Şerefle bitirilmesi icap eden en ağır vazife hayattır. -- toegueville
GÜLŞEN MAVİ
GÜLŞEN MAVİ
@mavisurgungulsen

BALIK KRAKER

13 Ekim 2011 Perşembe
Yorum

BALIK KRAKER

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1258

Okunma

BALIK KRAKER

BALIK KRAKER





Sabahları en büyük eğlencemizdi çay bardağında "balık kraker" yüzdürmek.
Ama ne çay çay olarak kalırdı, ne de yenilebilecek bir kraker kalırdı geriye...
Hamurlaşmış bir karışım dururdu önümüzde sadece. Ama hiç pişman olmazdık, yiyemesek de o balıksal krakerleri çay içinde şişirip yüzdürmek haz verirdi bize..
Daha o zamanlarda başlamış bu muamma kalp ile beyin süzgecimizde. çünkü elimizde gerçek bir balık yoktu, ve kısmen de olsa balığa benzer birşey vardı elimizde.
onu yüzerken görmek, bize ait canlı bir balık hissini tatmak adına ziyan ediyorduk çayı da krakeri de...
Gözleri daha çapaklarından arınmamış bir çocuk vardı, dünyanın neden dönüp durduğunu, suyun asıl renginin keşfinde ve tabanları çivi iziyle dolu bir çocuk..
Ağzında hiç sakız olmayan, fikirlerini gevelemeyen ama en çok fikir savaşlarında kan kaybeden...
Ve bir gün bir kız onu kendi ruhuyla savaşırken, savaşını paket sandı. Ellerini ona uzattı.. Ama amacı savaşını bitirmek değil, o çocuğu kraker yapmaktı..
Yazık, her bakkalda satılıyordu oysa paket paket hamsili istavritli krakerlerden(!) şimdi ne gerek vardı hava durumunu denize çekmeye,
-ki o çocuğun okyanus ötesi düşleri vardı, olmamış kızının saçlarında ördüğü...renk renk dantelleri vardı defterlerinde d’okunmuş sıkı iğneli..
Adı konmamış tohumları vardı, merdiven altında sakladığı saksılarında..Yedi mevsim biriktirmişti parkasının altına sakladığı kumbarada..
Hep üşürdü, hep burnu akardı , hep kalbi sıkışırdı kız yanında olmayınca.. Hep bir adım geride kalırdı hayata, raylardan kurtarmak için atıldığında kızın siyah şalına..
Bilmezdi kız ona sarılınca aslında fanusa soktuğunu. Tüm dünya dönmekten vazgeçti sanırdı o aşık olunca... Suyun rengi varmış, diye sevincinden ağlardı...
Avuçlarında toplardı denizden sızdırdığı gözyaşlarını; bak, derdi ona, bak renksiz değilmiş, hiç birşey nötr değilmiş! Bunu sen öğrettin bana...
Kızın hiç ruhunu tanıyan ve onu bedeninden öncelikli yaşayan bir sevdiği olmamış hayatında. Ve ruhuyla savaştaki çocuğu görünce almış fanusa.
Masum bir çocuğun yaptığı gibi bardağına kraker atmadığını anlasaydı, bu kadar yara aldırıp masumiyetine, yaralar açmayacaktı gözleri aşk çapağıyla kapanmış o çocuğa..
Sonra erimiş aşk parçaları doldurmuşlar birlikte o sırça hücreye... Yüzmüş çocuk, tüm damarları şişmiş aşk kalıntılarıyla.
Kız onu izlerken hiç olmadığı kadar mutluymuş. Tüm karakterlere bürüyormuş onu; bu ol diyormuş, çocuk o oluyormuş. Sağa döndürüp, soldan dibe vurduyormuş.
Sonra öl diyormuş, çocuk çırpınamadan ölüyormuş.............
Ağzı son hamleyle açılmış dibe vuracakken , demişki kıza ; neden bu kadar bencilce davrandın sen söylesene, ne gerek vardı hayallerine kılıf olmama?
Gerçekler varken yalanlardan bir ütopyada boğulmama.. Ben hayallerine benziyorum diye mi cesedim bu sularda isimsiz ve kayıp?..
Söylesene kadın! ne suçu vardı adı okyanus olan kızımın? Onun geleceğinden ne istedin? Gömülseydin düşsel avuntularının en mahrem karanlığına.
Hatta ölseydin orda karabasan taşlarken.
..ve bilmelisin ki kırmızı en çok senin dişlerinde kanadı, geçirdiğinde adamlığımın en kalın duvarlarına. Heyhat, ne zormuş ölmek en sevdiğinin bıçağıyla..
Çabuk soğurum evet, teşekkürler merhametine, çabuk soğur çabuk defnedilirim , defolur bela olmam başına...
Sen hayattın sevgili.. Adına hayat koymuştum, yalandan da olsa yüzmüştüm ben o kör kuyuda... Çünkü yanında olmak yetiyordu bana.
Amaçların , kurguların işlemiyordu aşktan salaklaşan beyin vidalarıma..
Artık nefret ediyorum tüm çocuk oyunlarından , dedi çocuk... Hamurlaşmış bir çocuk oyununda" hayali karakter" olmak düşmüş payıma..
Şimdi ne ben kalabildim "balık kraker " kıvamında, ne de yaşanabilirliliği kalan bir fanusum var artık, hayat diye içine girdiğim aşkla... ...

Gülşen Altunbaş

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Balık kraker Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Balık kraker yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BALIK KRAKER yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
İbrahim ERZURUMLU
İbrahim ERZURUMLU, @ibrahimerzurumlu
13.10.2011 18:01:14
9 puan verdi
Tebrikler güzel bir çalışma olmuş..Emeğinize sağlık...selamlarımla
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.