- 1932 Okunma
- 16 Yorum
- 0 Beğeni
Kadına şiddet var da erkeğe yok mu ?
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
B.
KADINA ŞİDDET VAR DA ERKEĞE YOK MU ?
Erkek ve kadın bir elmanın iki yarısı gibidir . Yüce Yaratıcı her iki cinsi de birbirlerini tamamlamaları için yaratmıştır . Bu nedenledir ki evlenme tavsiye edilmiştir . Neslin devamı , toplumun düzeni ve insanların maddi manevi doygunlukları için evlilik sığınılacak en güzel liman ve yaşanacak en güzel dünyadır .
İnsanlığa mutluluk getiren dinin tebliğcisi o güzel insan evlenmek isteyenlere en etkili reçeteyi yazmıştır . İnsanı evliliğe götüren sebeplerin başında "yalnızlık, bakımsızlık , kadınsızlık-erkeksizlik " vardır . Evlenmeden önce aranan nitelikler ise güzellik, zenginlik,asalet (soy) ve inanç durumu (din) gelir .
İnsanlığa en güzel yaşam biçimini öğreten o yüce Elçi (selam olsun) "Siz dindar olanı tercih ediniz " buyurmuştur. Çünkü gerçek dindar kişide "Allah korkusu,sabır, şükür ve itaat etme " gibi güzel huylar bulunur .
Güzellik, asalet ve zenginliğin önünde bu güzel ahlak yani adına din dediğimiz yaşama şekli olunca kurulacak olan yuvanın deprem sigortası daha baştan yapılmış sayılır .
Gelelim son günlerde kamuoyunda fazla irdelenen bir konuya ; kadına şiddet meselesi ...
Kadını dövülmesi sadece yurdumuzda değil dünya genelinde yaşanan acı bir gerçektir . Ama biz bu konuya kendi penceremizden bakacak olursak bu şiddetin temelinde eğitimsizliğin yanı sıra ekonomik faktörlerin de ön planda geldiğini görürüz.
Artan ihtiyaçlar ve bu ihtiyaçlara yetmeyen bütçeler .. Doyumsuzluk,şükürsüzlük , sabırsızlık ve daha bir sürü şey evlerdeki huzurun bozulmasınaki en büyük etkendir . Ekonomide bir kural vardır "İhtiyaçlar tatmin edildikçe şiddetini artırır "
İhtiyaçları arka arkaya sıralayan kadının dili uzamaya başlayınca erkeğin psikolojisi bozulur. Ayın sonunu getiremez , kadına laf yetiştiremez ve o zaman dili uzayan bir kadın karşısında eli uzayan bir erkek ortaya çıkar.
Evinin ekonomik sorumluluğunu taşıyan bir adamın iflas psikolojini bir düşünün . Bir erkeğe kadının fiziksel gücü yetmediği için yüzü gözü şişmez ama bir dinamit gibi patlamaya hazır fünyesi çekilmiş bir bomba gibi erkek, en küçük bir gerilimde patlar .
Ortaya çıkan manzara " yüzü gözü kanamış,hırpalanmış bir kadın , ağlayan çocuklar ve suç işlemiş zavallı bir babanın perişanlığı "
Hocalarımız bize savaşı , her türlü diplomatik ilişkinin aciz kalması ,başka bir seçenek kalmaması sonucu oraya çıkan bir zorunluluk olarak öğretmişlerdi .
Siyaset , dikkatle indirilmesi gereken un çuvalına benzer . Bu çuvalı kadın ve erkek birlikte dikkat,sevgi ve sabır ile indirirler . Eğer itina edilmez de çuval patlarsa kadında surat erkekte şefkat ve merhamet bırakmaz .
Şiddet, iki ucu keskin bıçak gibidir. Yalnız kadını değil erkeği de yaralar .
YORUMLAR
"Şiddet, iki ucu keskin bıçak gibidir. Yalnız kadını değil erkeği de yaralar ."
şiddet uygulayanlar ruhen - bedenen rahatsızdırlar tedaviye ihtiyaçları vardır bu konuda acil yardım almaları gerekir..
