- 3242 Okunma
- 37 Yorum
- 0 Beğeni
Yaşamın Alnından Bir Kelebek Düştü
Yaşam, kırkyamanın epik akışını iç sesimin kervanına yüklüyor; hüzün umutlarımın sâlâsını okumaya hazırlanırken…
Çocukluğumdan kırpıp biriktirdiğim eksik gülüşler şimdiki zamanın gür saçlarında saklanıyor... “Ama ben çocukken de oynayamazdım ki saklambaç oyununu”… Yüreğimin gurbetinde sobelenmeyi beklerken çaresiz yanım ebesi hüzün olan kaçışlara yakalanıyor hep…
Ne vakit cümlelerimin kubbesinde huzuru topladım o vakit yüklemsiz kaldı seferlerim… Hüznümün flamasını taşıyor gece, kendi heybetini destekler gibi… Çocukluğumun arka sokaklarından getirdiğim son kırıntıları da martıların bana küs sesinde kaybettim… Gözlerinin pencerede asılı kalan buğusunu mu teslim ettin bana anne? Saçlarına yağan her beyaz, benim içimdeki coşkunun mezar taşıydı. Şimdi o taşların tozunu alıyor içimdeki kız, anne!
Yaşamın dar açılı kapısına asılan kirpiklerim yanıyor. Geceden kalma ağrının avlusunda, avurtları çökmüş bir gölgeyi yalıyor yalnızlığım. Kuş seslerinin bakirliğine, kınasına kan saran kırılmalar eşlik ederken sabahın dinginliğinin kanına giriyor endişe dikenleri. Huzurun duvağı kendi kendini imha ettikçe uff oluyor ruhumun diz kapakları anne! Öp de geçsin! Öp anne!...
Saçlarımın köklerinde barınan kefensiz yarınlarım, kâğıttan gemilerimi yakıyor tek tek! Yakıyor anne!
Serçe parmağımı öpen ateş böceği de terketti düşlerimi. İçimde saklanan kibritçi kızın saçlarında kaldı gamzelerim. Atlasın terleyen güvertesinde cesaretimin kanını emiyor hayal kırıklıklarım anne! Bir savaşın şövalyesiz rüzgârı şu an ruhum. Kimsesizliğimin kimsesi dudaklarının uçurumundan attı beni. D/üşüyorum anne!
Tenhalarımın ıslak salıncağında sallanıyor ufkumun çocuk gülüşleri. Birazdan kar yağacak gecenin şakağına. Karıncaların ayak sesini duyuyor musun anne? Hep çocukken ateşim çıktığında gelirlerdi başucuma. Sabaha dek başımda bir karınca ordusu, ruhumun söküklerini dikerdi usul usul. Anne, şimdi her yanımda sökülmüş düşler çadırı var. Cereyan var rüzgârı kırgın yüreğimde. Hangi yana dönsem maskesine umutlarımı sağan yalancı masalcılar var anne! Söyle Erciyes’ime, kan kaybeden yüreğime borcu var. Borcu var anne!
Annem! Süt dişlerimin döküldüğü yer hâlâ öksüz. Hâlâ oradaki sızı terketmedi dudaklarımı ve yüreğimi. Avuçlarımdaki karıncalar da intihar etti annem. Onlar benim kıyametimi vuslatımda susturacak minik devlerdi. Artık soluğumda sakladığım kelebeğim de yok. Kanadımı onaranın ellerinde kırıldı kanadım annem! Yaşam, Erciyes kadar vefasız. Yaşam, sandığımdaki umutların bana bağışladığı huzuru bile katledecek kadar... Annem, içimdeki kız saçlarını kesiyor yetiş n’olur yetiş!... yeti... yet... ye... y!...
Mehtap Altan
29.09.2011
Önce yüreğiyle daha sonra o hayran olduğum buğulu sesiyle bana eşlik eden değerli Kalimera’ya sonsuz teşekkürlerimle...
