Çevrimiçi Bir Yaranın Belleğisin Silinemezsin Zindenaz
hayrettin taylan
*Uyarılma kendini atıyor senden sonralara. Sonrasızlığın diz boyu hayatlar sunuyor.Bulanıyor hayat.
-Anlam yüklemeye devam etmeliyim yeni aşklar patikasında.
-S’evgili sevgisizliğin kurumuş ormanını yakmalıyım ateşe.Aşk, ateşten önce yansın diye
*Güncelliyorsun y’aramı. Sonu yok gitmelerin.
-Uygulamalı ruh kendine ödevler bulmalı denek olduğum lirik tayfalara.
Geri dönüşleri haykırsın hasrımızda. Kendine gelsin kendinden gitmeler. Belleğimde kalan senli demleri tarasın kader. Seni gördüğüm ilk bakışın ortasında kalsın ortanca özlemler.
-Komutların aşkın bilişimlerine gelecek olup beni tıklasın yüreğine.
-Yazılım kodların görselliğimizi tümlesin. En farklı olana taşısın bizi veri tabanları.
-Online olsun aşk. Hep seni görsün özlemlerim. Hep ışığın yansın sörf yapan üst benliğim.
Çevrimdışı uyarıcıların bulsun ben’i. Can kırıklarını atsın kader geri dönüşüm kutusuna.Bir daha silinmiş acıları kurtaracak program arama sevgilim. Senin için çok ama çok önemli bir belgenin bilmeden silinmesine benzesin benden gidişin.
-Hiç kurtarılmayacak bir belge gibi dur imkansızlıklarımın sızılarında.
Oysa varsayılan verisin yüreğimin hafızasında. Gitmek, silinmeye benzemiyor. Bir kere yazıldın aşk yazılımlarımda. Teknik bir konu gibi benden gidişin.
-Kurtarılacak bir belge gibi durdun bahtımın silinmezlerinde.Gözümden kaçmaz bu kalakalışın görselliği. Ana bellekten ,hard diske atılmış atılmazların var.
-Gidemezsin sevgili.
-Salt okunur belleğinde kalmış aşka kalışlar var.
Ana kartımızda hayata katlanacaklarımız saklı. Saklı kalmışlarımız var. Sandıklarımız orada efsunlu.Sahipsiz kalan umutlarımızı bağlacak bağıllar var.
-Ana merkezi tümleyen tutkumuzun mazisi var orada.
Silinmez misin?
-Sen bütün güzellerin ruhunu yansıtan monitör gibisin. Bütün güzelleri yansıtır aşk yüzün. Ekranımsın aşk ve hasretimin. Ekran koruyucu ilgilerim var seni benden bile saklayan.
Üzerinde harfler, rakamlar ve özel karakterler ile özel işlevleri olan tuş takımlarını bulunduran yaramın klavyesisin. Harf harf seni yazıyorum .”Q “ klavye olmanı istedim. “ F “ klavye kulanamazdım, çocukluk aşkımın şifresiyle seni yazamazdım.
-Sen bütün aşklardan önceydin ilk harfinle ruhuma kadar yazıldın Zindenaz.
-Seslenişimi tek kaydetti ses kartı.
-Susamazsın sessiz bir slayt gibi . Acıklı bir anı sunamazsın.
-Hoparlöre gerek yok. Davudi bir sesim var. Bağırdım dünya bile duydu.
-Seni sevdiğimi haykırdım, hoparlöre gerek yok.
-Sen içinden bağırsam bile burada hissederim. Sen sessizce içinde bağırırken, ben burada ağlamanın belleği oluyor acılar kendi “ cd “ sana sunarken.
1 Byte 8 bit kadar değil algısal hafızam. Seni sığdıramam böyle bilişsel ölçütlere
Sen ilk kez kullanılan yeni versiyonsun sevdamın.Hiçbir şeye, hiçbir donanıma, hiçbir işletim sistemi seni benden fazla belleğine alamaz.
-Hayat virüslerin sığıntısında. Çok bilinmeyen bir virüs gibi belleğime girdin. Sildin yazgımı. Yaralarımda kaldı iletilerin.
-Online özlemlerle başlamıştık. Çevrimdışı bir geçmişin haz gölgesiyle gitmiştin. Oysa çevrimiçi bir sevdanın hep anılan, hep yazılan, hep aklanan, hep tutkulara kumru olan öylesi yaşamların rengisin.
- Bilgisayarın çalışma mantığı ikili sayma sistemine göredir. Bu yüzden bir bit "0" ya da "1" in herhangi biridir. Bir bit bilgisayarın en küçük hafıza birimidir ve tek başına bir anlam ifade etmez. Bizim de sevdamız böyledir. Tek başına değersizliğin değeri bile değiliz.
*Bir sistem algılaması değildi,bir aşk yanılsamasıydı çöp kutusuna attığın ayrılıklar, acılar, içi yıkan sızılar.
-Şimdi ilk bakışın , ilk sözün, ilk sarılışın, ilk öpücüğün , ilk damlan gibi basıver bizi bekleyen bilgisayarın yani kavuşmanın düğmesine.
-Açılsın ekran ile gün yüzün, görünsün cemalin.Helalimin görseli ol .Hep aşka , hep sana, hep sana yazılsın sözlerim aşk düğmesini kapatmazken.
-D’okunmalısın harfsiz kaldığım aşkına.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.