ŞAİR ŞEMSİ BELLİ
ŞAİR ŞEMSİ BELLİ
1960 ‘lardan sonra dillerden düşmeyen “ANAYASSO” şiirinin yazarı dostum rahmetli Şemsi Belli , doğduğu Malatya Arguvan İlçesi’ne bağlı eski adıyla “Gızıluşağı”, yeni adıyla “Yenisu” köyünü “KİMLİK “ şiirinde şöyle anlatır :
“Bir köy var uzakta hemşerim
Göl Dağı’nın kar suyuyla sulanan
On yedi haneli küçücük bir köy
Etrafını sıra dağlar dolanır
Dedem bu toprakta yatar hemşerim
Dedeme “ Hasan Ağa” derlerdi
Ben de bu topraklarda büyüdüm
Benim derdim bu toprakların derdi.”
Yaşadığı köy konağını, ekmeğini yediği toprağı ve rüzgârını aldığı dağları “BİZİM KONAK” başlıklı şiirinde özlemle anlatır:
“Bakmayın boğazımdaki boyun bağına
Ben dağlardan gelmiş bir deli rüzgâr
Kursağımda o dağların ekmeği
Kalemimde o dağların özleyişi var
Bakmayın boğazımdaki boyun bağına.”
Dağların, köylerin, insanların, ülkenin ve dertlerin sevdalısı, cübbesiyle Anadolu köylerinin ve köylüsünün hak ve hukukunu savunan Şemsi Belli, halk kültürümüzün derinliklerine inerek özelliklerini ve güzelliklerini de şiirlerine taşımış ve “Dam Başında Üç Kişi” şiirinde şunları yazmıştır:
“Hala’ya “Bibi” derler bu dağlarda hemşerim
Bu dağların üstü çıplak
Allah çırası yanar geceleri
Tatlı şeydir dam başında oturmak.”
“ÇAL EMMOĞLI, ÇAL” şiirinde, insanımızın ve ülkemizin sorunlarına parmak basar:
“Bu kadeh senin şerefine Emmoğlu !
O türküyü bir daha çal :
“Karşı dağı duman aldı, pus aldı
Uzun ömrüm ,
Yâr yolunda kısaldı !...”
Tezene vuran eline kurban
Allahına kurban emmoğlu
Söyle bir daha söyle …”
Ülkemizde yeni bir anayasa yapılması için çalışmaların yoğunlaştığı şu günlerde Şemsi Belli’nin geçmişte çok ünlenen bir “ANAYASSO “ şiiri de , her şey gibi güncelleşecek galiba.
“Gara dağlar gar altında galanda
Ben gülmezem
Dil bilmezem
Şavata’dan Hakkâri’ye yol bilmezem
Gurban olam,çaresi ne hooy babooov!...”
ünlü şair Ş.Belli’yi anlatmaya sayfalar yetmez…Şairler ölmez, dillerde ve gönüllerde hep yaşarlar...
YAHYA AKSOY
YORUMLAR
ÇOK DEĞERLİ ÜSTADIM ,SEVGİLİ HEMŞERİM SELAM OLSUN SİZE;
belkide şair olmamın(şairlik denirse tabi..) ilk tohumları şemsi bellinin yanılmıyorsam " güz çiçeği". (yanılgım ve yanlışım varsa ne olur affola..çünkü çooook zaman geçti aradan..) adlı şiir kıtabını okumkla başladı..her lepiska saçlıya her ahu gözlüye sevdalandığımız ,aşk ateşi içinde kıvrandığımız zamandı..sanki o şiirler bana ve sevğilime olan duygularıma yazılmış dizelerdi..benim sizin gibi edebi bir dille anlatmam zaten mümkün değil...ama bu yavan anlatımımla onun büyüküğünü ve gönül adamı olduğu gerçeğine vurgu yapmaya çalışmaktı..bu kayan ve kayacak yıldızları yeni nesile anlatma ve hiç olmazsa belleklerinin mahzeninde bir yerde bu isimlerin kalnmasını sağlama bile hem kültürümüze hemde onlara olan vefa borcu anlamında çok önemsenmesi gereken bir davranış olduğu bilinciyle size saygıla duyduğum hayranlığı belirtmekten imtina etmiyeceğim kabul buyrun lütfen..sizi geç tanıma ezikliği ama tanıma sevincini yaşamakta ayrı bir duygu..hoşça kalın sağlık ve mutlulukla kalın..saygımla.
ipekyolu
Sevgili kardeşim Kâşif bey,
Çok anlamlı ve değerli yorumunuza teşekkür ederim.
Yüreği insan ve yurt sevgisi ile dopdolu kalemi rüzgâr gibi esen ve kesen
usta şair dostum rahmetli Şemsi Belli' yi birlikte rahmetle anmış olduk.
"güz çiçeği 1 ve 2 cilt" ayrıca Güz çiçeğinin Mektupları (" BAHAR GÜNEŞİ)
kitapları yanında Liseli kıza mektuplar (CANKUŞUM), başşehir sokağı ve İPEK KAPLI DEFTER VE ANAYASSO KİTAPLARI ÖNEMLE YERLERİNİ KORUMAKTA.
BİR GÜN ANKARA'DA ŞEMSİ BELLİ'Yİ ANMA TOPLANTISI YAPABİLRSEK SİZİDE BİLGİLENDİRECEĞİM.
HER KİTABI VE ŞİİRİ YANKILAR YARATAN ŞAİRİ BİRLİKTE ANMIŞ OLDUK.
SAĞOLUN VAR OLUN. SELAMLARIMLA.