- 875 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
garip kafes
Ben aslında bu garip kafesin keşifçisi, esrarlı bir vaktin tetikçisiyim. Gözlerimin gördüğü her bir kare, ellerimin dokunduğu enfes nakışlar ve nefesimin tükettiği vakitlik yaşam ile akıbetimin ücrasına doğru keşfe çıktım. Düşünüyorum ötesi yok gülüşleri ve kesintisi nadir ağlayışları, bir gündüz depremiyle beliren akşamları. Çöktüğünde gece efkârıma, sabahları büyüleyen minik kuşların armonisiyle dertlerimden destur istiyor, dinginliğimi akşam arifesine yetiştiriyorum. Yazıyorum bir meşgaleyle evreni ve evrendeki bu mıknatıs kalbimin itici, çekici salvolarını. Bazen bir rüzgâr vesilesiyle dönüyor düş dünyamın yaprakları, bazen bir yağmurla doluveriyor bu gözlerimin ırmakları. Sırra kadem basmış umutlarımı nazenin, alımlı bir güzel yüzde buluyor sonra başımın gövdeme gölge haliyle arkama dönüp sefilliğimi mırıldanıyorum. Şu infiale uğramış yaşam kesitlerinin bu vurgun ve de ölgün gözlere aklıma teslim etmesi için bıraktığı nasihat, "infialsiz bir yaşam, imtihansız bir dünya ister" gerçeğinden başka ne ki?
Ben aslında bu garip kafesin keşifçisi, evhamlı bir süreğin sürgünü ve son demlerini yaşayan közün küllenmeye yüz tutmuş haliyim. Tutuşmalardan arda kalan kül yığınıyla kurduğum latif sözcüklerimin arkasında bir fişek gibi patlayacak gökyüzünün hoyrat fırtınası var gibi. Bir ağacın dalına yuva yapmış kanatlının acemi bir o kadar da uçmaya hayret ve hevesle tutunan yavrusu gibiyim. Kanatlarımın altını şişiren yapay iltifatların bende irtifa kaybettirecek angarya boşlukları doğuracağını biliyorum. Dökülüp bir merhamet tasına lebalep, taşmaya muhtaç vicdanımın sevgi toprağında can vermesini o kadar istemişimdir ki. Anlatılması güç isteklerimin teneşire uzanmış yıkıntılarına baktığımda aklımın gönlüme bıraktığı nasihat, ” istikametsiz bir yaşam, meçhul ayrıntılarda heba olur” gerçeğinden başka ne ki?
Ben aslında bu garip kafesin keşifçisi, şiir serüveninin nefes nefese kalan veremli hastasıyım. Sayısız sözcüğün kalbimin uçurumunda hissiyatıma kurban gittiğini gördükçe tükenen can ipimin ucundaki alevin fotoğrafını çekip size göndermeyi çok istemişimdir. Başını sağa sola vuran çığlıklarım, kendi hüznünü gömemeyecek kadar yorgundur artık. Gözlüğümün uzağı gördüğü kadar gözlerime hitap edebiliyor, ellerimin mecali kadar annemin yanağını okşayabiliyorum. Ağlamalarım hiç yaşlanmıyor oysa. Şu yanaklarımdan süzülen hala bir çocuk gibi kayıyor dudağımın kuruluğuna eskisi gibi parmağımın yüzüyle siliyorum yaprak yeşili gözlerimden damlayanı. Sanırsınız çatısı yıkıldı kaçak düşlerimin, alev aldı hissiyatımın tiner kokulu ayyaşlığı. Akla ziyan yazmalarımın sizlere bıraktığı nasihat,”ilkesiz bir yaşam, fikri kısır evlatlar doğurur” gerçeğinden başka ne ki?
garip kafes Yazısına Yorum Yap
"garip kafes" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.