- 464 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
İyilikleri Tavsiye Etmek
İnsanların pek çoğunun bir hedefi olmaksızın, gerçek amaçlarından uzak yaşadıklarına şahit oluruz. Aile kurmak, ev sahibi olmak, para kazanmak hemen hepsinin en önemli amaçlarıdır. Daha büyük ve daha önemli hedefler ise, daha iyi eve sahip olmak ya da daha fazla para kazanmaktır. Toplumun büyük bir kesiminde amaçsızlık ve boşluk hakimdir.
Söz konusu insanlar hayata dar bir pencereden bakar, yalnızca o günü geçirmeyi amaçlarlar. Erkekler genellikle zamanlarını kahvehanelerde, kadınlar da televizyonda kadın programları ve dizi filmleri izleyerek geçirirler. Herhangi bir nedenle bunları yapamadıklarında ise müthiş hayıflanır, boş işlerle çocuklar gibi oyalanırlar.
Kitap okumak ve kendilerini geliştirmek gibi bir düşünceleri yoktur. Kitap ve gazete okuma oranının düşüklüğü, magazin gazetelerine, dergi ve programlarına olan yoğun ilgi toplumdaki yozlaşmanın bir göstergesidir.
Tüm bunlardan daha tehlikeli olan ise, insanların büyük bir kesiminin toplum için zararlı ve batıl fikirleri savunuyor olmalarıdır. Amaçsız ve boş yaşayan kişiler, bu batıl görüşlerin önderlerinin etkisine girmeye çok açıktırlar. Ki zaten ne tarafa çekilirlerse o yöne gidecek kadar hiçbir şeyin farkında olmayan bir ruh haline sahiptirler.
İşte bu nedenlerle hem başıboş yaşayan kişilere, hem de batıl fikirlerin ardında sürüklenenlere, dünyada varoluş nedenlerinin ve Kur’an ahlakının anlatılması gereklidir. Kur’an’da müjdelenen müminlerin niteliklerinden olan iyiliği emredip kötülükten sakındırmak, Allah’ın farz kıldığı bir ibadettir.
Kuran ahlakında, insanın gerçek iyiyi ve kötüyü yalnızca kendisinin bilmesi ve yaşaması yeterli değildir. Müminler, diğer insanları da din ahlakını yaşamaya davet etmekle sorumludurlar. Ayrıca, karşılarındaki kişinin nefsine ağır gelebilecek de olsa, Kur’an dışı davranışlarını engellemek amacıyla uyarılarda bulunurlar. Çünkü mümin, hiçbir insanın sonsuz hayatını dönüşü olmayan azap içinde yaşamasını istemez. Bu nedenle de Rabb’imizin hoşnutluğunu kazanacağı üstün ahlaka sahip olmaları için diğer insanlara uyarılarda bulunur. Bu aynı zamanda üstün bir merhamet örneğidir de. Çünkü asıl merhametsizlik, karşısındaki insanın ahiretini düşünmeksizin, hatalarına göz yummak ve öğüt vermemektir.
Ölüm son değildir; insanın sonu yoktur. Birçok insanın zannettiği gibi ölüm hiçbir şeyi bitirmeyecektir. Ölümle sonlu olan dünyevi şeyler bitecek, her insan için gerçek ve sonsuz yaşam başlayacaktır. Dünya hayatının asıl amacı, Yüce Allah’a gereği gibi kulluk edebilmek ve O’nun hoşnutluğunu kazanmaktır.
Müminler, emrolundukları üzere, yaşamları boyunca insanlara iyilik ve kötülüğün arasındaki büyük farkı anlatır, onları kötülüklerden sakınmaya çağırırlar. Çünkü Rabb’lerinin hoşnutluğunu ve gerçek kurtuluşu umut ederler.
Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır. (Al-i İmran Suresi, 104)
Fuat Türker