2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
945
Okunma
Mutlu Geceler Can Cömert...
Başını edebi cümlelerimle ağrıtmaya devam edeceğim. Isındım bu işe. Sevdim bu katıksız yaklaşımı. Bu hareketimi iyiniyete yor. Bu amacımı yıkılmaz köprü gibi duran Malabadi Köprüsü say. Olur da üzerinde birlikte karşıya geçeriz, Dijle nehrine içten merhaba diyerek...
Senin hakkında kötü laf duymadım hiç. Bir Allah’ın kulu gelip de, adını çirkin anmadı. Bu büyük bir olay biliyor musun? Milyarlarca insanın sahip olmadığı vasıflara sahipsin...
Her şeyden önce insansın. İyi insansın. Şiir için doğmuş şairsin. Yazdığın ve konuştuğun neyse emek kokuyor. Bir yere varırken, hakkınla ulaşıyorsun hedefine. Bunu nasıl başarıyorsun Can Dostum?..
Anlatsana aşkı? Aşk adamı ayakta tutar mı hep? Aşk olmadan yaşamak mümkün değil mi? Sessizlik, insan kalabalığına karışmak, ortadan kaybolmak da, ne bileyim bir karıncayı ezmeden yürümek de aşk değil mi?..
Sanırım tuhafız. Dün niyetlendiğimize, yarın olmadan ihanet ediyoruz. Sözlerimize sadık yaşamıyoruz. israflarımız diz boyu. Muhtaç olanlara ellerimizi uzatmıyoruz. Bize yapılan lütufları çabuk unutma eğilimindeyiz. İnce çizgiden kalın ve doğru yollara sapamıyoruz. İnsanız ya, güçlendik mi; hemen yanındakimizi bertaraf etme derdindeyiz.
Kurtulsak diyorum paslanmış kabuklarımızdan. Aşsak diyorum engelleri, özlediğimiz hareketlere bir an önce varmak için. Mutlu olmak mümkünken diyorum, neden hüzünler ekliyoruz kalplerimize? Neden gün mahalinde yerine getirmediğimiz nice söz veririz?..
Can Cömert,
Naçizane tümcelerimi sitem olarak algılama sakın. Yazın dünyamı seninle paylaşıyorum sadece. Seninle konuşunca rahatlıyorum çünkü. Çünkü dinlersin muhatabını. Güzel olanı alkışlarsın. Yüreğini insanlık için ortaya koyanla dost olursun. Kaynaşırsın edebiyatla meşguliyeti olanla. Sana selam vereni, güler yüzünle karşılarsın...
Sana yakışmayan haletler içinde bulunmazsın zaten...
Binlerce mektup karalasam da sana, biliyorum ki tam tamına tanımlamayacağım kişiliğini...
Alizatın günbe gün değer kazanıyor...
Ve şimdi seni bilmeyen, diyecek ki: ’meselci ne kadar da abartıyor’. Var desinler. Seni tanıdıklarında bana şunu söyleyecekler sonra: ’Okyanusu anlatmayı sanırken, ancak bir damlasını kelimelerine taşımışsın meselci’.
Doğruya doğru...
Bir başka seslenmeye kadar kendine ve mangal dağlı yüreğine ŞİİRLE BAK...
..........................
Mehmet Selim ÇİÇEK
6 Ekim 2011,,,00.42
Mardin