne yürek yangını yine, ne gün sönecek şiirlerin ateşi anaların fırınlar dolusu yürek koru? Ah bu kalemi kuvvetli şairler ağlatıyorlar durmadan beni. Kaleminiz kavi yolunuz açık olsun...
Maziye farklı bir pencereden bakış. Duygusallığın öyle doğal damlamış ki satır aralarına...Ne yazsan heyifle okutuyor samimi duruşun...
Çocukluk mu? Geçerse geçsin...Bin bir emekle hayatımızın en güzel demine gelmişiz...Çocukluk tatlı bir anı şimdi...Dünyaya güzel ve gülen gözlerle baktıktan sonra, kim takar ihtiyarlığı...
Bugün okuduğun güzel yazılardan biri hanımefendiciğim.
Kutluyorum. Sevgiler.
Okurken gözyaşlarımı zor zapt ettiğim, gönül telim dokunan satırlar canım.
Ah kim bilir daha kaç gencimizin, yavrumuzun hayallerine tercüman oldu yazın.
Fidanlarımızın artık sobelenmediği günlere günaydın demek dileğiyle, günümün yazısı Sultanım, okurken çok duygulandırdın, sevgilerimle.