YENİ GÜNE SELAM OLSUN...
Yeni güne merhaba...
Yaşamın kargaşasından sıyrılıp,geçim endişelerimizi bir kenara koyup,eni konu düşünmeye fırsat bulabilsek güzel olmazmıydı.Ben daha gerçek tesbitler yabileceğimizden eminim.
Şartlar ve kapıldığımız akışlar nereye gittiğimizi,bizi nelerin beklediğini unutturuyor bize ne yazık ki...
İnanın olumsuzluk tablosu çizmek değil amacım.Ne var ki...nereye baksam,kimi görsem bir bocalama,bir tükenmişlik ve maziye özlem duyuş görüyorum.
Hani diyorum ki,
Acaba bir halimiz keyfimiz sukunet bulsa,
Başımızı avuçlarımızın arasına alıp salimen düşünebilsek... bunca kalabalığın içerisinde yalnızlığımızı,çaresizliğimizi ve belirsizliğimizi görebilirmiyiz ki...
Pek çoğumuzun böyle bir endişesi yoktur belki.
Ama biz orta yaş üzerine çıkanlar ,dostluğun ve güven duygusunun yaşamımızda ne vazgeçilmez bir duygu olduğunu tatmışızdır önceden.
Her geçen gün rotamız bireyselliğe doğru kayarken endişe duyuyoruz.Adeta gemisini kurtaran kaptan misali olmak olmamalı yolumuz.
Bu hallerimiz paylaşımlarımızı tüketiyor,birliğimizi tırpanlıyor.
Oysa,biz bu muyduk eskiden...Durmadan genişleyen bir çember gibiydi ilişkilerimiz.En yakınımızdan başlayıp,yeni halkalar katılıyordu etrafımıza.Bu halkaların çevresinde sevgi ve saygıdan çitler vardı.Geleneği,göreneği yok saymaya ve umursamazlığı aramıza sızdırmaya izin vermezdi.
Halbu ki, yaşamı kolaylaştıran,değiştiren ve geliştiren ne çok şeyler oldu hayatımızda.Ne çok zorluklar kolaylaştı.Biz bu güzelliklerimi kaldıramadıkta durumu yalnız kendimiz için değerlendirmeye,bencilleşmeye mi başladık.
Eğer ki bizim canımız yanmıyor,varlığımıza zarar gelmiyorsa her şey mübahmıdır der olduk.
Böylelikle çözülmeler...ardından kopmalar mı girdi aramıza.İstisnalar dışında canı yanmayan kalmadı sanki.
Bize müstehak olan ,çağdaşlığın insanlığa hediyesi bu muydu...Olması ve bulunmamız gereken mertebe böylemi olmalıydı.
Ben, belki biraz fazla duygusalım.Belki de evvelimde yaşadığım adam gibi adamlığın etkisindeyim.Yine de içinde bulunduğumuz iyi ya da kötü evrelerin farkındayım.İnsanlığımızın da,ülkeminde daha iyiye daha güzele yol alması arzusundayım.
Bu durumdan bana sadece manevi bir huzur ve güven düşer.Başkaca ne kaygım ne de beklentim var.
Hep balık baştan kokar deriz ama artık ayaklaradır sitemim.Duyarsızlı,umursamazlığı lütfen bırakalım.
Biline ki sağımız solumuz yok bizim.Kanımız canımız karışmış birbirimize.Hepimi aynı havayı soluyup,aynı mücadeleyi, veriyoruz.Ayakta kalabilmek ve huzur bulabilmek içinde buna mecburuz.
Amacımız haksızlık ve acizliklerimizi yenmek.Zor da olsa direnmek,huzurla güvenle ve onurla yaşamaktır.
Birazcık gayretle yanıbaşımızdakinden başlayarak genişleyen sevgi dolu kucaklar açmak,kin ve nefretin damarlarını kurutur.Yüreğimizi ısıtır.Bu sıcaklık hepimizin bir birine kenetlenmesi gerektiğini öğretir.
Çok mu zordur denemek.Elbette hayır...
O halde...
Varmıyız birliğe...
Varmıyız dirliğe...,
Varmıyız sevgiye...
Ve sevdalımıyız özğürlüğe....
Sevgiler.
ÇİMDİK 30.09.2011
YORUMLAR
çimdik
"İnanın olumsuzluk tablosu çizmek değil amacım.Ne var ki...nereye baksam,kimi görsem bir bocalama,bir tükenmişlik ve maziye özlem duyuş görüyorum."
Dostum, dün akşam dostlarla sohbet yapmaştık..konu bütünüyle buydu...Tevafuk yazınızı da okuyunca offllar,öffler havada uçuştu...Bireysellik ve sözüm ona teknoloji bizi bitirdi...Oysa inaç ve paylaşım bitmemeli bana göre....selam+hürmet ile