şiddet
ne kadına
ne erkeğe
ne hayvana
ne bitkiye
ne çevreye
ne doğaya
...
hiç birşeye uygulanmamalı sevgi ile çözülmeli tüm sorunlar ruhen ve bedenen sağlıklı bireylere yakışan da budur..
tebriklerim günün yazısına hayata kattığınız eşsiz cümle güzelliklere iyi ki varsınız değerli dost kutlu-can..:)
sevgim saygım selamlarımla...
kutlu-can
Yaşamınız ve siyasetiniz güzel olsun <selamlar..
Evlenirken aranan özellikleri sıralarken ( güzellik, zenginlik,asalet (soy) ve inanç durumu (din) gelir) demişsiniz. Bence, önce sevmek gerekir. Ancak sevdiğiniz zaman o kişiyle hayatınızı birleştirmeyi istersiniz. Asalet de, zenginlik de çok sonra gelir. Tabiki görücü usulü yapılan veya aile baskısıyla yapılan, varlıkları birleştirmek için yapılan evlilikler yine istisna.
Şiddet konusuna gelince ; Kadının dili der, k..çı sopayı yer. Bu tekerlemeyi de çıkaran mutlaka erkekler.
İyi de durup dururken mi söylenir o kadın. ( Kadının da erkeğin de, çizgi dışına çıkan, istisna kesimini katmıyorum buna) Ama geneli konuşuyorsak, şiddet, şiddettir... Ne sebeple olursa olsun. İnsanoğlunu hayvanattan ayıran en büyük özelliği konuşmakken, kaba kuvvete ne gerektir vardır. Bu sizin de dediğiniz gibi ancak yürekten, zihinden, eğitimden yoksun cahillerin işidir.
Saygılar
kutlu-can
Ben yazımda kadına uygulanan fiziksel şiddetin yanısıra erkeğin maruz kaldığı bazı kadınların yaptığı huysuzluk ve psikolojik şiddete de dikkat çekmek istedim .
Yazımı fazla uzatmamak için ayrıntıya girmedim .
Selamlar
Billur T. Phelps
Ancak, bazı benzetmelerinize idi benim itirazım.
Hepimiz, şiddetin bir çözüm olmadığında hem fikiriz en azından.
Saygılar.
Biz kadınlar degilmiyiz erkekleri doguran anneler bazı şeylerin biz anneler tarafında yapıldıgını biliyorum daha gebelikteyken ayırdı etmeye başlıyoruz oglum olucak diye yada büyüklerimiz dünyaya getirdigimiz erkek çocuklara göre deger veriyor biz gelinlerine yada eşlerimiz oglum olucak erkek adamın erkek çocugu olur diyorlar bunları bu hale getiren bence biz kadınlarız degiştirmekte bizim elimizde erkek çocuklarımızı erkek diyerek ayırmayı bırakıp evlat diyerek büyütmeli sevgimizi orantılı vermeliyiz diye düşünüyorum ancak o zaman kadına yada erkege şiddete son olur .şiddetin her türlüsüne karşıyım ama ....EGİTİMİN ŞART OLDUGUNU İNANANLARDANIM ancak o zaman bu eylemler son bulur.
tebrik ediyorum yazarı saygılarımla
kutlu-can
Düğmesini bile kendi diken sevgili Muhammed kadınlara karşı çok saygılı idi . Mealen öyle demiştir " İslamiyet geldi kadınlar rahat ettiler "
Bu çok derin bir konudur ve temelinde insana saygı ve sevgi vardır .
Allah'tan korkan bir insan karısını çocuğunu dövemez .
Selam ve dua ile
kadinlar cicektir anadir bacidir yardir ne kadar kötüde olsa dili uzunda olsa dövülmezler evlilik ne kadar haksa ayrilikda haktir canini kocasimi verdiki o aliyor allaha havale edersin olur biter idam edeceksin ki bak elleri kalkiyormu elleri kirilasicalar insan degil onalr olamazda bence...
kutlu-can
Ne demiş batılı bir düşünür " Ey bekarlar evlenmeden önce gözlerinizi dört açın ; evlendikten sonra da hafif kapaynız "
Allah (cc) şirret kadına düşürmesin .
Selam ve dua ile
Bu konuda illede taraf olmak telaşına düşmeden.
Kendisine Anne karnında bilmem kaç haftalıkken değil din Evrensel olarak.dokunulmazlık verilen insana değil vurmak ;surat etmek bile gereksizse zulümdür.Terbiye için kaş çatmak,konuşmamak anlaşılabilirsede vurmanın konulabileceği bir yer veya haklılık olamaz.Adı acizlik olmalı ki.Hepimiz zaman zaman acze de düşeriz erkek ,kadın fark etmez.Bu hatadan nedamet duymak yerine tekrarını yapmak kişinin Hâlâ beşer sıfatından İnsan olgunluğuna ermediğinin delilidir Olsa olsa Hastalık denir.
