çağın vebâsı...
Üşüdüğünü söyleyen insanlara karşı elimde olmayan bir antipati oluşuyor şahsımda, günden güne... Üşümek suç değil elbette ancak üşümeyi bulaşıcı bir hastalıkmış gibi yorumlayan anlayış, nazarımda toplumu saran vebânın bir belirtisi... Korumacı, garantici, endişeye mahkum bir nesil... bilgi çağının ürettiği yeni bir cahiliye toplumu sanki... Obsesyonlu bir şekilde üfleyen klimaları gözetleyen, yağmurda ıslanmaktan, asitten kaçarmışçasına kaçan bedenler...
Üşütme obsesifleri bana kaşını gözünü oynatan tik sahiplerini hatırlatıyor... Adam havadan nem kaptı mı, başlıyor sandalyesinde kımıldanmaya, kımıl kımıl, söyleniyor bir yandan da, az sonra da yerinden kalkıyor... Ya yerini değiştiriyor ya da mekanı! Birde pencere açık obsesifleri var. Düşeceği için değil, rüzgar yanağını okşayacak diye korkuyor gâfiller...
Sağlıkla kafayı bozmuş sağlıklı yaşam hastaları... Size verilen bir araçtı oysa, asla amaç haline dönmemeliydi bedenler... Beden ruha giydirilmiş bir kıyafettir. Elbette düzgün olmasına dikkat etmeli ama kıyafete mana katacak olan şahsiyeti unuttuk mu yoksa...
Ah doktorlar! ya sizlere ne demeli? ellerinizde reçeteler bilerek besliyorsunuz bu sağlıklı beden obezlerini. Bilmişlik taslamakta cabanız..
Hastalıktan kaçan bu halimizle nereye varacağız ki... Oysa hastalıkta bir nimettir, görebilene... Rabbimden gelen bir diğer nimet... Hastalık öğretir, terbiye eder, bir başka kul imtihanıdır nihayetinde... Tezgahtan hep en iyi domatesleri almaya çalışan uyanıklar nesliyiz biz artık... Hastalıklar hep 3. tekil şahısların olmalı... Biz ise bir fanusta sterilize yaşamalıyız...
Hangi çay neye yarar, hangi ot sağlıklı yaşamı garanti eder, bilmediğimiz hangi hastalıklar var belirtilerini arayalım analistleri... Ölümden kaçarak varabileceğiniz bir son durak yok... Üstâd ne güzel söylemiş; "bulacak mısınız ölüme çare otunu"... Hayatın başlangıçtı da sanki, ölümün son mu?
Bedenin ruhuna örülmüş bir kozadır... Ölümse bir metamorfoz sadece... ya da kefeni yırtmaktır belki de... Velhasıl ölümü anlamadan, ölümü kabullenmeden hayatında tadı olmayacak aslında...
YORUMLAR
Gözlemleriniz öyle yerinde ve sözleriniz öyle doğru ki! Sağlığın önemi değeri herkesçe takdir edilmiş olduğundan çoğumuzun aklından bu takıntılı hale itiraz etmek ya da bu sağlıklı yaşam psikozunun altında yatan sebepleri araştırmak geçmiyor. Sağlık sektörünün bu gidişten memnun olduğu muhakkak. Ama doktorların hepsine kızmayın lütfen. Onlar da, tamamen sağlıklı birinin normal değerlerini bile tartışmak zorunda kalmaktansa, kendilerine gerçekten ihtiyaç duyan birine yardım etmeyi daha tatmin edici buluyorlar aslında.
obsidyen
Siz zaten bu farkındalığa sahipsiniz... Doktorlarla ilgili olarak ise, ekstra bir tepki değil yazdıklarım... Her meslekten insanlar için, bir bütün olarak toplum için geçerli bir durum bu... Mühendisler, avukatlar ya da bir balıkçı için farklı değil... Bu genel geçere kafa sallama ve iştirak etmekten ibarettir...
Sadece oran meselesi... Doğruların az olan oransal değerlerinin artması gerekmekte... Bu da uzun bir zaman alacak, ama değişimin sesi duyuluyor artık...
Değerli yorumunuz ve katkınız için teşekkürler, selamlar...