- 740 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Günlükten
Sevgili günlüğüm,
Sana çocukluğumun anısından bahsedeyim istersen. Henüz tanışmamıştık seninle. Parmaklarım kalemi tam kavrayamazdı. Annem daha gençti ve oyuncaklarım hayal dünyamın, düşünce ufkumun yön tayin edicisiydi. O zamanlar daha bir "anne" diyerek ağlardım. O demler daha kirliydi üstüm başım. Bu sebeple daha çok azar işitir, peşi sıra nasihatler karşılardı küçük kalbim.
Gönlümün gülü günlüğüm,
Çocukluğum, inişli çıkışlı hüzün, sevinç, şüphe, korku gibi kavramların grafiğinde yontulmaya elverişliydi. Hızlı koşardım o vakitlerde. Merdivenler sıçrayışıma iki basamak havale eder, ardım sıra kapıya uğurlardı beni. Sokaklar henüz betonla tanışmamıştı. Üç beş ağaç son hadlerini yaşayan hastanın serumdan beslenmesi gibi toprağa bağlıydı. O zamanlar şekilsiz oyuncakları hayallerimiz tamamlardı. İçi gözükmeyen plastik arabaya yolcuyu biz koyardık. Uzaktan kumandalı oyuncaklar henüz yoktu. Çelimsiz parmaklarımız kavrardı hayalî heyecanlarımızı. İlle de polis arabası sireni olacaksa, ağız maharetiyle çıkarırdık sesi. Acı bir fren, yokuş çıkan bir kamyonun inleyişi, badanaj yapan bir kara şimşek, kazaya karışan onlarca sesi biz çıkarırdık. Teknoloji, oyuncak dönemimizi istila etmemişti o zamanlar. Ne kornamızı çalmıştı ne de hayalden farlarımızı.
Güzel günlüğüm,
Oyuncak arabalarımızın öyle açılıp kapanan kapıları yoktu. Biz açardık onlar için gönül kapımızı sonra yine biz kapardık. Elimizle yokuş çıkan tırın tekerleğine üç beş tur attırır badanaj yaptırırdık. Olmadı geri geri gelir sevinçlerimizin güç almasını sağlardık. Oyuncak bebeklerin üstlerini biz hazırlardık. Onların adlarını biz koyardık. Saçlarını hassasiyetle tarar, karınlarını biz doyururduk. Oyuncaklarımızın içinde onu yiyip bitiren içten içe kemiren piller yoktu. Bebekleri nazlatan bizdik, gözkapaklarını indirip kaldıran parmaklar bizimdi. Çok çok ağlayacaksa tükürüğümüzle parmağımızı ıslatır yanaklarına sürerdik. O zamanlar çocukluğumuzun karnını doyurur, hayallerimizin gazını alırdık. Görmek istediğimizi görür, kalemlere uçuk renkler bırakırdık. Hüznümüzü boyardık siyaha lakin sevinçliysek sarıyla maviyi karıştırır taşırırdık yoksulluğumuzun püsküllü kilimine. Galibiyetleri abartırdık mağlubiyetleri görmezden gelircesine. Gazozuna maçlar, komşumuzun üstümüze boca ettiği suyla tehir edilir, topumuz bıçağın akıbetini göreceği balkona düşerdi. Sokağımızın lambası bizim için kör bir devdi. Ansızın uyanır olmadık vakitte umutlarımız gibi sönerdi. Yolun ortasında görkemli incir ağacının has inciri, talihlinin başına düşerdi. Açardı vakitlik ağzını oradan geçen, ağacın sahibi perde arkasından kıs kıs gülerdi. Gazoz kapaklarını oval bir taşla düzletir, Kınık, fanta, pepsi diye üst üste çakışması için dua ederdik. Bir poşet dolusu gazoz kapağı demek, mahallenin padişahı olmak gibiydi. Senden borç gazoz kapağı isteyenlere iki katı karşılığında gazoz kapağı verilirdi. O dönemin en küçük tefecisi bizdik. Evde annesinden azar işiten çocuk, gözyaşları içerisinde gazoz kapaklarını balkondan aşağı saçar, bir padişah gibi tebaasına adeta ulufe dağıtırdı. Toplardık yerlerden oyunlarımızı ve gülücüklerimizi.
Yüzü mâhım günlüğüm,
Neydi sürükleyen zamanı ve çocukluğumu büyüten meşgale. Tenime düşen yağmur damlası neydi gökkuşağı seyrinde. Şimşekler neydi, korkularımın yıldırımına gebe. Neydi saçlarımın sarılığına değince kırılan ışık. Neydi yeşil gözlerime düşen hissiyat mavice yanaklarıma yol çizen. Neydi ağladığımda ?anne? sözcüklerini kalbimden taşırıp dudağıma devşiren olgu. Neydi dizkapaklarımı yara bere eden şekilsiz düşmelerim. Neydi ele ele tutuşlarımızla bezirgânbaşı bağlılığımız. Neydi körebeyle sakladıklarımız. Neden tavşan kaçardı büyükçe bir çemberde ve neden tilki tutardı her seferinde. Neydi "lalede bir"i bize saydıran ip atlayışları. Neydi bir çocuğun elde edemediği şeyler için ağlayışları.
Benimle fani günlüğüm,
Bugünlük benden sana bu duygular düştü, bir çocukluk hatırasıyla yanağına kondurulan öpüştü.
not: Fotoğraf Osman Temizel’e aittir....
Günlükten Yazısına Yorum Yap
"Günlükten" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.