**üZÜLEREK SÖYLEYEYİM.Hepimiz hastayız.Anne ve babalardan aldığımız densizlik genleri bizi düşüncesizliğin arttığı şu zamanda git gide de komaya sokuyor.Bu işin .Eğitimle yaşla çok ilgisi olduğunu zannetmiyorum.Malesef GÜCÜ YETEN YETENE.
Dedikten sonra.Güzel bir yazı olacakken.Ucu açık ifadelerle yanlış anlaşılmalara sebebiyet veren bu güzel azarı her iki tarafında doğru işitmesi temennisi ile elinize sağlık.
kutlu-can
İlgi ve yorumunuza teşekkür ederim , sağolun
Kusura bakmayın yazar, ama bu yazınızdan hiç hoşlanmadım.
Her ne olursa olsun ..
Kimse kimseye değil fiili , duygusal dahi şiddet uygulama hakkına sahip değildir.
O öyle olduğundan bu da böyle oluyor demenin anlamı yok.
O zaman sizin gibi düşünürsek, aç olanlarında çalması üzücü fakat haktır.
Kadından gördüğü şiddetten ölen kaç adam var söyler misiniz?
kutlu-can
Şiddetin temelindeki bazı acı gerçekleri naçizane yazmaya çalıştım . Kimseye haklılık ve mazeret iması da yapmadım .
Allah , dilini tutmayan kadınlarla eline hakim olamayan erkeklerin şerrinden hepimizi uzak eylesin
Selam ve dua ile ...
"yüzü gözü kanamış,hırpalanmış bir kadın , ağlayan çocuklar ve suç işlemiş zavallı bir babanın perişanlığı "
Kendinden güçsüz bir kadına kontrolsüz şiddet uygulayan aşağılık bir adamı "Zavallı bir baba" cümlesiyle tarif eden bu cümleyi şiddetle kınıyorum...
Ben de bir babayım...Ve hiç bu tarz bir zavallılığa düşmedim...
Genel olarak yorum yapmam gerekirse...
Zorlama bir iyimserlik...Kusura bakmayın...Çok hoş görüsüz olduğum bir konuda hoş görülü davranmışsınız...
Saygılar...
kutlu-can
Samimiyetim için bu yeterli değil mi ?
Eşini döven bir erkek "zavallı" değil de nedir ?
Zavallı demek acınacak insan demektir . Siz farklı düşünüyor olabilirsiniz .
Güzel günler dileğiyle
Öncelikle bişeyin altını çizmek isterim,
Allah kadının da erkeğin de iyisini versin..
'Ortaya çıkan manzara " yüzü gözü kanamış,hırpalanmış bir kadın , ağlayan çocuklar ve suç işlemiş zavallı bir babanın perişanlığı "
N'apalım şimdi?
dayak yiyene mi acıyalım yoksa dayak atana mı?
'suç işlemiş zavallı baba'
silah zoruyla mı dayak atmış ailesine?
Şiddetin her türlüsünü kınıyorum!
:) Sevgiler Sayın Yazarım.
kutlu-can
Güzel bir yaşam dileğiyle
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi der ki;
"İnsanın en temel hakkı, yaşama hakkıdır."
zaten ayyuka çıkmış durumdaki, kadını yerden yere vuran bu olgunun boyutu can alma noktasına doğru gitmişse eğer, yukarıda naçizane belirttiğiniz konuların dışında gelişen daha "ciddi" boyutlu bir durum söz konusudur sayın yazarım.
bir de yazınızda Peygamber Efendimiz'in "kadınlar için" düşünülen evlilik kriterlerini yazmışsınız sanırım, bu kriterlerin "erkekler için" olanlarını da öğrenmek isterdik...
kadına şiddet veya karşılıklı şiddet pekala tartışılır hatta bu konu üzerine çarşaf çarşaf yazılar bile yazılır, unutulmaması gereken çok önemli konu ise; kadınını ezen, aşağılayan, hiçe sayan toplumlar ipliği sökülmeye başlayan kazak gibidirler. nihayet bulurlar. şiddede başvuranların bu gerçeği kafalarına postitle takmalarını ve aynada sık sık bu nota bakmalarını temenni ediyorum...
