- 734 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Baharı Arayan Adam -2
Gün batmak üzeredir.Çeşme boşalınca at yürüdü .Yağmurcu elindeki sazını atın sağrısına astı atının yularını boynuna bağladı . Ellerini iyice ovup avuçları ile kana kana su içti .Bir anda bağrışmalar la beraber önce çocuklar yanına geldiler . meraklı gözlerle süzmeye başladılar. ayağa kalktı tam karşısında yaşlı genç neredeyse bütün köy halkı duruyordu. Birden atını yakaladı bir hamlede bindi az ileri sürüp atını kalabalığa çevirdi.Kuşkuluydu bir an ne yapacağına karar veremedi.Eli kamasına gitti sonra vazgeçti .Kamaya hançal derlerdi dağlarda.Dedesinin armağanı .Bıyıkları terlediğinde vermişti ve demişti ki Hançalda at da oğulun yaraşuğudur oğulda kız olsun er olsun ülkenin yaraşuğudur.Bu dağlara hiç bir şey evlatlarımız kadar yakışmaz.Sizler kız yada oğlan Kafkasların kara kartallarısınız Bizim töremiz Türk Töresidir.Kızlar ve yiğitler eşittirler.Ey oğul Aslanın erkeği dişisi olamaz.Bacıların neyse sen de osun.Kama çok hoşuna gitmişti o gün bu gün hiç kemerinden ayırmadı.Kın topuzu ve kabzası gümüş işlemeli siyah deri kaplı gök mavisi pırıl pırıl çelik keskin çift oluklu .Al oğul demişti dedesi Barışta diliyle savaşta hançalı ile kim öndeyse bey odur.Üzülme koyun otlattığın için koyun güdemeyenden bey olmaz.
Bütün ömrü geçmişti gözlerinden sonra dedem söz demişti deyip sazı sağrıdan çekti boynuna astı göğsüne yapıştırıp haykırdı
Yağmurcuyum dertli ozan
Kötülüğü kökten bozan
Yunus idim ben bir zaman
Her anadan doğarım ben
Zulmü hakta boğarım ben
Ne eğriyim nede düzgün
Ne sevinçli nede üzgün
Ben anamdan doğduğum gün
Vardan geldim yoğa düştüm
Birden geldim çoğa düştüm
Uca dağlardan indim
Her ademi dostum bildim
Gelmez oldu dağlarıma
Baharı almaya geldim
Deyince köyün yaşlıları gülüştüler .Atının yularına yapıştılar gel aşık dediler biz ozanları severiz .Seni şöyle kahveye alalım ikram edelim.Çal bize dinleyelim.Oturdular çardakta asma yeni sürmüş hışımla büyümeye çalışıyor yaprakları yem yeşil.Bu ne ağacı dedi aşık Yaşlı bir amca bu asmadır oğul dedi.Nuh tufanı olunca peygamber asmayı da gemisinin en ucra köşesine koymuş.Nuh’un oğlu babasını dinlememiş gel gemiye dediyse de çocuk binmemiş oğlum diye yakınınca .Tanrı ’ o senin oğlun değil ve boğulacak bir dahada onun için yalvarma ’ demiş .Tufan kopmuş her tür hayvan bitki insanlar gemide suratları bir karış bir keçi meliyor çok neşeli.Merak etmişler keçiyi gözlemişler.Bir de ne görsünler.Asmanın üzerinde çemişlenmiş simsiyah üzümler.Biraz alkollü keçi yiyor çakır. Nuh üzümleri dağıtmış herkes neşe içinde .Bu durum şeytanı deli etmiş gitmiş asmayı kurutmuş,Üzüm yok sevinç de yok herkes kös kös oturuyor.Şeytan bile bu hale üzülmüş .Nuh’a demiş ki üzümü ben kuruttum ama sen her hayvanın kanından bir damla damlat köklerine yine yeşerir.Öylede yapmış asma yeşermiş yeniden üzüme durmuş suyunu sıkıp bekletip içmişler .Bu suyu içen aslanlar ağlamaya çakallar kükremeye başlamış cimriler cömert olmuş susanlar susmaz olmuş.İşte böyle evlat bu işte o asmadır demiş
Derler ki bu arada asma dile gelmiş ünlemiş
Şiiri ben öğretim Hayyam’a
Gülmeyi öğrettim Nuh’a gemisinde
Tufana inat
Kuruttu iblis
Yeniden yeşerdim her cins kanla
Cesaret,umut,ürkeklik,sevda ,sevinç
Kanat kanat
Ne arasan bulursun suyumun eskisinde
Yeter ki tat
Tanı beni
Ben bir asma fidanıyım ömrünün baharında
Senin için indim cennetten ayet ayet
Al götür beni buralardan
İsterse dal budak et
Işık dererim sana güneşten
Yamaçlarda
Al kınalı parmaklarda sarılırım
Yaprak yaprak
Al götür beni dağlara
Dostça yaşayalım sonumuz toprak
Yaşamak istiyorum ay yıldızlı dağlarda
Ben bir asma fidanıyım ömrünün baharında
Baharın gözleri gibi üzüme gebe
Her baharda
Devam edecek