- 661 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
YALNIZLIKLAR
Doğduğumuzda ne kadar saf ve günahsızdık. Hayatımızı ne kadar şikayet ederek yaşasak da, kimseye söyleyemeyiz ama hep o saflığı ve günahsızlığı ararız. "Eskisi gibi" olamayacağını, o denli saf ve temiz kalamayacağımızı anladığımızda ise bu durumu kabullenmek yerine hayatla hep kavga halinde oluruz. Ta ki gücümüz tükenene kadar. Ne zaman ki kabullenip öyle yaşarız işte o zaman gerçek hayata kök salmış oluruz. Yeni duygular ve yeni insanlarla büyürüz. Acılarla büyürüz. Büyümek gözyaşlarımızı çoğaltır.
İlk ayrılıklar,ilk aşklar,yeni başlangıçlar... Ömrümüzün sonuna kadar hayatımızın dengesini kurmaya çalışırız. Bu denge ise yalnızlıkla bir gün karşılaşmak zorunda. Yalnızlık... Hepimiz istesek de istemesek de sevsek de sevmesek de hayatımızda hep yeri olacak bir "gerçek". Ve zamanla yalnızlığında bir insan gibi karakteri olduğunu anlarız. Kimi zaman başı dik ve gururlu. Kimi zaman sessiz ve uysal. Kimi zamansa insanı çıldırtacak kadar boğucu. Yalnızlık bizleri acıtır. Ama ne kadar acıtsa da kalbimizde ve hayatımızda farkında olmadan hep ararız. Ne onunla olur ne de onsuz.
Hiçbir zaman karşılaşmak istemesek de içimizdeki günahsız çocuğu ararken karşılaşırız yalnızlıkla. Çünkü ancak derinlerde kalmış bir rüyayı yalnızlığın yardımıyla bulabiliriz. ve onu işleyebiliriz. Hayatın dar sokaklarında yürürken, yanımızda olanlardır; yalnızlık ve içimizdeki günahsız çocuk...