---------- saygılarımla.
Kezban Turan tarafından 10/17/2011 5:52:06 PM zamanında düzenlenmiştir.
kutlu-can
Sevgili Peygamber mesajlarını sadece erkekler için vermemiştir . Bu reçete kadınlar için de geçerlidir .
Bu reçetenin sıralamasında evlatlarımı evlendirirken ben de yanlışlıklar yaptım ve acı sonuçlarına katlandım .
Selam ve dua ile
Evet bende romantik sokaktaki köpeğin tek gözü kör diye üzülen bir genç kızdım. Yalvar yakar peşimi bırakmayan bir güneydoğulu adamla evlendim, ölmedim çünki yediğim yumruktu şamar değil, beni öz babasından kıskanan kimsenin yanıma yakıştıramadığı bu adam hayatımı mahvetti, bütün gün oturup kitap okuyan evde iş bile yaptırılmayan evin tek nazlı kızı iken daha sonra kimse yanımda olmadı, çünki onlar işadamı ile evlenmemi bekliyordu, sonuç çocuklarımla sokağa atıldım, sonunda çalışıp tek başıma onları büyüttüm, insanlar örf ve adetinin uymadığı kadına mal gözüyle bakan kişilerle evlenmesin. şimdi ben başkasıyla evlendim o zaten daha boşanmadan bizi sokağa atıp terörist ruhlu akrabasını kira evimize getirmişti.. azdı azdı duyduğumuza göre o suratsız kadın onu aldatıp devamlı büyü yaptırmış azgınlığının cezasını buldu genç yaşta öldü gitti. bana affet diyorlar artık kimsenin kötülüğüne dayanamayan bir kadın oldum, bana alay eder gibi ölmüş gitmiş o adamı affet diyenlere Allah aynı öyle koca versin...
kutlu-can
Selam ve dua ile
Sayın Kutlu Can, Yazınızdaki gündemde olan ve bizimde Kültürümüzle hiç bağdaşmayan kadına ve erkeğüe şiddet, banaz vicdansız, öz güveni olmayan, tembel, ahlakı değeri sıfır olan gelişmemiş kişiliklerin eseridir şiddet. Kadına, erkeğe,çocuğa ve ya her hangi bir canlıya şiddet uygulamak, canına kasdetmek bunların bahanesi çok ama kabulu yok. Ben kabul etmiyorum ve hiçte o zalimleri haklı göremiyorum. Bu arada sayın tellinin son paragrafınada katılıyorum... Şiddet acizliktir... Siz yazınızla sadece bir yüzünü sergilemek istemişsinzi bu durumu anlamaya çalışıyorum sizi ama dili uzayan hanımın dilinin kesilmesine katılmıyorum... saygılar.
Bir bakıma şiddet uygulayan da şiddete maruz kalıyor; öfkesi dinen bir erkeğin gördüğü manzara onu vicdanından yaralar, genelikle sosyal ve ekonomik daralımın getirdiği sonuçlardır. Ev yönetmek iki direksiyonlu bir arabaya benzer, eşler birbirlerinin eksiklerini tamamlamalı. Biri üzgünken diğeri sabırla onu sağaltmalı ve öfkeli anlarda kendilerini dışarıya atıp sağduyuyla düşünmelerini sağladığı gibi sakinleşme de sağlar. ben her türlü canlılara yapılan şiddetlere karşıyım. Hayvan, çiçekler koklaşa koklaşa, insanlar konuşa konuşa anlaşırlar.
Güncel ve gündeme gelen şiddet konusuydu, irdeleyip tartışılması olan bir konuydu.
Kutluyorum
saygılarımla
Güne düşen yazınızın başlığını gördüğümde, büyük olasılıkla eğlenceli bir yazı oldugunu düşünmüştüm.Oysa okudugumda durumun çok farklı oldugunu gördüm.
Şiddetin hayatta hiç bir durumu çözemeyeceğine yürekten inanan bir kişiyim.Şiddet uygulayan insanların varlıgı tartısılmaz gerçek.Fakat hangisinin normale yakın beyin yapısına sahip oldugu tartısılır.Kendini ifade edemeyen, ne istediğine kendisi bile karar verememiş, gelişim eksikliği gösteren bu insanları temize çıkarabilecek bahaneler bulunmasını da kınıyorum.
