M.Ferhat-Kurman *Dokuz Eylül Üniversitesi Türkçe Eğitimi Bölüm Başkanı * Başlangıçtan Günümüze TÜRK HALK ŞİİRİ Yrd. Doç. Dr. Mehmet YARDIMCI (Ürün Yayınları)
M.Ferhat-Kurman *Dokuz Eylül Üniversitesi Türkçe Eğitimi Bölüm Başkanı * Başlangıçtan Günümüze TÜRK HALK ŞİİRİ Yrd. Doç. Dr. Mehmet YARDIMCI (Ürün Yayınları)
Günümüzde sanatçının bile mumla arandığı gerçeği gözler önündeyken, neredeyse unutulmaya yüz tutmuş, ehlinin elinden çıkmış na-ehle kalmış, ehlinin elinde olanlarda hakiki değerini bulamamış olan ozanlık geleneği asırlar var ki, bizi biz yapan en özel geleneklerimizdendir. Yıllarca dost meclislerinde, erenler sofrasında, âşıklar divanında bu milletin sesi soluğu olmuş bu gelenek maalesef bugün hak ettiği değeri görememektedir. Ozanlığa soyunmuş kimselerin donanımlı olmayışı da içimizi burkan ayrı bir hadisedir. Zira eserlerin kıtlığı ve çok sığ oluşu bunun ispatıdır. Bu sözleri genellemeye kalkmak yirmi birinci asrın hakiki ozanlarına elbette büyük haksızlık ve saygısızlık olur. Ozanlık geleneği bazı kesimler tarafından hala ilgiyle takip ediliyor ve bu geleneğe saygı duyuluyorsa bu günümüzün hakiki ozanları vesilesiyledir. İşte bu değerli ozanlarımızdan bir tanesi de ZeMahşer mahlâslı Osman ÖZTUNÇ’tur. Bu gelenek içerisinde verdiği eserler ile hem milli ve manevi değerleri ayakta tutmayı başarmış hem de bu milletin asırlardır hislerine tercüman olmuş âşık edebiyatı türlerini ve şekillerini yaşatmıştır. Ancak bu yazıda sizlere onunla alakalı çok daha farklı bir bilgi –bana kalırsa bir müjdeyi- vermek isterim. Ozan ZeMahşer’den bunu ilk duyduğumda itiraf etmeliyim ki çok heyecanlanmış ve mutlu olmuştum. Bu mutluluğumu kendisi ile paylaşmış ve tebrik etmiştim. Ozan ZeMahşer, üzerinde titizlikle çalışarak yüzyıllar sonra ozanlık geleneğine yeni bir nazım şekli kazandırmıştır. Daha önce örneğine ve bir benzerine hiç rastlanılmayan bu şekil bütün halk edebiyatı otoritelerini ayağa kaldırmalı, uzun zamandır aradıkları bir yitiği bulmuş gibi kendilerini sevindirmelidir. Çünkü uzun yıllardır halk edebiyatı kitaplarına yeni bir nazım şekli girmemişti.
Şimdiye kadar yapılarına göre ‘’ düz koşma, ayaklı koşma, varsağı …’’ şeklindeki türlerden farklı olan bu şeklin en önemli özelliği bir divan içerisinde üç şiir bulunmasıdır. Evet, evet doğru okudunuz bir divan içerisinde üç şiir. Ozan ZeMahşer iki farklı koşma türünü veya şeklini muhteva olarak da yapı olarak da müzdeviç hale getirmiş, ayırt edilmesi neredeyse imkânsız bu iki tür ve şeklin birleşmesi ile de yeni bir dörtlük meydana gelmiştir. Bu dörtlük kendi içinde bambaşka bir şiir iken, daha önce belirlenmiş yerlerden iki kısma ayrıldığında ise yapı ve anlam bozulmadan ortaya iki farklı ve yeni şiir çıkıyor. Türk Halk Şiiri üzerine yazılmış en önemli eserlerden Yrd. Doç. Dr. Mehmet YARDIMCI* Hoca’nın Başlangıçtan Günümüze TÜRK HALK ŞİİRİ** adlı eserine baktığımızda Aşık Edebiyatında Biçim ve Tür başlığı altında verilen tür ve şekillere bakarsanız daha önce böyle bir şeklin olmadığını, kullanılmadığını görebilirsiniz. Ne günümüz ozanları ne de önceki asırların ozanlarının günümüze ulaşan eserleri böyle bir şeklin daha önce varlığını ispat edememektedir. Demek oluyor ki bu şekil yepyenidir. Asırlar sonra ozanlık geleneği yepyeni bir şekil kazanmıştır. Bunun aksini söyleyen birisi var ise buna delalet olarak bu şeklin daha önce vücuda getirilmiş bir örneğini gösterme mecburiyetindedir. Ancak şu an böyle bir şey söz konusu değildir. Şimdi Ozan ZeMahşer’in, Şah ZeMahşer adını verdiği bu yeni şekle birkaç örnek verelim.
