- 734 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
YORUM YAPMAK - 2
YORUM YAPMAK 2
Yorum yapmak ile ilgili birinci yazımda yorum yapanın eser hakkında bilgi ve deneyimini, görüş ve düşüncelerini belirtirken yani yorumlarken ince bir zekaya sahip olması gereğinden, aynı zamanda tarafsız ve tarafgir olmaması, seçkin bir karaktere sahip,etik davranışa uyan aydın fikirli olmalıdır gereğine vurgu yapmıştım.
İnsanlar bir heykel veya resim sergisini gezerken, eserler üzerinde kendi aralarında tenkit veya eleştirilerde bulunurlar. Bu ziyaretçilerin hepsinin ressam veya heykeltıraş olduğunu var sayamayız. Çoğunluğu halktan kişilerdir. İşte bu konuda fikir belirtenler aslında yorum yapmazlar. Tenkit veya eleştirilerini belirtmiş olurlar. Yorum için gerekli bilgiye resim ve heykel üzerinde ince bir yorum zekasına ve kültürüne sahip değildirler.Onlar beğendiklerini,çok güzel olduğunu veya şunun hiç hoşuna gitmediğini, böylede heykel mi olacağı gibi düşüncelerdir.
Fakat sergiyi gezen bir ressam veya heykeltıraş ise; bilgi ve deneyimlerini ince zekası ile birleştirerek panoramik değil eserin ana temasının ne olduğu, eser sahibinin ne demek istediği, bizlere ne mesajlar veriyor bu eserinde, resimde ki renk uyumu, gölge ve ışık oyunları gibi sanatsal yönünü inceler ve buna dayalı fikir ve görüşlerini açıklar veya yazıya döker. İşte biz buna yorum diyoruz. Bu işe yorum yapmak denir. Burada yorum yapan ne eseri kötüler nede eser sahibini rencide edici , aşağılayıcı davranır. Kendine göre begendiği veya olumsuzluğu ince bir zeka anlayışı ile pozitif bir şekilde yorumuna katar.
Örneğin; Bayrağımızda al rengin üzerinde ay yıldız vardır. Halk arasında bir savaşta şehit kanları üzerine izdüşümü düşen ay ve yıldızın örnek alındığı görüşü vardır. Ben böyle bir yazıya yorum yapsam. Hayır efendim bu yanlıştır. Bunun aslı şöyledir. Al atlas üzerine senenin belli bir gününde ay ve yıldızın durumu bayrağımız üzerindeki aynı duruma gelir. İşte bu örnek alınmıştır. Bu yıldız ise Zühre yıldızıdır. Gerçek budur dersem ki doğrusuda böyledir. Bu yorum olmaz. Bir görüşün yanlış olduğunun düzeltilmesi için fikir beyanıdır. Buna da bir çok lehte ve aleyhte görüşünü söyleyenlerde olacaktır. Hiç birisi yorum değildir.
Yukarıda ki açıklamanın devamında bayrağımızdaki renk ve ay yıldızın seçimi üzerinde bir açıklayıcı objektif verilerle fikir beyan edilirse bu yorum olur.Bayrak bağımsızlığımızı,Egemenliğimizi, birlik ve beraberliğimizi, al renginin ülke topraklarının şehit kanlarıyla sulanarak kazanıldığının, dünya var oldukça hür ve müstakil olarak varlığımızı sürdüreceğimizin timsali olarak seçilmiştir. İşte bu bayrağımızın neden nasıl böyle seçildiği hakkında bu fikir bir yorum dur.
Konuyu İstiklal marşımızın birinci mısrası ile aklımızın erdiğince izaha çalışalım.
<< KORKMA SÖNMEZ BU ŞAFAKLARDA YÜZEN ALSANCAK >>
Basit bir düşünceyle şair karşısındaki birisine şafak vakti gölde , denizde veya derede yanar vaziyette al renkli bir sancak var. Korkmana gerek yok sönmez. Niye bu kadar korkuyorsun gibi bir mana olduğunu, yanan sancağın sönmesini istemeyen birisini teskin etmeye çalışıyormuş manası olduğunu beyan edersek bu düz bir şekilde basit bir izah olur.Şairin ne demek istediğini yansıtmaz. Tenkit ve eleştiriye açık bir izah tarzıdır. Bu görüşe karşı çıkan mısra hakkında verilmek istenen fikri içermeyen her fikirde yorum olmaz. Fikirler ve kişiler arasında fikir çatışmaları yaratır. Edebi bilgisi olan, etik karaktere ve objektif düşünce sahibi ince zekası ile yani aklını kullanarak derse ki:
Ey milletim hiçbir zaman korkma, kötü günler geride kaldı,Türk milletinin istikbalini,egemenliğini, bağımsızlığını temsil eden al renkli bu sancak ebediyen,dünya var oldukça gönderinde ve gerekli yerlerde bu ecdat ocağı topraklar da daima yüksekler de dalgalanacaktır. Millet olarak korkmamıza gerek yoktur. Şairimiz burada böyle demek istemiştir diye fikir beyan edersek işte bu yorum olur.
Burada yorumcu ne esere nede eser sahibine kalp kırıcı, eserini kötüleyici, hiçbir beyanda bulunmamış olur. Eseri veya sahibini beğenip beğenmemek ayrı bir konudur.Tenkit
Ve eleştiriye girer.Buda bizi münakaşaya götürür.
Yorum yapmak başlıklı yazımda bahsettiğim görüş ve yorumcunun uyması gerekli kriterlerdeki ana tema bu izaha çalıştığım örneklerdir. Bizim yazılara genelde yaptığımız yorumdan ziyade tenkit eleştiri,beğenme ve beğenmeme olarak ortaya çıkmaktadır. İşte Bu konuda ne kadar titiz davranır ve hiçbir şey bilmediğimiz halde bilgiçlik hastalığına,gurur ve kibire kapılıp, hasetlik ve kıskançlık dürtülerimizin nüksetmesine izin vermeyerek yorum yapmaya çalışmalıyız. Saygılarımla
DURMUŞ KARABAĞLI