- 1358 Okunma
- 8 Yorum
- 0 Beğeni
İTİRAF EDİYORUM
Âhh mutluluğum...
Nerde şimdi demli bir çay kokusundaki muhabbet, soğuk kış gecelerinde gaz lambasının ışığındaki mutluluk...
Büyüklerimizin hayatı anlatan kıssaları, edebin öğretildiği bir hayat;
Bir şeyimiz olmamasına rağmen mutlu olacak o kadar çok şeyimiz vardı ki, şimdi her şeyimiz var ama mutluluğumuz yok
Gülmek için çabalamıyorum desem yalan olur, ama olmuyor;
Şöyle bakıyorum da,
Vefa ayak altında çiğnenirken, sefa haramzadenin uçkuruna bağlıyken, cefa hep garibanın sırtında katmerlenirken;
Aynı mezarlıkta yatanların dostluğu; aynı mahalleyi paylaşan insanlardan, aynı sokağın kaldırımını kullananlardan, aynı binada ikâmet edenlerden, en acısı.. aynı evde oturan kişilerden daha iyi iken, ağız dolusu gülmek gelmiyor içimden.
Ekranlar fuhuş pazarı, otobüs duraklarına yapıştırılmış sahibinden satılık aşklar, emlakçının camında devren kiralık sevdalar, edep parktaki banklarda, hâyâ çöp kutusunda, mutluluğu günübirlik ilişkide nikâhsız yaşamakta bulanları gördükçe, mutlu olamıyorum işte.
Bir yanda ağzında purosu, önünde mezesi, göbeğini taşımaya bile takâti olmayan
Devleti hortumlayan, milleti tokatlayan, kapıpta kaçmayan ağası;
Kapkaççısı, hırsızı, tecavüzcüsü, tinercisi, otçusu her çeşit baş belası,
Diğer yanda umut bulutları her esen rüzgârla dağılan, hayalleri al kan içinde, yüreği yaralı
Uykusu ve çorabı delik, çocuğuna bir okul çantası bile alamayan dert babası.
Müslümanın karıncayı bile incitemediğini bile bile, müslümanım diyipte, müslümana kurşun sıktığını, gökyüzünde dalgalanırken gördüğümüz al bayrağı, sıra sıra tabutların üstünde,
Anadoluda anaların ağladığını gördükçe mutlu olamıyorum işte.
Ruhla beden, akılla fikir, ayakla yol birbirinden bu kadar ayrı iken
Duygumuzu, kaygımızı, saygımızı ve en önemlisi Allah korkumuzu toprağa vermişken,
İnsanlığın nesli tükeniyorken; itiraf edeyim ki dostlar, Mutlu değilim...
21 EKİM 2011
YORUMLAR
sıcak sobanın etrafında otururken; annelerimiz o hafta filanca komşumuzun kızı nişanlanıyor neler yapabiliriz diye birbirlerinden fikir istiyordu
mahallede kimin kömürü yok kim ihtiyaçlı hemen bulunur gereken yardım yapılırdı
rahmetli annem
sağımızda ve solumuzdaki yüz ev komşu sayılır diye bana sürekli tereyağı ve peynir gönderttirirdi
onlara göndermessek hakları geçer diye
birde o zamanlar her kapının önünde bir asker nöbet tutardı
ailedeki herkes seferber olurdu
annem yaptığı yemeklerden gönderir ardından çayı gider mahallenin gençleri onunla sohbet ederdi
mangalda köz yapar üşümesin diye birkaç battaniye verilirdi
o hafta nişanmı olur en cevizi bol baklava nöbet tutan askerlerimize verilirdi
şimdi komşuya bir tabak yemek göderseniz
kusura bakmayın damak tadımıza göre değil diye çöpte bulursunuz
çeyiz diye birşeyler götürün
herşeyimiz var zahmet etmeyin diye cevaplar alırsınız
ama böyle yetişmişiz
ne yapalım illaki yapacağız kanımıza işlemiş
şimdi yine ibremizi kendi memleketimize dönderip ordaki ihtiyaç sahiplerine elimizden geldiğince birşeyler yapmaya çalışıyoruz
her kelimesine katıldığım nadide yazınızı candan tebrik ediyorum
saygılar tebrikler
Mustafa Sade
Selam ve saygımla..
Dünya müslüman için mutluluk yeri olarak hazırlanmamış zaten.
Demek ki güçlü imanınız bunların idrakine sebep oluyor,
kutlarım, selam ve saygımla
Mustafa Sade
Selam ve saygılarımla...
Bir zamanlar hepimiz büyüme hevesi içindeydik...Ve büyüdük şimdi ise, çocukluğumuzu arıyoruz...Çünkü çocukken saf ve bilmiyorduk dünyanın dertlerini ve gerçeğini...Kutluyorum...Üstadım selam olsun size...
Mustafa Sade
Selam ve saygılarımla...
Çok güzel yazmışsınız sevgili gönül dostu ,evet yaşam bir hayli zorlaştı ,insanlık teknolojinin gerisinde kaldı ,bu güzel teknolojinin % 90ını kendi ahlaki değerlerini yoketmeye kullanıyor malesef.
Yalnız hiç umutsuz olmamak lazım ,çünki umutsuzluk bilirsinizki günahtır.Bu dünya zaten doya doya gülünecek bir yer olabilir mi? kimse kimseyi öldürmese dahi insan kendiliğinden ölüyor anası,babası .evladı sevdikleri nasıl gülebilirki insan kollarında eşin evladın öldüyse.Yok sevgili kardeşim biz gülmek mutluluk eğlenmek aramamalıyız hayata böyle bakarsak eğer içimizdeki yaşatığımız deprasyonu pisikolokta olsak farkedemeyiz.....
İnsanların dünyadaki tek myalnışı bize göre ,işlediği günahlara tövbe etmemesi ,samimi edilmeyen tövbe insanı günah haram çukuruna düşürür.
Tövbe işlenen günahın birdaha işlenmemesi ,oysaki her tövbenin ardından başka bir günah işliyorsa insan .......
yazınızın güzelliği bize bukadar yazdırdı bu yazı hiç bitmez ,hakkınızı helal ediniz
sevgiler selamlar.......
Mustafa Sade
Selam ve saygıyla..
Sevgili dost,
Yaşamda insanı mutsuz eden olayların ve olguların olması yaşamın doğası gereğidir.
Yaşamda insanı mutlu eden olayların ve olguların varlığını bilmek ve bulmak insan olmanın gereğidir.
Bize düşen yaşamın içinden mutlulukları çekip çıkarabilmektir.
Hayatın içindeki gerçeklerde saklıdır mutluluk,
İçinde mutluluk olan güzel şiir ve yazılarını okumak dileği ile,
Selam ve saygılarımla,