ŞAH ZeMAHŞER
Dert sorucu oldum yara sarıcı dünyayı dolandım yok imiş gülen
Siyah bahtından davacı renk düştü her kime vardıysam yaralı çıktı
Yar vurdu kırbacı firkattır ucu rastlamadım yar ile murat alan
Feryadımdan bir acı Ahenk düştü hayal ile düşü karalı çıktı
Nuru ezanlıma kiri zanlıma medet Allah bırakma kimsede ah
Dini imanlıma zarı kinlime senden gelir ne gelirse eyvallah
Talihi alnıma ahdü gönlüme eylemem şikayet edemem eyvah
Yol ver kılcı kanlıma cenk düştü cengaver bu yolcu nereli çıktı
Şah ZeMahşer ağlar karalar bağlar ZeMahşer yar olan yakmaz dediğim
Yıkılsın şu dağlar Zülümlü çağlar niyetim dileğim kurban adağım
Ey derinler sığlar ,Ey sadık sağlar çalım çırpım köküm dalım budağım
Ciğerime kızgın tığlar denk düştü yongam alev ateş çıralı çıktı
KOŞMA---------------KOŞMA
Dert sorucu oldum yara sarıcı----------Dünyayı dolandım yok imiş gülen
Siyah bahtından davacı renk düştü---Her kime vardıysam yaralı çıktı
Yar vurdu kırbacı firkattır ucu---------Rastlamadım yar ile murat alan
Feryadımdan bir acı Ahenk düştü-----Hayal ile düşü karalı çıktı
Nuru ezanlıma kiri zanlıma-------------Medet Allah bırakma kimsede ah
Dini imanlıma zarı kinlime--------------Senden gelir ne gelirse eyvallah
Talihi alnıma ahdü gönlüme-----------Eylemem şikayet edemem eyvah
Yol ver kılcı kanlıma cenk düştü-------Cengaver bu yolcu nereli çıktı
Şah ZeMahşer ağlar karalar bağlar----ZeMahşer yar olan yakmaz dediğim
Yıkılsın şu dağlar Zülümlü çağlar-------Niyetim dileğim kurban adağım
Ey derinler sığlar ,Ey sadık sağlar------Çalım çırpım köküm dalım budağım
Ciğerime kızgın tığlar denk düştü-----Yongam alev ateş çıralı çıktı
ZeMahser
:ŞAH ZeMAHŞER
Koy beni bürüsün acı,yel değsin güle
Sen küsme canımın içi,çağlar hislensin
Benki beni dondurucu,yağan kar ile
Bağrı kara kış olayım,dağlar süslensin
Büyür boz dağlarda alıç,aşka ererek
Çığrışır kartal kırlangıç,hakka uyarak
Sen elinde zağlı kılıç,Allah diyerek
Ben kütükte baş olayım,göğler seslensin
Vaz geçek kavgadan küsten,canlar darılır
Çok su içtik aynı tastan,gönül kırılır
Ocağında külden isten,yasta durulur
Sen ateş ben taş olayım,sağlar uslansın
Şah ZeMahşeri şah eden,şahların aslı
Destur eylermi cümleden,Nuhların nesli
Garip garip sen ölde ben,gönülden yaslı
Gözü göğnür yaş olayım,tuğlar ıslansın
KOŞMA---------------KOŞMA
Koy beni bürüsün acı------------------Yel değsin güle
Sen küsme canımın içi----------------Çağlar hislensin
Benki beni dondurucu-----------------Yağan kar ile
Bağrı kara kış olayım------------------Dağlar süslensin
Büyür boz dağlarda alıç---------------Aşka ererek
Çığrışır kartal kırlangıç----------------Hakka uyarak
Sen elinde zağlı kılıç-------------------Allah diyerek
Ben kütükte baş olayım---------------Göğler seslensin
Vaz geçek kavgadan küsten----------Canlar darılır
Çok su içtik aynı tastan----------------Gönül kırılır
Ocağında külden isten-----------------Yasta durulur
Sen ateş ben taş olayım---------------Sağlar uslansın
Şah ZeMahşeri şah eden--------------Şahların aslı
Destur eylermi cümleden-------------Nuhların nesli
Garip garip sen ölde ben--------------Gönülden yaslı
Gözü göğnür yaş olayım---------------Tuğlar ıslansın
ZeMahser
Yukarıdaki örneklerde de görüldüğü üzere bu yeni şekil daha önce kullanılmamıştır. Dolayısıyla bu alanda uzman olan kişilerin dikkatini çok çekecek gibi duruyor. Bu nazım şeklinin özgün olduğunu yaşayan âşıklar da tasdik etmişlerdir. Âşık Şeref TAŞLIOVA, hafızasında onlarca divan bulunan ÂŞIK Maksut FERYADÎ, Gülahmet YİĞİT ve Hilmi ŞAHBALLI Aşık SAMİMİ de birinci ağızdan bu şeklin yepyeni bir nazım şekli olduğunu dile getirmişler ve Ozan ZeMahşer’i de tebrik ettiklerdir bunuda belirtmek isterim. Çünkü bu kimselerin ağzından çıkan sözler âşıklık geleneği içerisinde bir belge hükmündedir. Buradan tekrar be tekrar belirtmek isterim ki bugün ozanlık geleneğimiz yeni bir nazım şekli kazanmıştır. Hiç kuşkusuz bu nazum şeklinin adı Şah ZeMahşer’dir ve ben M. Ferhat KURMAN olarak bu müjdeyi veriyor ve sevincimi sizlerle paylaşıyorum.
M. Ferhat KURMAN
İZMİR
25.08.2011
/pages/MFerhat-KURMAN/184750381581464
*Dokuz Eylül Üniversitesi Türkçe Eğitimi Bölüm Başkanı
* Başlangıçtan Günümüze TÜRK HALK ŞİİRİ Yrd. Doç. Dr. Mehmet YARDIMCI (Ürün Yayınları)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.