Bu arada yaşanan kısır döngüye ait okudugum bir araştırmadaki bilgiyi paylaşmak istiyorum.Hanımına şiddet uygulayan her erkek, çocuklarına da uygular.Dayak ruhsal gelişimi yavaşlatır.Şiddeti evinde annesine uygulanırken gören veya kendisi yaşayan çocuklarda zeka geriliği oluşur.Çogunlugu bu durumu hayatta normal olarak algılar ve kendiside eşine uygular.Şiddetin çok uygulandıgı toplumlarda zeka seviyesi düşer.Düşük zeka seviyesiyle toplumdaki ekonomik seviyede gelişemez.Ailenin ekonomik durumu ise bu durumumdan etkilenir.Şiddet sadece aileyi değil toplumu etkiler.
Çevremde şiddete maruz kalan arkadaşlarım oldu.Ekonomik sıkıntı yaşamayan, yüksek okul bitirmişliği olan eşlerinden hemde.Ruhlarındaki yaraları gördüm.Yere düştüğünüz vakit acıdan canınız yandıgında aglamadınız mı hiç içten içe.Bir de düşünün ki en sevdıgınız, hayatı paylaştıgınız, canınızın diğer yarısı olması gereken kişi canınızı almaya çalısıyor.Ne korkunç bir yazgıdır böyle kötüyle yanyana yaşamak zorunda kalmak.Belki de çaresizce.Evinden günlerce dışarı çıkamayan kadınlar gördüm; gidecek baba evi olmadıgından, ayagının ustüne basmayı ögretmeden evlendirildiğinden...
Bu kadar derin bir mevzu başlıgınız olmamalıydı.Ekonomik sorun yasayan erkeklerın evdekı hanımlarının dırdırından etkılenıp şiddete yönelebilecegını anlatan bir yazı yazıp, hanımlara dikkatli olun deseydınız daha masum olurdu.
Saygılarımla...
nuray telli tarafından 10/17/2011 4:45:42 AM zamanında düzenlenmiştir.
yazınızdan biraz şu yorumu çıkardım,belki siz özünde güzel şeyler söylemek istiyorsunuz ama ben yazılana bakarım yine de
-ey kadınlar siz de dilinize hakim olun ,yoksa o dilinizi kesip atarlar ,yani bir nevi kadının şiddet görmesi biraz kendinden oluyor ,
unutmayalım ki ortada ne varsa ,her ne geçiyorsa bir kadını öldürmenin ,şiddet uygulamanın gerekçesi olamaz
İlhan Kemal
Çıkarımınıza ve tepkinize katılıyorum. Birincisi tüm şiddet bu noktaya (Ekonomik yoksunlukta sızlanan kadının dövülmesinin haklılığı) indirgenmiş. İkincisi bu noktada da şiddet mazur görülemez.
Bu gece bu yazıyı mı, okuyacaktım...? hayret...
Hayâtımda, benimle ilgisi olmayan iki olaya şahid oldum; ikincisi, bu akşam(19.30'da) yanımdaki kişinin eşinden duyduğum...! Kadın, beyine (telefonda)öyle sözler söyledi ki, o an "Erkek" olduğumdan utandım!!!
Şu tam sarhoş dolaşanlarla bir istatistik yapılsa, öyle korkunç sonuçlar çıkar ki!...
İnsanlıktan pay nasînini almayanın- alamayanın, dişisi olsa ne erkeği olsa ne!!?
Ayrı- ayrı düşünmek ve değerlendirmek bile hatâlı!.
Aile yapısı, çok önemli...
Atasözlerimizi önemsiyorum.
Selâm ederim... Sağolasın Usta.
kadiryeter Kadir Yeter.
16.10.2011- Merkez İlçe- TRABZON.
w.edebiyatdefteri.com/yazioku.asp?id=85851
kutlu-can
Ben şiddet gören bir kadındım.Benim gördüğüm şiddet karşımdaki insanın kendine olan
güvensizliğinden kaynakanıyordu,ya da ben öyle olduğunu sanıyorum .Hiç olmayan şeyler
için boş yere dayak yedim .Hiç hatırlamak bile istemediğim bir konu.Boşandım hala
yüzünü görünce irkiliyorum. sizi kutluyorum,selam ve saygılar..