YORUMLAR
Umuda açılan kapılarımızı, hayatın dertlerle harmanlayıp bize sunmasına rağmen, gözyaşlarımıza direnip, tükenmemek adına, hüzünlüde olsa kahkaha atmak ve bir insanı güldürebilmek adına açık tutmalıyız...
Yazı çok güzeldi... Kelimelerimin tutulduğu bir yazı okudum.
Soluğunda sakladığın kelebeğin başka bir soluğa umut olacağını da unutma...
Bırak kanatlansın, Nice kelebekler uçuşur soluğunda barındırdığın, erciyese kafa tutacak...
Çokça tebriklerimle.. Saygılar...
Annem! Süt dişlerimin döküldüğü yer hâlâ öksüz. Hâlâ oradaki sızı terketmedi dudaklarımı ve yüreğimi. Avuçlarımdaki karıncalar da intihar etti annem. Onlar benim kıyametimi vuslatımda susturacak minik devlerdi. Artık soluğumda sakladığım kelebeğim de yok. Kanadımı onaranın ellerinde kırıldı kanadım annem! Yaşam, Erciyes kadar vefasız. Yaşam, sandığımdaki umutların bana bağışladığı huzuru bile katledecek kadar... Annem, içimdeki kız saçlarını kesiyor yetiş n’olur yetiş!... yeti... yet... ye... y!...
Dinlemeye ve okumaya doyamadım..HARİKA!...
bir yandan Mehtap Altan'ın kalemi
bir yandan Kalimera'nın buğulu sesi
bir yandan ilmek ilmek işlenmiş anne sızılı satırlar
can'ıma kastın mı var? böyle kalbime dokunuyorsun!
oyalı yazma gibi sandıklarda saklanmış sözler biriktirmişsin yine
kim bilir belki bir zaman gelir, ruhumuzdaki sökükleri de dikmeyi biliriz..
can-ı gönülden kutlarım Mehtap'cığım..
sevgilerimle..
Anne sözcüğü sözcük olmaktan öte Anneyi veriyor bana . O güleryüzüyle içini bir sevgiliden bin kere daha sıcak
insanı saran ,kollayan . Benim annemi düşünüyorum ,yüzü hiç gülmeyen Kardeşimin onca anneciklerine rağmen
kılı kıpırdamayan .Her halikarda annedir ; bütün kırıcı sözlerine rağmen .Sizi önce böylesi kendisini sevdiren bir
anneniz olduğu için kutluyorum , sonra insanı içne alıp götüren yazınız için. Selam ve sevgiyle ..
İçimde saklanan kibritçi kızın saçlarında kaldı gamzelerim. Atlasın terleyen güvertesinde cesaretimin kanını emiyor hayal kırıklıklarım anne! ............
İçimizde hep bir kibritçi kız vardı ve kibritçi kızların hayallerini kıranlarda.......ve saçlarımızı hep kesen birileride oluyor yanı başımızda biz uzatmaya çalışsakta....
Beni çocukluğuma taşıdınız birden ,sanki yarınları olmadan yaşamayı bilen tek günlük kelebekler gibi mutlu,,,, çocukluk günlerime....
saygılar
En güzel yorum yorumsuz olmam olacak sanırım.Böyle elimi kolumu benden alıp götürdüler sanki...
Işıkları söndürenleri görmedim.Kim desem ne desem yalan olur...
Anne sıcaklığana özlem-hasret ve yalvarış gördüm...
Anne söylerken bile dudakların titrediği nefesin kendi önünü kestiği bir kelime...
Sevgiler iki kocaman yüreğe...Bir de ikinizi çok öpüyorum.Ama öyle yapmacık değil.Taa kalbimden ama incitmeden...:)
Ülviye Yaldızlıı
Merhaba,duygusal anlamda fevkalede bir temayı işlemişsiniz...seslendirme ile daha da ironik olmuş...
