- 548 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Alfabe Katilleri
...o gün geldi ve edebiyat artık yosmaların göğsünden akamayacak süt kadar imkansız bir hasret oldu sayfalarda. Yad edilmiş bir dayanıklılık sardı bedenleri; tek başına kalmak için uğraş veren insanlar gülümsedi yıldızlara. Gece, çırılçıplak soyunan adem ve havvaya örtü oldu. En güzel ilhamları saklıyordu siyah. Bu yüzden yosmalar kadar namuslu ter dökemedi yeni yetme yazarlar. İlk sıradaydım; parmağımı gördü alfabe, susmak daha tatlı geldi yine!
İçinden çıkılası zor bir duruma aitti susmak deyimi. Gözün gördüğünü dil yalanlıyordu; iki damla gözyaşı kadar değerli olamıyordu sayfalar. Mahlasların körkütük sarhoşluğunda, zihnine kaçan çorapları vardı yalanların; yazıyorduk her şeyi. Kabzın has divanında musikisi nefeslerimiz olan şiirlerle hırpaladık ilkin; sonrada intihar güdümlü susmalarda yaraladık ilham tepelerimizi. Kusmak mubahtı; cılız sızılarımızla şehitler dikerken şehir şehir; rahatımıza toz gelmedikçe atıp tutanlardan olduğumuz yolunda söylentilere kulak asmadık, Oskarlık pancar şırığında kabusların gothic benzeşmelerine ait düşlerin öznel olduğunu itiraf ettik; hepten yenik düştüğümüzü itiraf edemedik;
Tanrısı olmuştuk abis seyrengahların. Karmaşık soruların kademesi düşülmemiş merhametsizliğinde, uygar lehçesinde kelimelerin boynuna ilmiği güzün tutukluğuna ait telaşlarda atarken; ölüm kanıt oluyordu yaşamak için kavgalara usulca. Diyarın beşiği sallanıyordu. Şov tahayyül merkepliği aynalarda yüzümüzü saklıyordu. Yalancı bir güneşin son resmi gibiydi yarınla yüzleşmelerimiz. Sözler acımasızdı, biz sözlerden daha acımasızdık; hazırdık kanatmaya dudaklarımızı. Bunu helal sanıp, kahrediyorduk kilitli hislerimizi. Kalabalıklar arasında yalnızlığımın ortak mağduru edebiyat; kıvranıyordu temelli bencil hislerimiz çemberi etrafında. Demokrasinin aşüftesiydi mekansal oryantalistlik ve ikilem dünya orostopolluk toplantılarımızda toprak altına kayıp gidenlere ait unutkanlığının itiraf ediyordu harf harf. Kasıntı gülüşlerde razı olunmak, tedavinin ilk aşamasında hastayı kaybetmekti. Uzmanı olduğumuz iyileşmek olgusunun zıttına tekabül ediyordu hep. Cinayet saatiydi kalemle sevişmelerimiz. Giren çıkan belli değildi beyazlıklar içerisindeki göz ithaflarımıza.
Yalnızlık komplosunu yutsa da çoğu zaman tensel devriklerimiz, bataklığımızın ikonluğunda Demiurgos teorik bir sahiplenmeden dahi utanıyordu. Ümitlerin ikmale kalışına göz yuman denizanaları gibi sürünüyordu milyon defa parmaklarımız. Zemin üzerinde balansımızın pişmanlık ağırlığına dokunurken vecde ilişen rakslarımız, aromasında ıkınan kaypaklığın demode ısınmalarına tabi oluyordu aşk helezonları arasında haz alışlarımız. Kirli ruhlarımız arasında ödül vermelere vacip olunacak kuma kalem gömüşlerde, mihmandarı şeytan olan nefis tosluyordu narsist zırhlarımızın hışım aşımlarında. Bizdik en iyisi ve biz, dimağından zevk alınacak acılar tatmata alışık ruh ikizlerimizi peydahlıyorduk satırlarımızda. Hep iyi olmanın şirin tarafıydı yüreğimize sağlık şikayetlerimiz; hayat tutunmadan korkuluklarına, uçarcasına giderken vekil acılar tabutunda,
Noktalar geğirtilerin jakoben tutanaklarında kalp acısı olurken teması kavranmamış çıtır zevklerimizin kolpalığında, fiyakalı fobilerin başparmaklarımızı sızlatan fiyasko yaşlarında vedalara tırmanıyorduk mezar mezar. Fon olarak ayrılmış tüm ilahi kavramların paylaşılması güç seçeneklerinde, kalem girişkenliğini hissikablelvuku safsatalığı ardınca eşiyordu sayfalarca. Ter kokuyordu emekler, ama hiçbir aç doymuyordu, hiçbir intan düşkünü tedavi olamıyordu.
Edebiyat küsmüştü bize; ama biraz daha soytarılık adına alfabe bana kızıp: ’Otur yerine!’ dedi. Şimdilik sıra sizde.
Haydi!
Alfabe Katilleri Yazısına Yorum Yap
"Alfabe Katilleri" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.
YORUMLAR
Um
29 Eylül 2011 Perşembe 22:32:41
Daha evvel söylemişimdir, yinelemek zararsız ve bedava nasılsa:) Sert duruş ve keskin söylemler yakışıyor size. Bir şeylere karar vermiş gibi yapıp aslında tek bir yanıt bile taşımamak. Ne ağır bir yük... Tebrikler.
HakkınSesi
@hakkinsesi
Teşekkürler abicim..
Kalemin güçlü olsun tüm ıraksallaştırmalara karşın daima..
Hürmetle..
Kalemin güçlü olsun tüm ıraksallaştırmalara karşın daima..
Hürmetle..
HakkınSesi
@hakkinsesi
Haklısın, çok hem de..
Sesin mi kısılmış diyordun, galiba oluyor o sessizlik yavaş yavaş..
Hürmetle daim..
Sesin mi kısılmış diyordun, galiba oluyor o sessizlik yavaş yavaş..
Hürmetle daim..
Düzgün oturalım .
Yazmaktan kimse el çekmiyeceğine göre .Acıları içimizde bıraktıklarını,anlatmakta yarar var .
Kimse körebe gibi gezmesin tabii .
Cinayet saatiydi kalemle sevişmelerimiz . Yaşam saatine dönüştüremez miyiz ? Tebrikler ..
glenay tarafından 9/29/2011 9:41:25 PM zamanında düzenlenmiştir.
HakkınSesi
@hakkinsesi
Belki de, elimizde yaşama dönüştürmek efendim..
Hürmetle..
Hürmetle..