KOĞUŞ
küçük bir pencere, tavana yakın..
görebildigimiz sadece gökyüzü..
burda şükrü ögrendim, halıme şükrediyorum yinede.koguşş geniş, ranzalar yeni ve mahkumlar pişmanlık dolu..çay ocakta kaynıyor,osman ve ali karşılıklı tavla oynuyor.arada duyulan ve genellikle zarlara olan küfürleri saymazsak epeyi güzel bir karşılaşma bu.. yeni gelen ve suçsuz oldugunu , iftiraya ugradıgını söyleyen genç delikanlı;sus pus oturuyor duvar dibinde ve nerdeyse duvarla btişecek ki kaybolacak sanırsınız.. yıllarını burada harcamış olan zeki amca dern düşüncelere içinde her zamankı gibi. pişmanlgi hat safhada olmalı , dilinden düşmeyen estagfurullahları tesbihten dökülüyor adeta.. çaycı recep dolduruyor tavşan kanlarını. özgürlügüne kavuşmasına bir gün kala hasan, bavuluna doldurmaya başlamış geçmişini ve gelecek hayallerini.. parlayan gözleri ile titrek elleri...
gardıyan, yavuz ustaya nidada bulunurken, çaylar yudumlanıyor ve herkes dumanına bırakıyor dertlerinii.. ikinci sıgarayı yakıyorum bırakamadım şu zıkkımı. çektıkkce içime ızdırapları boguyorum. 19 yıl 5 ay ve 18 gün bilmem kaç saattır burdayım bende..yaşım aldı başını gidiyor. saçlarıma henüz düşmedi aklar amaa yolun yarısındayım. tahlıye günümü bilmiyorum. uzun zaman oldu saymayı bırakalı..
osman yenmiş olmalı ali yi ki koltuguna koymaya çalişiyor tavlayı ama inatcı bizim ali. yavuz usta dönüyor görüşten;agır ve vakur. kimdi gelen bilmem amaa canını sıkmış , art arda yaktıgı sıgaradan belli ne kadar kızdııgı..bizim genç duvarla akrabalıgı bırakmış ,başlamış çentık atmaya tarıhler üstünee. alişacak elbet kimler alışmadı kii... çaycı recebin sesi ile irkildim..’mustafa sazını konuşturda dnleyelim’ en büyük dert ortgımdan biri sazımın teli.. ee derdini söylemeyen derman bulamaz degıl mi.. şu tellere dokunmak bile rahatlatıyor içimii..yeni yazdıgım bir şiiri okursam hiçde fena olmazz;
dört duvar arası
hayyaller burda, sınırlandırılmamalı
özgürlük neydi unuttum
yinede dertlenip sazımla konuştum..
aşık atışması olacak galıbaa bizim ömer de aldı sazını;
bakma öyle gökyüzüne hüzünlle
tükenmez söndüremezsın umudu
hiç degılse birgün
bulacaksın özgürlügünü..
ne zaman alsam şu sazı elime neşeleniyruuz. Allah bozmasın.. bizim ömer dee pek iyii bu iştee.. şimdi cevao vermezsem olmaz;
giden günleri arkamda bıraktım
ben artık gelecege bakarım
ne parmaklıklar engel olabilir
nede gardııyanlar
ben içimde istedigimi yaşarımm..
bahceye çıkma saatı gelince bıraktık sazları, çayları.. volta atmaya, birazz olsun özgürlük tadı almayaa..
diger koguştakılerle 60 kişilik mahkum sayımız var, küçükük hapıshanede.. daracık bahcede 60 kişi özgürlük kapışı yapıyor.. herkes payına düşeni alıyor. kimi güneşleniyor , kimi volta atyor.. umutlu gibi davranan tam 60 kişi. pişman, çogunluklada bıkmışş... şu bahcede koşuyor ssanki zaman, saat altıyı vuruyor ve gardıyanın o tiz sesi’içeri’.. nereye gidecegini bilen alışkın ayaklar, kapıya dogru ilerliyor, her zaman oldugu gibi itaatkar..
yemek sırası, tuvalet sırası derken yatış vaktı geliyor, ışıklar sönüyor. ve kabuguna çekilen hapishanede, her yatakdan ayrı hayal, ayrı düşünceler ortalıga saçılıyor.. nefes alıp verenlerin sesi, yatagına gömülüp aglayan ve dua eden sesler.. her gün ve gecee yaşananlar bilmmm kaçıncı kez sergilnyor soguk duvarlardaa. çocukken gittigim park geliyor gözümün önüne .. her gece oldugu gibii salıncaktta sallanırken uyuya kalıyorum .. ve her sabah oldugu gibii salıncaktan düşerek uyanacagımm...... iyi geceler.....
_safi’ye_
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.