- 889 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
AŞK VE KİN (22)
’Tamam Selim’ dedi tepkisine şaşırarak, ’Kabul ediyorum madem’. Göz göze geldiler, ’Beni seviyormu? yoksa bu centilmenliği tüm beraber olduğu kızlarada yapmışmıdır?’ diye sordu gözleri sanki.
’Selim sar bakalım’ Dedi delikanlıya, cebine eli varırken, ’Güzel bir paket yap’ ’Ne gerek var canım’ Diye güldü Neslihan. ’Özel bir gün değil ya’ ’Olsun’ dedi Selim gözlerine bakarken,bir yandanda gülümseyerek çantasına kolyeyi bırakırken Neslihan ’’Çok teşekkür ederim, başka bir şey almak ya da gezmek istemiyorum... Yürüdükleri dar yol uzayıp gidiyordu bitmemecesine, yol kenarında yan yana sıralanmış taş binalara bakarak durakladı Neslihan, ’Ne güzel sanırım bunlar eskiden kalma değilmi Selim?’
Karşıda kapısının önüyle birlikte içinede otantik bir hava verildiği hemen belli olan eski tarzdaki yığma taş yapıyı gösteriyordu eliyle, içeriden gelen hafif müzikle karışık bira kokusu ister istemez kendini hissettirirken, Neslihan bir yandan içeriye kafasını uzatarak bakmaya çalışıyor bir yandan Selime ’Tarihi mekanlar beni hep çeker? ne güzel restore edilmiş baksana Diyordu’’.
Hıım tarihi olduklarını zannediyorum’ dedi Selim Gerçi öyle binalar yapıyorlarki tarihi bina görünümünde insan ayırd edemiyor’’ ’Bak’ diye Selim’in kolunu tuttu, İçerden ne romantik müzik sesleri geliyor’ Kapının üzerindeki yazıyı yeni farkederek ’Aaaaaaa barmış burası’ Selim şaşkınlıkla ’Girmek istersen’ Dedi ’Yooooo hayır, benim barla falan işim olmaz, canım kahve içmek isterse cafeler var’.
Selim gülümsedi hafifçe ’Ha şöyle’ dedi içinden, ’Sen bari farklı ol ^Hâle’den ve diğerlerinden’ Gözünün önüne Hale’nin sarhoşluktan alıklaşmış yüzü geldi, ’Haydi gidelim geç oldu’ eliylede çok zaman Selimin yanağını okşardı ’Seni ana kuzusu’ diye.
O uzun tırnaklı içki kokan ellerinin kokusu bu gün şimdi bile genzindeymiş gibi annesi avrupada babası özgür oda fri kız..
’Ahhh o annem ah dedi’ kendi kendine, onun zengin ve tanınmış aile merakı’.Kadında haklıydı belki, Hâle evlerine gelince birden ^sahte Geyşa kesilir, Nermin hanıma elleriyle hizmet ederdi. Anneler gününde hediyeler, her geldiğinde annesinin en sevdiği pastalar..
Neslihanın ’Seliiiim’ diyen sesi onu kendine getirdi birden, ’Bak yolun sonu görünüyor’. Tümsekten aşağı genişleyen yola baktı ’İşte kale içinede geldik’ Kenarda elele gezen yabancılara baktı şaşkınlıkla, ’Nedense bu Avrupalı’ların çoğu yaşlı değilmi? ’Evet Neslihan’ ’Eeeee bizim insanımız yaşlanınca neden avrupayı gezmeye çıkmıyor’ ’Şakamı yapıyorsun, hayır şaka yapıyorsun, çünki bizim halkımızın aldığı emekli aylığı onlara ay sonunu zor getirtiyor, ne avrupa turu bırak Allahını seversen’ Neslihan ’Boş anıma geldi’ dedi, ’Düşünmeden konuştum, doğru haklısın. ’Aaaaaa’ dedi, ’Hani otel nerede? kıyıları sonra gezeriz öyle yoruldumki biraz dinlendikten sonrada yemek yermiyiz?, çünki çook acıktım. ’ Tabi Neslihan işte bak şu kenardaki otel yolun bitiminde’ Hemen kıyıda gösterdiği lüks ama iki katlı binaya baktı Selimin.. ’Ufak değilmi burası’ ’Hangar gibi olmasımı gerekli?, bazen ufak otellerde çok iyi hizmet verebilir, ayrıca burası beş yıldızlı bir otel canım’.. İçeri girerlerken Selime hak verdi ister istemez, içerden leylak kokulu oda parfümü genzine dolarken, temiz dingin bir aile ortamı havası buldu kendince. Geniş salonda kırmızı tertemiz halılar daha yeni yıkanmış gibi, otelin alt katındaki ufak hediyelik eşya satan odacıktan taşan klasik müzik bulunduğu ortama ayrı bir hava veriyor gibi geldi genç kıza... Yüzünde mutlu insanlara has bir gülümseme ’Çok sevdim burasını Selim’ dedi delikanlı resepsiyona yürürken ’Böyle düşünmen çok güzel, yemek konusundada çok temiz ve seçiciler inan’..
Selim’in yanında yürürken zarif ince bileğiyle omuzuna dokundu ’Aaaay sus bak şimdi yemek deme çok acıktım’...
..........RabiaBelgin..........
YORUMLAR
Otele giriş yaptılar ,,,,, Neslihan,,,,,, aman dikkatli ol kızım,, aman ha dikkat et demek geldi içimden.