Yazınız,düz nesirden öte,bir şiirin açılımını anımsatmakta...Anlatımda özellikle şiirsel bir dil kullanmışsınız, bu üslubunuz her tümcede hissedilmekte...Bu tarz sizi sitrese sokmuyor mu?... Çünki nesir yazılarda genellikle irticalen doğaçlama hakimdir. Bu yöntem, nesirde duraksamamayı ve akıcılığı sağlar...Oysa sanki yazınızın her detayında bir sanat icra etme gayreti sezilmekte...Bu da tekrar tekrar düşünmeye, metni belli bir formatta kurgulamaya zorlamıyor mu sizi?...Sanki "sanat için sanat" yapıyorsunuz düşüncesi uyandırmakta...Divan edebiyatında da bu yaklaşım vardı...fakat halk anlamazdı...
Kalitenizi ve başarınızı takdirlerimle beraber, böyle aristokratik bir yaklaşımınızı da yadırgadığımı müsadenizle ifade etmek isterim...Tebrik,teşekkür ve saygılarımla...
Mehtap ALTAN
keşke beni tanısaydınız sitedeki duruşumu bilenler ruhumun her köşesinde halk halk halk kelimesinin attığını bilirler...
olsun bu düşünceyi size söyleten ben bir kere daha düşünürüm...
Sevgimle...
Birkaç kez okuduğum için yazının derin lirizmini ve içselliğini çok iyi biliyorum.
Ah bu gönlü titreten her cümlesine yüzümü süreyim
öpeyim her kelimesinden
"anne" diyor, "anne!"
ah huzurum
yok huzurum
hüznün flamasında kayboldu heybetim
ne bet kaldı, ne beniz
küstü martılar da, kediler de
annemle mezar taşlarına dönen bir gülücük yerleşti dudağıma
yanan kirpiklerim suya doymuyor
ne zaman durulur bu ruh bilmem.
...
ÖMRÜNE BEREKET GÜZEL YÜREK, GÜZEL KALEM, EŞSİZ RUH........@))>--
-
Nebiha Muradî tarafından 9/30/2011 3:15:40 PM zamanında düzenlenmiştir.
Mehtap ALTAN
eserlerimi kimseye emanet edemiyorum bu anlamda...
ama iyi ki dedim bana iyi ki dedirttin teşekkürler yeniden yeniden...
Kalimera.
O onu kat kat bana aittir sevgili MEHTAP. Nice güzelliklerde el ele, gönül gönüle inşallah. SEVGİLER GÜZEL ARKADAŞIMA.
Sn. Mehtap ALTAN
Defterdeki varlığım çok yeni olmasına rağmen aylardır misafir olarak uğradığım bu siteden yazdıklarınızı okuyup kaleminize meftun olarak ayrılmış biriyim.
Kaleminiz daim,kelamınız baki kalsın
En derin sevgi ve saygımla...
Hamuş-71 tarafından 3/31/2012 4:43:58 PM zamanında düzenlenmiştir.
Sevgili Mehtap Hanım, duygunun tonlarını harmanlayıp sayfanız da sunum eylemişsiniz. Hüzün de sevilir, keyif de alınır dedirttiniz. Başarı güzel şey ve eminim sizin taşıyabileceğiniz ağırlıkta.
Siz hep yazın. Okunması ve vakit ayrılması gereken bir sayfa da olmak çok keyifli.
Selamlar.
Issız bir tükenişe karşı sulu ve asil bir isyan başlıyor içimde. Ne vakit? Kış uykusuna mahkum yüzlere her sabah "günaydın" demek ve karşılığında kocaman bir gülümseme almak mutlu kılar mı insanı? İnanmasak bile öyle davranmak iyi gelir adama. Küçükken her şeyden korurdu sıcaklığı ama şimdi evimin kapıları bile kilitliyken yeterince huzurlu değil...
Tebrikler, çok kaliteli bir paylaşım ve siz yaşattınız okutmaktan öte:)