Cömert YILMAZ'a Can Mektuplar(1)
Merhabalar Can cömert,
Diliyorum ve istiyorum daim iyisin ve çok mutlusun. Mutluluk tecrübe kokan yanaklarına yakışıyor çünkü. Zira senin gibi sağlam yürekler sevinci tatmalı. Senin gibi, adam gibi adam yaklaşımında az insan var. Nadide kişilik ve edebiyata gerekli nimetsin...
Sana mektup yazma fikri uzun zamandı düşündüğüm hayaldi. Bu hayali geç bir vakitte hayata geçiriyor olabilirim. Zira aklıma geldiğin an, harekete geçmeliyimdi. Demek ki kısmet bu zamanaymış. Ve umarım güç olmamıştır...
Sana mektup yazdığımı ansızın göreceksin/okuyacaksın. Önce esmer yüzüne hercai menekşeler konacak. Sonra gülümsedikçe gülümseyeceksin. Zaten sen gülümseyesin diye yüreğimden sana ve edebiyata dair tümceler ortaya çıkacak...
Sana seslenirken yapmacıksız olacağım. İçimden geçenleri seninle paylaşacağım. Belki buna hakkım yok. Belki rahatsız edeceğim seni. Belki zor durumda bırakacağım adımlarını. Belkisi yok bunun. Kararım hayradır, niyetim yarınlara dev adımlar atmadır, amacım dostluğumuzu pekiştirmedir iyice. Zaten hoşgörüne sığınmışım bir kere. Hani yüreğine bir şekilde dokunmuşum. Olsun hep sanal olsun aramız. Olsun Ankara’da dikmen Vadisi’nde seninle çay içmemiş olalım. Olsun birkaç yıl daha bu özlem devam etsin. Ne olacak ki?
((Kilometlerce uzaklığın önemi yoktur, gönülden gönüle akan yollar çoksa...))
Hemen cevap veriyorum, gün geçtikçe dostluğumuz, dahası sana olan hayranlığım artacak Can. Şahsına saygım kusursuz güzellikte. Beni kucaklayadığındabir gün, farkına varacaksın bu ispatlanmamış edebi tez(im)in...
Ve elbet bir gün bir yerde buluşacağız. Birimiz birimizi ziyaret edecek ya. Ya da ikimiz ikimizi kavuşturacak. Yani şunu düşünmeni istiyorum: Mardin’de mesela buluşuyoruz. Seni sokak sokak gezdiriyorum daracık sokaklarında Mardin’in. Sen aheste aheste yürürken, ben şiirlerini taşıyor olacağım.Sen vurgulu vurgulu beyaz taşlara dalarken, ben takla üstüne takla atan güvercinler uçuracağım emek kokan bakışlarına. Sen Mezopotamya Ovası’na kalbini teslim ederken, ben bilmem kaçınc çayı ısmarlayacağım cömertliğine. Bunun düşünü kurmak bile güzel ve anlamlı. Öyle değil mi?..
Sana ve dostluğuna dair birikmiş cümlelerim demek var. Gidişat onu gösteriyor. Bundan memnunum. Umarım sen de keyif alırsın naçizane mektuplarımdan. Sürç-i lisanlar olursa(ki olacak) affola...
Arada bir postacı kapını tıklarsa, bil ki meselci’dir. Bil ki huzurunu artıracak sımsıcak bir na(ğ)medir avuçlarına düşen. Bil ki uzun yolculuğun yakın sesidir, açmak için sabırsızlandığın mavi zarf(ım)...
Can Cömert,
Kendimden bahsedecek olursam:
Büyüyorum sanırım. Büyümek iyi midir peki? Yaşamak hangi zamanlar kolay?..
İster cevaplarsın sohbeti, ister okursun. İkisine de razıyım...
-Konuksever duruşuna binlerce saygımla Can Cömerd’im...
............................
Mehmet Selim ÇİÇEK
5 Ekim 2011,,,01.22
Mardin-Kızıltepe arası bir yer
YORUMLAR
Vefa ...
olacaksa böyle olmali dostluk diyor insan, hani arada kizmali, aradda sitem etmeli
arada akla gelince mektup yazmali b/öyle...
Hadi güvercinler haber salin sahibine; Cömert YILMAZ'a mektup var !
meselci
sen de cömert kadar
candan dostsun...
bir ara güvercinler pencerene de konabilir.
:))
duruşu ve kişiliğine yansıyan beyefendi kimliği ile
gönlümüzde her dem ayrı bir yer etmiş olan bu saygın insan...
müstesna bir enginliği vardır içimizde,bütün kırgın güvercinleri gözlerinde uçurduğu sevgili Cömert Yılmaz...
bu güzel dostluğa kadim bir dua ile
tebrikler
çok saygımla...