YOKLUĞUNDA YAZDIM - IV -
Elime kalemi alırken düşmedin gönlüme. Mektupları yazarkende. Mesajların uçuştuğu bir dünyada oturup mektuplar yazıyorum. Adresine bir gün ulaşacağını bilerek, şişelerin içine koyup ummana salıyorum. Bir kıyıya vurduğunda eline geçecektir bilirim. Seni anlatan ben olduğumdan en güzel kelimelerle süsleyeceğim bilesin. Tüm şifrelerini sevdanın, adında çözeceğim. Cihanı alem sana ait olanları, sahibine getireceklerdir. Sen kıyada olamasanda. Zaten sevdayı adının yanına tüm güzelliklerle bezeyemediysem, eline de geçmesin yazdıklarım. Sevenlerle dolu dünyada kaç sevdalıyı sayabilir ki aşkın harında yanmasını bilenler!..
Kendimden bahsettiğim ya da halimden acındığım kelimelerden oluşmasın diye çabam. Her mektubta, yeni kelimelerle sevdayı anlatayım. Tekrara düşmeden, bir basamak daha çıkayım sevdana ulaşmak için. Aşkına namzetken mecnun damgasını vurmasınlar ne olur.
........
Bir Biga türküsü düştü dudaklarıma, yıllarca dinlemiş olsamda, ne söylendiğini yenice idrak edebildiğim “ Karşı karşı dururken/ Yüzüne hasret kaldım..” Hasret kalınırmış meğer karşı karşı dururken. Gözlerinin içine bakarken hasret kalınırmış meğer!.. Elime uzatmışken bir goncaya kanatırmış dikenleri, hasret kalışımda anladım. Manasız baktın uzanmış ellerime, ayrılık mıydı havada asılı kalan ya da hasretime şaşkınlığınmıydı öylesine baktığın. Ne kadar çabuk teslim oldum değil mi yokluğuna, dayanadım da uzattım ellerimi. Oysa sevdana talipkende bu türkü söylenirmiş Çanakkale diyarında. Başka türkülerin ardında da koşacağım inan, ben bu yola düştüğümde anladım. Nasıl mektuplarını adına yazmışsam, türkülerin en güzelini de sevdana yakacağım.
Bir gün olsun yanında yürümek için yanmadı gönlüm bilesin. Severken gözlerinden dem almayacağım, ellerinden yanmasın gönlümün yangısı. Hasretinle kavuracağım sevdanı, yokluğuna serzenişim olmayacak. Bu mektupta da “seni seviyorum” diye yazmayacağım. İlk gördüğümde de eğilip kulağına “seni seviyorum” demiceğim. Bu yola düşerken öğrendim bunları. Anlamsız kelimelerle sevda yazmayı, kifayetsiz kelimelerle seni anlatmayı öğrendim. Sanırım avuçlarına bırakırken sevdanı, ben bende olmayacağım bilesin... onu da öğrendim...Vakit varken karşımda durma ne olur, kalabalığına karışda git caddenin. Ardından seslensem de duymazsın nasıl olsa bu akşam üstü telaşındaki şehirde. Bir sahile vuracak nasıl olsa adına yazdıklarım...
YORUMLAR
Adresine ulaşır ümidiyle hayalen mektup yazıpta,karşılaştığınızda kulağına eğilip bırakın " Seni seviyorum" dememeyi,tecrübe ile sabit olduğu üzere hareketsiz donup kalmanızdan korkar gibiyim.Selamlar...
Bilser
Yazılan, karşılıklı muhabbetin yerine tutmasa da, tek taraflıda olsa paylaşması bile güzeldi...
Selam ve saygılarımla...
Bir gün olsun yanında yürümek için yanmadı gönlüm bilesin. Severken gözlerinden dem almayacağım, ellerinden yanmasın gönlümün yangısı. (SAMİMİYET)
Sanırım avuçlarına bırakırken sevdanı, ben bende olmayacağım bilesin... ( ÜMİT)
Vakit varken karşımda durma ne olur.........(ÇARESİZLİK)
Zor....hem de çok zor....
Kendinize iyi bakın.....