- 2567 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
Vicdan
Düşünüyorum da bir insanda yaşama dair belirtiler nedir diye, aklıma sevgiden başka bir şey getirmiyor.
Gözlerini güne açtığında baharın gülümsemesi gibi, bir çiçeğin renkten renge girmesi, söğüt ağacının ılık bir meltemde raksı gibidir sevgi ve yapraklarında güzel bir nağmedir duyulan ses.
Gölgesinde konaklayıp nefes almaktır bir çınar ağacının ve de hayallere dalmaktır usul usul akan bir ırmağın kenarında.
Bir kedinin yanına yaklaşıp sevgi isteyen narin tüylerini sana dokundurmasıdır, ya da yanına uzanıp nazlı nazlı bakmasıdır ’’sev beni’’ diyen gözleriyle.
Bir köpeğin bakışları o kadar tatlıdır ki, bir dokun hele, bir dilim ekmek ver, bir yudum su. Kölen olur, kulun olur, koruyucun olur, en yakın dostundan daha yakın olur sana. Ön yargısı olmayan, güven veren, yakının kadar yaklaşır sana da, o bir yudum suyun hatrına ne yaparsan yap sesi çıkmaz. Nankör olmayan tek canlı köpektir.
Sevgi kırıntılarından bile yoksun insanlar vardır, Onlara işkence eden ve sinsice zehirleyen.
Oysa zehir kendi içindedir, bunun farkında bile olamayacak kadar da zavallıdır bu insanlar.
Yıllar önce gazete köşesinde okuduğum bir zabıtanın itirafıydı bu. Ağlayarak okuduğumu ve defalarca da yakınlarımla paylaştığımı hatırlıyorum.
Kömürlüğünde beş köçük enik ve bir de anne köpeği görünce hemen zabıtaya haber verir ev sahibi.
’’ Hemen gelin ve bu lanet olası yaratıkları alıp götürün’’ der
Zabıta ekibini toplar ve gelir.
Kömürlüğe giren bir zabıta nefretle zehri koyar anne köpeğin önüne.
O güne kadar hiç bir hayvanı sevmeyen ve onlara yakından bile bakmaktan aciz bu görevli o gün ne hikmetse zehri yeyen köpeği dikkatle izler.
Anne köpek açtır ve hemen yer önüne konulan zehirli ekmeği, bir yandan da zabıtanın gözlerine bakar teşekkür babında.
Kısa süre sonra başı döner, gözleri kararır anne köpeğin ve anlar başına gelenleri.
Yavruları gelir yanına, onlar da aç, onlar da yemek ister.
Anne köpeğin gözlerinde feri kesilmiş, ayakları tutmaz olmuştur, son gücünü toplar ve ön patileriyle yavrularını yemekten uzaklaştırmaya çalışır, iter onları oradan, ’’yemeğin o ekmek zehirli’’ diyecek ama dili tutmaz ki desin.
O anda zabıtanın ta gözlerinin içine bakar yalvaran ve buğulu gözleriyle ’’kurtar yavrularımı’’ der gibi.
Bu bakıştan zabıta çok etkilenir ve ağlamaya başlar.
O gün hayatının dönüm noktası olmuştur.
Hemen uzaklaştırır yavruları zehirli ekmekten ve o gün bırakır mesleğini.
Anne köpek ölmüştür.
Zabıta köçük oğlunu veteriner olmaya yönlendirir, yıllar sonra oğlu veteriner olur, kendi ise emekli ikramiyesiyle küçük bir barınak açar.
Sokak köpeklerini koruma altına alır ve yıllarını o barınakta geçirir sevgiyle.
Vicdanını biraz olsun rahatlatır bu durum onun.
Ama nereye giderse gitsin o yalvaran buğulu bakışlar gözbebeklerinde hep asılı kalır zabıtanın, asla unutamaz...
YORUMLAR
Vicdan,Merhamet=İmandır değil mi değerli yazar? ve Bakmak görmek değildir, görmek; baktığını kavramak ve anlamaktır...Akıllı İnsan da gördüğünden ders çıkartandır. Çok güzel ve anlamlı ders niteliğindeki bu yazınız için sizi kutlarım.. selam ve dua ile ...
Sepkin Coşkun
Merhamet edene merhamet edilir.Sevgiyi hayvanlar dah iyi anlar.Peygamber Efendimiz zamanında Ebu Hüreyre diye biri varmış, eteğinde kedi uyumuş,acele kalkması gerekmiş,kediyi uyandırmaya kıyamadığı için ,kedinin yattığı etek kısmını keserek kalkıp gitmiş.Peygamberimiz duyunca adını kedilerin babası anlamına gelen Ebu Hüreyre koymuş.
En vahşi canlı insandır, eğitilmediği takdirde...En vahşi hayvana bile gülümserseniz kuyruğunu sallayarak munisleşir.Tecrübe edilmiştir...Sevginin açamayacağı kapı yoktur gerçekten de...Çok anlamlı bir anı olmuş yazdıklaarınız...Anlatımınız da akıcı ve duru...gerçekten etkileyici...Bu tür yazmaya devam edin.Fazla uzun yazıları ziyaret edenler okumak istemiyor.Herkesin zamanı sınırlı...Sıkmamak gerek...Yazınız bu anlamda çok olumlu...Başarılarınızın devamını dilerim...Tebrik ve saygılarımı gönderiyorum değerli kalem...
Sepkin Coşkun
bir insanda yaşama dair belirtiler den biridir vicdan..
Daha çok ana(anne) kısmında yoğun bulunmuş olsada bu duygu mahkemesi genelde her canlıda mevcuttur.
İnsanlara hep;doğruyu,güzeli,hak olanı ve merhameti seslenmiş olsada ,genelde nefs-in sesi bastırır vicdan sesimizi..
Ve insanlar buyüzden,duygusuz,umursuz,vicdan'sız olarak duyarsız kalı etrafında cereyan eden bircok acı gerceğe..
Malesef ki ;% 50 oran boyutunda bu bence..
ßU KONU ÜZERİNE BİZDE BİR YAZI YAZMIŞTIK."KALPLER İÇİNDEKİ MÜRŞİD" ismi ile..
Bu arada ismim Vicdan :) saygılarımla! içeriği güzel yazınızı canıgönülden kutlu/yorum !