- 1189 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ağlamak üzerine
Merhaba sevgili günlüğüm.,
Bazen düşünüyorum da ağlamak, kalbin ürettiği hissiyat duygusuyla lebalep dolması sonucunda gözlerden dökülen yaşların bir tezahürü müdür? Çocuklar neden ağlar, bir oyuncağa erişememe onlarda sahip olamama hissiyatının, küçücük kalplerini doldurup nem yüklü bulutlar gibi yaşları gözlerinin akarına teslim etmesiyle alakalı mıdır? Neden ağlıyoruz, niçin ağlamalıyız? Sokakta koşuşan şu çocuk niçin ağlamaktadır.
Ezberlenmiş bir yaş mıdır gözlerden dökülen, yoksa istemsiz bir olgu mudur yanaklardan süzülen. İnci gibi dökülen bu damlalar neden gözlerden dökülmeli, neden parmaklarımdan süzülmez, neden görme duyuma yakın ve kirpiklerimle içli dışlı. Neden yanaklarımdan süzülmeli, neden iç çekişlerimle paralel. Ağlamak, kalbimin okyanusca kaplı olduğunu, gözlerimin yaşları ise bu okyanus kaplı kalbin depremler yaşayıp tsunamice taştığını mı işaret eder. Ya da gönlümün gelgitleri var da bilemediğim vakitte taşma eylemine mi şahit oluyorum. Belki de hissiyatım, içi yaş dolu bu gönlümü soyut manada avucunun içinde sıkınca kaçacak bir yer bulmak adına gözlerimden sıyrılıp yanaklarımda can verme payesidir bu olgu. Ağlamak, merhamet unsurunun tecellisi midir veya ağlayamamak merhametsizliğin kündesi mi?
Gönlümün süzgeci günlüğüm,
Bilir misin dudaklar bir ihbarcıdır. Ağlamadan önce görmelisin dudağın sersemleşip kıvrımlar oluşturduğunu. İşte o vakit bilesin ki yola koyulmuştur yaşlar. O esnada sırtına vurup teselli sözcükleriyle, taşıp gelen bu yaşların önüne set çekmeye çalışanlar hep mağlup olduklarını göreceklerdir. Ağlamak, keşfine ihtiyaç duymadığımız ama bazı soyut kavramları sözcüksüz ifade eden nadide midir?
Güzel günlüğüm
Şu içimdeki sorgulamalar, cevap bulma arayışlarıyla gözlerimi gözlemci kıldığından bu yana dikkatli takip ediyor ve de dikkatli süzüyorum olup bitenleri. Hiçbir şey sebepsiz değilse, sebebi keşfedilmeyi bekleyen soyut kavramları esaretten kurtarmak sadece bana verilmiş bir görev midir? Sadece ben mi düşünüyorum, sadece ben mi arayıştayım. Yoksa ben mi mecnunlaşmaktayım.
Sahibiyle hem dem günlüğüm,
Bugün ağlamak üzerine kurduğum cümlelerim, sana garip gelse de, bu garip arkadaşının her zamanki haline say. Unutma! sen gönlümün hizmetçisi, fikrimin yaverisin. Sen vaktimin arzuhalcisi, duygularımın inisiyatifisin.(önceliğisin)
Seninle yazmak bir günü veya düşü; seninle bahçende toplamak gibi ağlayışı veya gülüşü. Bir bana mahkûm bir sana cümlelerim, müebbet yemiş sende dik durmayan ünlemlerim.
Seni çok özlemişim.
ağlamak üzerine Yazısına Yorum Yap
"ağlamak üzerine" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.