KANAATİM
Sivil Toplum Kuruluşları
STK’ları,demokrasilerde düzenin ana unsurlarıdır olmazsa olmazlarındandır.Çünkü demokratik düzen,halkın kendi kendini idare etmesi demektir.Bu yönüyle STK’ları üretim ve denetim vasıtalarıdır.
Aslına bakarsanız toplum sınıflandırılırsa genel olarak üç kesimden oluşur siviller,siyasetçiler ve bürokratlar.Hem çoğunluk itibariyle hem de hayata katkı yönüyle asıl efendiler sivillerdir, siyasetçiler ve bürokratlar ise hizmetkar sınıfını oluştururlar.Sivil toplum,
oluşturduğu farklı fonksiyonlardaki biri diğerini tamamlayıcı nitelikteki legal örgütlerle hem siyasete hem de bürokrasiye destek olmaktadır,kontrol etmektedir,yönlendirmektedir.Bu çalışmalarını yaparken,daima kamu düzenini ve yararını gözetler.Dolayısıyla bir olgunun karşısında ya da yanında olduğunu ifade ederken hangi tarzı kullanacağı konusunda hassas davranır çünkü sonucundan eksisiyle artısıyla etkilenen o dur.Ya çözümleyici bir tarz sergileyerek toplumun beğenisini kazanır ya da yanlış yaparak kendisini küçük düşürür, temsil ettiği üyelerini rencide eder.
18.12.2007 tarihinde ve daha önce olagelen sevk eylemlerinde ilgili sendikaların kararı kamu yararını zedelediği gibi kayda değer bir netice de vermemektedir.Milli Eğitim Bakanlığı zaten değişim ve gelişim için de olup en doğruyu yakalamak için çalışmalarını sürdürmektedir.Promosyon paralarının hak sahiplerine verilmesi konusunda dahi bakanlık talimat vermedi mi?....Kazara bir iyileştirme eylem sonrasına denk gelince, “Gördünüz mü eylem nasıl meyvesini verdi” şeklinde yorumlanıyor halbuki alakası yok.Milyonlarca insanların bir gününün boşa gitmesine sebep olan bir eylemin nasıl doğruluğundan bahis edilebilir ki, Tepki mi göstermek istiyorsunuz? buyurun,bir pazar günü 5000 öğretmenle sessiz bir yürüyüş yapalım. ama bunu üç kuruş ders ücreti için değil(üstelik bu seferki hak edilmeyen tatil ücretleri içindi) yeni anayasada yer alması gereken özgürlükler için yapalım.Bunu yaparken de ucuz kahramanlık yaparak yersiz sloganlarla eylemimizi kirletmeyelim.Artık hangi alanda olursa olsun dünya normlarını baz almak zorundayız hatta daha iyisini yapmalıyız ,kanaatimce.
Bu eleştirimin anlayışla karşılanması diliyorum...mutlu yarınlara selam ve dua ile….
E.KAYA