- 903 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
YENİ DOST
Sosyal etkinliklerin birinde gittiğim küçük sevimli bir Ege kasabasında tanıdım onu. Derinlere bakan sevgi dolu gözleri. Sımsıcak sesi. İçten, inandırıcı konuşmaları ilgimi çekti ilk anda. Açık kumral saçlarının arasına yer yer düşen gümüş teller parlıyordu pırıl pırıl. Sözleri bal damlaları tadında dökülüyordu ağzından. Özel biri olduğu çok açıktı. Pilot olan eşini yıllar önce yitirmişti. Tek evladı olan oğlu tahsil amacıyla gittiği yurt dışından dönmemiş, evlenip oraya yerleşmişti. Torun müjdesinin eli kulağındaydı. Sohbetimiz arkadaşlığa, arkadaşlığımız dostluğa dönüştü aynı gün. Evinde ağırlamak istedi beni ısarla. Kabul ettim hiç nazlanmadan. Evini kendi el becerilerinin şık ve zarif tasarımlarıyla bezemişti. Yemek masasına oturduğumuzda ‘özel biri’ olduğu iyiden iyiye açığa çıktı. Rahat koltuklara yerleşip demli çaylar eşliğinde daldığımız koyu sohbetin saatler sürdüğünü anlamamız guguklu saatin uyarısıyla oldu. Bir ara salondan çıktı. Elinde bir zarfla döndü. Zarfı kutsarcasına okşayıp bana uzatırken: “Bunun içindeki mektup belki de hayatımın en önemli ve özel anısı. Bunu biriyle paylaşacağım hiç aklıma gelmezdi. Ama gördüm ki siz de çok özelsiniz. Bu nedenle bunu okumanızı istiyorum. Şimdi izin verirseniz odama çekileceğim. Sizin odanız da hazır. Bir şeye ihtiyacınız olursa beni uyandırmaya çekinmeyin lütfen.” dedi.
Kapağı kapatılmamış zarfa bir süre baktım öylece. Koltuğa iyice yerleştim. Muntazam el yazısıyla şık mektup kağıtlarına yazılanları dikkatle okumaya başladım.
Gözbebeğim;
Bu gün bir karar aldım kendi kendime. Ve aynı anda çeşitli oyuncaklara, rengarenk şekerlere sahip olan bir çocuğun duyduğu sevinci duydum yüreğimde. Hiç aksatmadan sana her gün bir mektup yazmaya karar verdim. “Sen benden habersiz ben sana delli / geçerdim o büyülü sokağınızdan.” dediği gibi şairin. Senin de yazdıklarımdan haberin olmayacak. Görmeyeceksin. Bilmeyeceksin. Gözlerimde, yazdıklarımda yaşatacağım ve saklayacağım seni...
Ey sevgili...Biz birbirimize bir ‘hayal dünyasında’ rastladık, biliyorsun. Her şey aklıma gelirdi de böyle bir şeyin, hele ki böyle bir ortamda benim başıma geleceğini söyleselerdi, olan aklım da başımdan giderdi eminim. Ama geldi işte. Boşuna dememişler “hayatta olmaz olmaz deme, olmaz olmaz” diye. Yüzünü görmeden, sessini duymadan ve doğru dürüst tanımadan aşık odum ben sana. Aşksız geçen onca yılların acısını çıkarır gibi dolu dizgin. Gözü kapalı hem de. Ayrı şehirlerde yaşıyorduk. İkimiz de birbirimizi görmeye can atıyorduk. Lakin sen yoğun çalışmaların, uğraşların nedeniyle gelemiyordun bir türlü. Düşündüm...Ve sana hayatımın en güzel sürprizini yapmaya karar verdim. Bu ani kararla yaşadığın şehre koştum uçarcasına. Gözlerimiz karşılaştığında gözbebeklerimin tutuştuğunu hissettim. İşte o anda yerleşti gözlerin gözbebeklerime.Yine o anda kalbim durdu heyecandan ölesiye. Fark ettim ki, kalpleri dursa da sevenler asla ölmüyormuş…Ancak kısa sürede yüz yüze geldiğim ve asla düşünemediğim bir gerçek, bu efsunlu aşkı ömür boyu yüreğimde yaşatacağım unutulmaz bir masala dönüştürecekti. Gördüm ki benim örselenmemiş huzurlu yüreğimin aksine, senin yüreğin çok yıpranmış. Yorgun ve yaralı. Belli ki çok konuklar ağırlamış-uğurlamış…Tüm mevsimleri görmüş, yaşamış. Üşümüş. Islanmış. Çiçeğe durmuş. Yanmış. Savrulmuş...Renklerin solduğu tarumar olmuş bir viranede güllerin açması. Bülbüllerin şakıması. Kelebeklerin uçuşması. Gerçek aşkların, ebedi sevgilerin barınması mümkün olabilirmiydi...Daha büyük bir sevgi ve özenle sarıp sarmaladım yüreğimi usulca. Ve söz verdim kendime. Yaşadığım sürece her gün daha da büyüterek yaşatacağım aşkımızı bu yürekte ikimizin yerine. Özdemir ASAF: Bir sevgiyi anlamak bir yaşam harcamaktır. Harcayacaksın. demiyor mu şiirinin dizelerinde. İşte ben de geri kalan ömrümü bu sevgiye, bu ebedi aşka ve ikimize adayacağım sevgilim…
Bu yeni dostumun beni çok duygulandıran ve bir o kadar da şaşırtan satırlarını adeta soluksuz okudum. Sabah uyandığımda başucumdaki komodinin üzerinde bir not vardı: “Sol mememdeki malum hastalıktan dolayı bir süredir tedavi görüyorum. Bu gün yine gitmem gerekiyordu. Kendi evinizdeymiş gibi hareket etmezseniz beni çok üzersiniz. Bilesiniz.Yedek anahtarı ve telefon numaramı bırakıyorum. Görüşmek üzere. Hoşça kalın.
Yeni Dost.”
YORUMLAR
TÜLİN ÖZTUNÇ
TÜLİN ÖZTUNÇ
Rabbim böyle dostların,sayısını artırsın...Sizinde dostluğunuz daim olsun...Yeni dostunuza acil şifalar diliyorum...selam+hürmet ile
TÜLİN ÖZTUNÇ
Geç olmakla birlikte Dostça selam ve iyilik dileklerimi yolluyorum size.