- 644 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Akşam sefasıyla sohbet
Bir sonbahar akşamıydı,
Son demleriydi yaz aylarının
Acelem vardı yıkanmalıydı balkon...
Lakin çok sert bir rüzgar derin düşüncelere daldırdı beni
Hoş bir koku, merhaba, ben burdayım, dedi mesajıyla...
Bıraktım elimdekileri, aradım bu mesajın sahibini
Öyle çoktu ki çiçeklerin çeşitleri...
Nasıl bulacaktım bu selam atanı?...
Evet, işte bulmuştum, orada bana gülümsüyordu...
Eğildim onunla konuşmaya başladım.
Dedim siz, biz sizi seyredelim diye açmaz mısınız çiçeklerinizi?
Dedi hayır, öyle olsaydı bu rüzgarda ben niye açayım ki?
Hoş kimsede yok, bana bakan burda bu ayazda,
Dedim o zaman neden açtın bu ayazda bu gece?
Bilirim senin ömrün bu gecedir...
Sabaha dek, gün kızıl ışığını yayana dek...
Dedi olsun, benim bu gece açmam gerek
Varsın yarın kardeşlerim açsın...
Dedim seni bu kadar güçlü kılan nedir?
Bu ayazda bu denli güzel bir renk armonisi
ve hoş bir rayiha yaymışsın...
Değer mi bunca emeğini heder etmeye?...
Dedi sakın öyle deme,
Değmezmi !!!!!!!!!
Benki kulluğumu yaşamam gerek.
Bu gece benim burada ki söz verdiğim gecedir.
Yüce sevgilime sözüm vardır.
Onun için yaşayacağım son demlerimi,
Onun için bekledim bunca zaman
Nasıl vefasızlık ederim,
Bak değer mi diyorsun bana
Değdi işte, ben bu ayazda sana kulluğu öğrettim,
O’na sadık olmayı öğrettim,
Unutma sende sadık ol sende vefalı ol!!!
Velevki seni beğenmeselerde
Velevki seni takdir etmeselerde
Unutma her yaratılmışını bir görevi vardır burda...
Sen de bilki seninde bu aleme gelişinin hikmeti vardır,
Sen yeterki bu hikmeti hakkıyla işle....
Belki çok konuştum sana hal diliyle
Benki aciz bir AKŞAM SEFASIYIM
Çoğu bazen basar geçer üstümden
Ama mademki sen sordun bende söyledim...
Bırak bu sırrı isteyenler okusun,
Sen bana nasibinle geldin
Bu sırrada nasibi olanlar gelecektir...
Bezm-i Elest/ İlahiaşk.....
Mihrican Ulupınar
[email protected]