İÇİMDE KALANLAR 1
...-1-
Selâm sana Bejna!..
Merak etme beni görünce şaha kalkan kaşlarını dizginlesende gözlerinde daima
bana ve yazgıma karşı olan bir ilgisizliğin varlığını okuyacam.
Ayriyettende buz tutmuş hislerinin üstünde birer âlev topu olup yuvarlanacak
sözlerimden sıyrılarak yazacağım cümlelerimi.
Gerçi en büyük yazarların yitileriyle donatılmış olsam bile yüreğimden ve zihnimden
geçenleri sana tam olarak asla anlatamayacam zaten.
Söyleyemediklerim söyleyebildiklerimden fazla olacak ille de ille
Kanayan yüreğimin acısına bulanarak ağzıma gelen sözlerim bile
yüreğinin ses vermeyen gevşek tellerine hangi sıklıkla dokunursa dokunsun
bunun senin ve yüreğinin üzerinde hiç bir etkisi olmayacak.
Karşılaşmalarımızın bana verdiği acılardan bile haberin yok artık.
Oysa seni ne zaman görsem o gün seni gördüğüm ana yapışıp kalıyorum.
O anın darbeleriyle parçalarıma ayrılıyor kendimi nasıl toparlayacağımı düşünüyorum.
İçimde yüreğimi,ruhumu yiyen bir sıcaklık yürümeye başlıyor.
Zaman o an ağır ama çok ağır bir şekilde işlemeye başlıyor.
Kendimden geçiyorum hiç bir şey düşenemiyorum.
Seni gördüğüm ilk andan bu ana dokuz yıl geçti..
Onca acı,onca pişmanlık,,onca hayal kırıklığı,onca gözyaşı...
Başka türlü yaşamak istediğim koskoca dokuz yıl...
Sen herşeyi unuttun muhtemelen
ama ben hiçbir şeyi unutmadım,herşey içimde,
uyurken ve uyanıkken bir nabız gibi hala atıyor düşüncelerimde.
Bazen kendimi seni düşünemiyebilirim sanısıyla avutuyorum ama gözkapaklarımın
üstüne düşen düşlerin içine düştüğünde bu düşüncemide unutuyorum.
Oysa unutmak istediğim tek şey sensin.
Sen ya ömrüme verilen bir cezasın
ya başıma gelen trajik bir kazasın.
Hayatımın en önemli yılları yitip gitti
Sana göre herşey yaşandı ve bitti
Bana göreyse geleceğimi aydınlatacak yıllar hayatımı karartı.
Niye? Seni sevdim diye!..
Seni bıraktım ama seni sevmeyi bırakamadım diye!..
Herşeyin bir bedeli var ya sen bence günahlarımın bedelisin.
Çünkü insan kendisini sevmeyen birini bu kadar uzun süre canı acıyarak asla sevmek
istemez bu olsa olsa Yaratan’ın bir isteğidir..
Sarhoş sarhoş yazıyorum diye bunları yazmamın altında sakın nahoş bir şey arama.
Bunlar sadece yüreğimden dudaklarıma kadar zıplayan ve sonra tekrar
zıplayıverdikleri yere düşen ya da askıda kalan sözlerimdi.
Yüreğimi yiyen yangın ruhumu yerken yazmaya başladım ben bunları..
Dudaklarımı parçalayarak ağzımdan kaçan bu sözlerim umarım incitmez seni
incitirsede incinmişliğime verirsin artık
(cevaptır)
Belki bilmiyorsun ama ben en çokta empatiden yoksun olduğunu düşündüğüm için kızdım sana...
Beni sevmediğin için sana değil yazgıma sinir oldum...
Hem iradeye yüklenen hemde iradenin dışında olan bir sevgiye karşılık vermemene değil
değer vermemene kızdım...
Sana bağlı olmayan bir hayata bağlanmak kendimi bağladığım en büyük düşüncemdir inan...
Seni kalpsizin teki bildim yıllarca...
Bir kalp taşıyor olman en çokta yüreğimi sevindirdi..
Her ne kadar buruk bir yüreğim olduysada senin için hep ak pak bir ereğim oldu...
Görünmez bir el yüreğimi sıktı yıllarca, yüreğimse kanaya kanaya kendini eğdi,
ölümlere ölümlere değdi ama başka bir aşka değmedi
ve hiç bir şeyin önünde eğmedi, kendini bu aşkın önünde eğdiği kadar...
O el senin elindi ama görünmez olduğu için sıktığın şeyin yüreğim olduğunu görmedin hiç..
Sonra hayatım düştü ellerine; önce karardı sonra kayboldu, ellerinin görünmezliği içinde...
Bilmen gereken bir şey daha var, bütün samimiyetinle özür dilemen çok geç oldu,
çünkü hayatım boyunca beklediğim en çok şey gönlümü almandı..
Sonuçta sevdim seni...
Sevgide zorlama olmaz deyip seni hiç bir şeye zorlamadım ama kendimi çok şeye zorladım inan...
Kaderde varmış diyorsun ya; bazı şeylerin kaderde olması hiç olacak şey değil gerçekten...
Ben ukdem ve yazgım için Yazan’a hala dargınım...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.