- 1110 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
RIZA KAPISI ( 1 )
Ömer sohbete geç kalmayayım düşüncesi ile erkenden yatmıştı. Uyandığında saat iki ye geliyordu. Dışarıda sessiz bir hava hakimdi, ay bulabildiği küçük bir bulutun ardına gizlenmiş, yanan sokak lambası içeriye vurarak loş bir aydınlık oluşturuyordu. Abdest alıp loş odada Teheccüt namazını kılmaya başladı. Secdeye vardığında odadaki hava değişmişti bazı kişiler sanki onu seyrediyordu. Neredeyse başını secdeden kaldırıp arkasına bakacaktı. Garip bir ürperti içerisinde namazı bitirdi. Arkasına baktığında kimseler yoktu, o sihirli atmosfer de son bulmuştu. Tekrar namaza durduğunda aynı şey tekrarlanıyordu bu seferki daha değişikti arkasında hissettiği şeyin ona “Bırak şu namazı da yat artık” dediğini duydu. Bu korkulara rağmen namazı terk etmiyordu namazı kıldıktan sonra öylece yatağına uzandı.Bir süre sonra zil sesi ile irkildi.
- Kim o.
- Aç Ömer benim, dedi abisi.
- Sait ağabey hayırdır erkencisin.
- İşler biraz durgun sen niye ayaktasın?
- Saat beşte Fatih’e gideceğiz uyku tutmadı.
- Sen yat ben bir şeyler atıştıracağım, uyanamaz-san ben seni uyandırırım.
- Tamam ağabey Sağ ol.
Sait mutfağa gidip bir şeyler hazırladıktan sonra televizyonun karşısına geçtiğinde Ömer çoktan uyumuştu bile...
Bir süre sonra garip bir uğultuyla uyanır gibi oldu. Dışarıdan köpek sesleri geliyordu zifiri karanlıkta ne olduğunu anlamak için bir şeyleri aradı, odada karanlık ve garip cisimler vardı. Dışarıda köpek ulumaları devam ederken karanlık Ömer’in üstüne üstüne geliyordu, irkilmişti. Yataktan kalkmak istiyordu konuşmak istiyordu fakat dili damağı kurumuş, kas katı kesilmişti, gözlerini hafifçe aralayıp uyuklar gibi yaptı. Kendi kendine ”Aman Allah’ım neler oluyor, kim bunlar” diyordu. Aklında binlerce soru geçiyordu olanlara bir anlam veremiyordu. Dikkatini yoğunlaştırdığında, üç belirsiz gölgeyi fark etti. Cismaniyet olarak seçilemiyorlardı tüyleri diken diken olmuştu. Gecenin karanlığında beliren kişiler yatağında bir ceset gibi uzanmakta olan Ömer’in yanında dizildiler. İçlerinden biri:
- Haydi ayağından tutunda götürelim, dedi.
Ömer buz kesilmişti hareket etmek onlara karşı gelmek bir tarafa, nefes almakta bile güçlük çekiyordu. Bunlar kimdi?.. Böyle çaresiz kalışı nedendi?..
Kadir, erkenden kalkacağı için yatsı namazını kılıp yatmıştı. Bir zaman sonra uyku ile uyanıklık arasında bir elin dürtmesi ile uyandı.
- Çabuk kalk gideceğiz,dedi.
Kadir gözlerini açmış kendisini uyandıran şahısa bakıyordu. Odanın karanlığında yüzü seçilemiyordu fakat ne gariptir ki, Kadir hiç korkmuyordu. Odada ki şahısın sesi o kadar güven vericiydi ki, kalbinin derinliklerinde yer eden, ona hiç de yabancı olmayan bu sesi, dikkatlice bakıp simasını görünce hemen tanıdı.
O nur yüzlü şahıs:
- Çabuk kalk. Kardeşin zor durumda geç olmadan yetişmelisin, diyordu.
Kadir bir anda kendini karanlık bir odada buluverdi. Bir yatağın başında üç kişi konuşuyorlardı:
- Haydi ayağından tutunda götürelim, diyordu biri.
Kadir ürpermişti...
- Yataktaki adam kim, bunlar kim, diyerek düşünmeye, olanlara bir anlam vermeye çalışıyordu. Dikkatini yataktaki adama yoğunlaştırdığında yataktaki kişinin yorganı yüzüne çektiğini, başını çıkarmadığını gördü. Daha sonra o şahsın Ömer olduğunu hissetmişti.
YORUMLAR
Yeni bir adım yeni bir öykü...
Sanırım ilk deneme ama güzel gidiyor, tebrikler...
Sevgi ile...