KEÇİ
Yağmur var İstanbul’da.
Kaplumbağa gibiyiz, hemen kabuğumuza çekildik.Sokaklar bomboş, yağmur kendi kendine yağıyor.Ara sıra ayıp olmasın diye, camdan bakıyorum.
Bugün günlerden pazar, yapacak birşey yok.Çocukken televizyon seyretmek ne büyük
keyifti.Oysa şimdi şehit haberlerinden ve reklamlardan başka hiç birşey yok.
Yağmur hâlâ yağıyor, caddeler bomboş.Yine en iyisi televizyonu açmak.
Rastgele bir kanala girdim.
Yağmur yağıyordu...
Karadenizin Golezana Yaylasında da yağmur yağıyordu.
Hani biz kabuğumuza çekilmiştik ya, işte şimdi İstanbul’a acıdım.
Yediden yetmişe o yağmurun altında ve o çamurun içinde kol kolaydılar, tulumlar çalındı, horonlar çekildi, burunları soğuktan pembeye boyanmış insanlar neşe içindeydiler, kimin genç, kimin yaşlı olduğu belli bile değildi.
Önce yağmurdan utandım, sonra o insanları kıskandım.
Bizim atalarımızdan cirit diye bildiğimiz oyunun başka versiyonunu "domuz kovma oyunu" oynadılar.Yağmur hızlandı, kimsenin umrunda bile değil.
Onları gördükçe adeta üşüdüm...farkında olmadan büzüldüm.
Nasılsa az sonra herkes evine gider, kurulanırlar...diye düşündüm.
.
Al sana, her yeri İstanbul mu sandın ?
Güneş battı...küçük bir yayla evinde toplandılar.Allah ne verdiyse ama Allah ne güzel şeyler vermiş, imrendim...Yöreye özgü yiyecekler.
Bu insanlarda yaşlı genç ayırımı yok.Herkes aynı yaşta.
Sonra içlerinden biri yaşamlarını anlatmaya başladı,
- keçi bizim hayatımızdır kızım.Yere en güzel otu koy çek git kenara izle,bak yer mi yemez mi ? Yemez kızım ama sen elinle yemini ver hemen yer, çünkü keçi temiz hayvandır.
Bizim havamız keçidir, hayvanımız keçidir, sütümüz keçidir, ekmeğimiz keçidir, çalgımız bile keçidendir.
Tam o anda içlerinden başka biri eliyle keçi sesi çıkarıp, keçi taklidi yapmaya başladı.
- peki amca, keçi için inatçı derler doğru mu ?
- inatçıyızdır kızım, bak şu yağan yağmura...o inat eder yağar, biz inat eder oynarız.
Yağmur hâlâ yağıyordu...İstanbul’da
öyküsatıcısı2011Davidoff
YORUMLAR
Sevgili Davidoff,
Yine bir büyü yaptınız ve ben hemen aldım, koydum cebime yazınızı:) Gerçekten okutuyorsunuz ve sizinle yolculuk yapmak ayrı bir güzelliği beraberinde getiriyor. Zaman nasıl geçiyor anlamıyorum:) Kutlarım.
Dün ...
Yağmurla yıkamışım duygularımı
Ve alıp yanıma Kaçkar'ların zirvelerini
Düşmüşüm girdaplı yollara .
En karanlık giz'lere
Donuk gecelere
Ve fırtınalı akşam üstlerine
Saklamışım rüyâ sevdaları
Sonra gidip ....
Suskun mevsimlere dolanmışım
Ilık bir tebessüme vermişim tüm sabahlarımı
Sabahsız ... nefessiz ... ışıksız kalmışım
Badirelerin en dik yamaçlarında
Ölesiye yanmışım .
Bugün ...
Damlaları takınmış anılar ellerimde .
Gözlerimden topladığım
Diren'lerde dağlanan acılarım
Puslara esir bakışlarım
Ve saçlarımdaki beyaz kalabalığımla biz bizeyiz .
Yarım yamalak yaşanmışlıklar masamda
Kırılgan umutlarım odamda
Yitirdiğim hayat nağmeleri ise sersefil yollarda
Meğer ben ... ne boş hayallere dalmışım .
Yarın ....
Vurup kapıyı çıkmalıyım
Düşlerimle döşemeliyim sarp kayaları
Ufuklara çiçekler ekip ...
Sayfalar dolusu sevgi biçmeliyim tarh'lardan .
Güneş'e doğmalıyım bir sabah ansızın
Yıldızlarda uyanmalıyım
Ve Golazena'nın sislerinde ... kaybolmalıyım
Göğün en sıcak mavisini tutmalı
Sonra hiç utanmadan
Oturup bir tepenin ucuna ... doya doya ağlamalıyım .
Öksüz bir Kardelen'le konuşmalıyım günbatımında
Saatlerce ....
O ağlamalı usul usul ... ben de .
Ve gitmeliyim yeniden
En bilinmedik uzaklarına dorukların .
Kar gibi koklamalıyım ...
Çığ olup akmalıyım ...
Hatta avaz avaz haykırmak için gecikmiş isyânımı
Dağ .... buzul .... sis
Ve belki de ... Kaçkar olmalıyım ben , Kaçkar olmalıyım !
********************
Golazena ; Kaçkar Dağlarında bir yayla .
Nilgün Paksoy
Bir Golezana şiiri , yazıyla uyumlu olur diye düşündüm. Güzel yazı için kutladım.
bende onlardan biriyim :)
.....resmi gördüm memleketimin yoluna düştü adımlarım.... ah dedim içimden ah....
hiç unutmıuyorum .... haziran sonuydu ve ayder yaylasına çıktık....şehirde kısa kollularda yanıyorduk ama yukarılara doğru çıktığımızda yağmur almış başını gidiyor...hala kar vardı yamaçlarında ve arabadan son ses horon açıp yağmurun inadına biz de oynuyorduk.....valla kim yendi kim yenildi bilemedim... :)
ay nerelere gittim böyle...teşekkürler şekercim...sevgimle...