- 4349 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
KÖY ENSTİTÜLÜ BİR USTA: ABDULLAH ÖZKUCUR
Mehmet ERBİL: Abdullah Özkucur o günleri anlatıyor 2006
Abdullah Özkucur, Konya Manastır 1922 doğumludur. İlköğrenimden sonra Çifteler Köy Enstitüsü’ne kaydolmuştur. 1942 yılında Çifteler Köy Enstitüsü ve 1945 Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü’nü Kasım ayında bitirmiş, İvriz Köy Enstitüüs’ne yapıcılık öğretmeni olarak atanmıştır. Daha sonra çeşitli eğitim kurumlarında çalışmasını sürdürmüş, 1976 yılında emekli olmuştur. 1983 yılında “Öğretmen Olacağım”, 1985 yılında “Köy Enstitüleri Destanı” adlı kitapları ve “Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü” adlı kitabını da 1990 yılında yazmıştır. Bu kitap için; “Enstitüde ve yüksek bölümünde gördüğümüz eğitim-öğretim yöntemini yaşantılar içinde vermeye çalıştım.” demiştir.
“Tohum Atan Adam” dır Abdullah Özkucur. O günlerde; Hasan oğlan’da görev yapan heykeltıraş Nusret Suman istasyona yakın bir yamaca, tarlaya tohum atan bir köylü heykeli yapmak istedi. Okulda eğitime aç, her şeyi almaya hazır yaratıcı bir öğrenci topluluğu vardı. İşte onlar; sanata eğilimi olan yapı ve güzel sanatlar kolu öğrencileri, O’nu alıcı bir kuş gibi izliyordu. Ne derse yapılıyor, ne anlatsa hemen anlıyor ve uyguluyorlardı. Bu “Yaratıcı Anadolu Çocukları” daha çok öğrenmek istiyorlar, daha çok işler başarmanın yollarını arıyorlardı. Bu gücü görünce durmadı Nusret Suman, bir karavana aldı Abdullah Özkucur’a verdi. Bunu şöyle tutacaksın diye de tembihledi. Özkucur, Suman’ın dediği gibi tuttu karavanayı. Bir süre sonra “Tohum Atan Adam” heykelinin maketi oluştu. Sonrasında Özkucur ve arkadaşları bu maketi 2 metre kadar büyüttüler. İstasyona yakın tepeye bir metre yüksekliğinde bir kaide oluşturarak heykeli bunun üzerine oturtup “Tohum Atan Adam”ı bir çırpıda tamamladılar. Yıllar sonra bu "Tohum Atan Adam" heykelini bazıları kırıp yok ettiler. Üretime karşı olanlar, eğitime ve yaratıcılığa karşı olanlar vardı. Süreci tamamlamak için; bize özgü olan bu eğitim kurumlarını da yıktılar, kapattılar.
Abdullah Özkucur, Hasanoğlan Köy Enstitüsü ve diğer enstitülerinin yapımında çok emeği geçenlerden biridir. Yapı bölümü çıkışlı ve çok iyi bir yapı ustası olduğu için nerde iş varsa oraya koşa koşa gitmiştir. Çünkü, vatan onlardan iş bekliyordu. Onlar da nerde iş varsa oraya gittiler. Her görevi seve seve yaptılar. Okulların yapı denetimlerini sürdürdüler. Yanlış varsa, bozukluk varsa duvarlarda, geciktirmeden yıktırıp yeniden, doğrusunu kuralına göre yaptırdılar. Hile-hurda yoktu işlerinde. Doğrusu neyse onu yaptılar, onu uygulattılar. Çünkü onlar öyle öğrenmişti, onlara işin doğrusu neyse o öğretilmişti.
Yıllarca bu ilkeler doğrultusunda öğretmenlik yaptılar, ilkelerinden ödün vermeden eğitimciliklerini sürdürdüler. Ülkenin şu köşesi, bu bucağı demediler, nerede göreve gönderildilerse, oraya severek gittiler. Dörtyol Gezici Başöğretmenliği, Antakya İnşaat Denetmenliği, Erzin Ortaokulu Resim-İş Öğretmenliği görevlerinde bulundu. Sivas-Gemerek Lisesi’nde görevini sürdürürken emekli oldu.
Hasanoğlan’da oluşturulan birçok yapıda alın teri ve onun koyduğu, malalarla düzelttiği harçlar, birçok yapının sıvalarında onun parmak izleri vardır.
Diğer arkadaşları gibi onun da emeğine sağlık.
Mehmet ERBİL
www.mehmet-erbil.tr.gg