- 4218 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
HASANOĞLAN KÖY ENSTİTÜSÜ MEZUNU SÜLEYMAN BALAMİR
Çorum’un Elemin (Altınbaş) köyünde, 1929 yılında doğmuştur. İlkokulu bitirdikten sonra Hasanoğlan Köy Enstitüsü’ne girer. Severek okur. Ancak
Süleyman Balamir’in, çok sevmeye başladığı bir şey daha vardır. Tarla ve bahçeleri traktörle sürüp, ekim ve dikime hazırlamak. Traktör tutkusu çok fazladır. Bu nedenle çalışmalar sırasında okulun traktörünü çok kullanmıştır. Traktör tutkusu öyle artar ki, gizlice sürücü belgesi almak üzere başvurur. Okul Müdürü Kemal Üstün bunu öğrenir. Süleyman Balamir’in haberi olmadan bu başvuruyu iptal ettirir. Kemal Üstün, traktör sürmeyi çok seven Balamir’in, sürücü belgesi alması halinde okulu bırakacağını düşünmüştür. Bu nedenle onun ehliyet almasına engel olmuştur. İyi ki de olmuştur. Balamir bundan sonra konuyu hiç düşünmemiş, okul çalışmalarına ağırlık vermiştir. Okuldan mezun olduğu zaman da okul müdürü Kemal Üstün, Balamir’in sürücü belgesi alması için tüm işlemleri yaparak, sürücü adayı sınavlarına katılarak belge almasını sağlamıştır. Yönetici olmak, öğrenci yararına olan çalışmaları öne çıkarmak budur. Süleyman Balamir bu olumlu tavrı ve eğitimcilik anlayışını yıllardır unutamamıştır.
Balamir’in bu yatkınlığı, okul içindeki çalışmalarda, ivedilik isteyen işlerde okul jipini kullanmasını da sağlamıştır. Bir gün dersten çağrılır, Kemal Üstün karşısındadır. Sabah erkenden Hasan Deresi’nden okula gelen su yolunu kontrol için gitmişler, ancak jip yolda bozulmuştur. Uğraşır, bir türlü çalıştıramazlar. Onca yolu yürüyerek gelirler. Kan ter içinde kalmışlardır. Kemal Üstün Balamir’e; “Jip yolda kaldı, çalıştıramadık, git bak.” der. Balamir hemen yola koyulur, o da kan ter içinde kalarak jipe ulaşır. Kontak anahtarını çevirir, çalışmaz. Tık yok. Ön kaputu açar. Motorun sağına soluna bakar, derken bozuk yolda, sarsıntıdan kutup başlarından birinin çıkmış olduğunu görür. Kutup başını yerine oturtur ve iyice sıkıştırır. Jipi çalıştırarak okula getirir.
Eğiitm ve teknolojinin iç içe oluşunun verdiği bir yatkınlıktır bu. Süleyman Balamir hem okuyor hem de çevresinde olup bitenlere alıcı kuş gibi bakıp kavramaya, öğrenmeye çalışıyordu. Öğreniyordu da. Tüm Köy Enstitüleri’ndeki öğrencilerin ilkesi buydu. Araştırmak, öğrenmek, öğrendiğini uygulamak… Bu nedenle başarılı oldular. Bu nedenle başarıları hala unutulmadı… Unutulmayacak da.
Mehmet ERBİL
www.mehmet-erbil.tr.gg
YORUMLAR
Gurbette yaşayan bir ELMADAĞLI olarak, üstad ERBİL'in HASANOĞLAN konulu çalışmalarını yürekten alkışlıyorum ve takip ediyorum.
Tebrikler...
Teşekkürler...
Mehmet Erbil
Mükemmeldiler, onlar hem egitiyor hem öğretiyorlardı, öğrenmeyi kalıcı kılmak içinde uygulamalıymış dersler ve köyenstitüleri gerçek eğitim ve öğretim yuvalarıymış. bir kez daha bunu okumak beni mutlu etti. O yuvalardan ülkeye dağılıp emek verenlerin hepsine teşekkürler...... sizede selam ve saygılar değerli yazan.
Mehmet Erbil
.....tüm Hasanoğlan'lıları saygıyla anıyor,ellerinden öpüyorum.Hayatta olmayanlara rahmet olsun,ışık içinde yatsınlar.Onlar,karanlık Anadolu'nun mürşitleriydi.Sohbetleri bile,bir ayrıcalık.İnönü döneminde kapatılması da başka bir acı.Saygımla efendim,güzel konuya değindiniz.