yaşamda neye karar veririz..seçim teorisi
zamanın birinde bir oğlan bir kıza aşık olmuş... fakat kızcağız aşık oğlanla pek ilgilenmezmiş. çünkü onun gönlünde bir başka oğlan varmış... bizim oğlan da tabi buna çok üzülürmüş. ne yapsam da sevdiğimin beni farketmesini sağlasam diye için için düşünürmüş. düşünmüş düşünmüş aklı fısssss... böylece zaman geçermiş. en sonunda kendisinden daha akıllı daha bilgili birisine tanışmaya karar vermiş. o cıvarlarda ortalığa akıl dağıtan çok yaşlı bir kadın varmış. kadıncağızın en çok sevdiği şey aşık insanları bir araya getirmekmiş. tabi bizim oğlan bunu duyunca daha çok sevinmiş ve o yaşlı kadına adeta uçarçasına gitmiş vurmuş kapısını... aman teyze ne varsa sende var demiş. ben falanca kıza aşığım ama o beni değil görmek tanımıyor bile demiş. kadıncağız da hımmmm demiş. demek öyle. gel bakalım delikanlı demiş. ben senin derdine çare olmaya çalışacağım. oh demiş delikanlı. şu gönül yarama bir çare ol ne sitersen yapacağım. ömrüm boyunca sana hizmetçilik yapabilirim demiş. kadıncağız da acı acı gülmüş. sen o sevdiğin kızın gönlünü razı edince beni görmeyeceksin bile. şaşırmış oğlancağız. neden teyze? demiş... kadıncağız tabi tecrube.. bak oğlum demiş. ben bakıma muhtaç yaşlı bir kadınım. ve sen ise öyle bir durumda olacaksın ki beni görmeyeceksin hatta unutacaksın demiş.ben neden aşık insanları bir araya getirmek sitiyorum biliyor musun? hayır teyzeciğim demiş oğlan neden? çünkü demiş kadıncağız bir zamanlar benim de bir sevdiğim vardı ve o da benim yüzüme bakmazdı. onun yanından geçerken ah çeker uzaktan hep onu hayal ederdim. fakat o bir kere bile olsun yüzüme bile bakmazdı. sonra kendi kendime sordum. neden oğlan benim yüzüme bakmıyor diye. araştırdım ve sonunda akıl dağıtan yaşlı bir teyzeye gittim ve ona bunu sordum. o da aynen benim seninle ilgilendiğim gibi benimle ilgilendi ve beni karşısına oturttu. bak kızım dedi. şu dağı görüyor musun? evet teyze dedim. dağın duruşunu güneşin batışını nasıl seyrettiğini görüyor musun? evet teyze çok güzel dedim. evet kızım dedi. senin aşık olduğun oğlan da aynen şu dağ gibidir. büyüktür ve una yerden ulaşman zordur. seni görmez bile. o güneşe aşıktır ve her gün onun doğuşunu ve batışını seyreder. her gün doğmasını bekler bıkmadan yorulmadan. onu görünce çok mutlu olur batışını gördükçe çok mutsuz olur. onunla o kadar ilgilidir ki üstündeki ağaçların insanların ve hayvanların farkında bile değildir. sen o çocuğa aşıksın ama o güneşe hayran. yani ışığa, yani büyüğe...sen güneş gibi parlayabilir misin bakayım? nasıl teyze anlamadım demilş oğlan size bunu dedi teyze? kadın tekrar ve derinden sormuş ve acı acı gülmüş. evet bana bunu sordu bir güneş olabilir misin? ben bir güneşe bir dağa bakarak aman teyze ne yaptın dedim. ben nasıl güneş olabilirim ki? o zaman içini çekerek bana şunu dedi. sen bir gün bir oğlana akıl vereceksin. ve o da sana hizmetçilik yapacağını söyleyecek. yani gölgen olacak. sen ise zaten gölgesin. karanlıkta yaşayansın. güneş olamadığına göre... görülmediğine göre. karanlık karanlığı çeker kızım. kara delikler gibi.eğer güneş olmayı başarabilirsen o oğlan seni görür. eğer karanlıksan seni görmez anladın mı beni dedi. o günden sonra bir daha o oğlana bakamadım çünkü o benim gözümde çok büyüktü ve şimdi buradayım ve sen bana akıl tanışmaya geldin. benim sana verebileceğim tek ve en iyi akıl bu. ve sakın bana hizmetçin olurum yani gölgen olurum diye bir hediye sunma. eğer o kızın seni görmesini istiyorsan güneş ol. güneşler dağa hükmeder ve karanlığı deler geçer. ben o teyzenin yanından ağlayarak ayrılmıştım. asla bir güneş olamayacaktım ama karanlıklar içinde bir mum olmaya karar verdim ve bana gelen karanlıkları ufak da olsa aydınlatmaya söz verdim senin gibilere..oğlan bu sözler üzerine çok şaşırmış ve çok üzülmüş. şimdi ne yapacakmış. nasıl güneş olacakmış. güneş olmak da neymiş? peki teyze iyi anladım demiş. peki ben nasıl güneş olabilirim ki? kadıncağız yine acıyla tebessüm etmiş. bak oğlum demiş.dağ güneşe bakıyor gölgesine değil.insan da ışığa bakar karanlığa değil. sen ışık olup çevreni aydınlatırsan o kızcağızın gönlünü çelebilirsin değilse kanalıkta yok olur gidersin.oğlan da düşünmüş..hım demiş teyze demek ışık olmalıyım.peki teyze demiş bütün bunları biliyorsun da neden mum olmaya karar verdin neden ışık olmadın demiş kadına. kadın biraz düşünmüş ve şöyle demiş. ben demiş seçimimi bu yönde yaptım. ışık olup göz kamaştırmaktansa mum olup karanlığı aydınlatmak bana daha akıllıca geldi. çünkü hiçbir zaman ışık olacak güce sahip değildim. şimdi yavaş yavaş yok oluyorum. karanlık beni çekiyor. ama son demime kadar akıl verip karanlığı aydınlatacak ve ben de karanlık olacağım.ama sen ışık olup gönülleri çeleceksin. bir gün sen de söneceksin ama ömrün benden uzun olacak. o kızcağız bir dağdır. ve sen de güneş olursan dönüp sana bakar. ama mum olmaya karar verirsen ya da benim gölgem olmaya karar verirsen dağlar mumu görmez oğlum.oğlan biraz daha düşünmüş. düşünmüş düşünmüş... ışık olup sevdiğinin gözlerini mi kamaştırsın yoksa mum olup karanlıkları mı aydınlatsın...teyzenin ömrü az ve bir süre sonra da yok olup gidecek karanlık olacak. ve ona gölgelik ederse o da karanlık olacak... ne düşünüyorsun demiş oğlum. oğlan düşünceli bir şekilde içini çekerek ışık mı mum mu gölge mi dağ mı olsam. dördünden birine karar vermeye çalışıyorum. ışık olursam dağın ilgisini çekerim. mum olursam karanlığı aydınlatırım. gölge olsam karanlıkta yaşarım. dağ olsam bir başka ışığa kavuşurum demiş düşünceli düşünceli... beşinci şık da var oğlum. nedir teyze demiş. buradan çıkar kızı aklından çıkarır ve senin gibi birini bulup onunla da mutlu olabilirsin... oğlan bir kere daha düşünmüş düşünmüş.... ve bir karar vermiş...