hayatına boyun eğmekti...
Gitmek istediğini söylediğin vakit; tükendi son aldığım nefes gibi ömür. Gittin; yine de senden habersiz ve seni umutsuz bırakarak belkide; dönebileceğini bile hesap etmeden terk etmekti bu kenti. Aslında hep seninle olmak, seni sevmek, sana ait olduğumu bilerek seni benden mahrum bırakarak sevmekti. sen, bilmeden...
Soluksuz bir sabah başlıyor işte... Yine sensizce ve sana hasret sanırım...
Yorgunum sevgilim; öyle yorgunum ki; bir gece yarısı ansızın bir şehri terk etmekten ve öyle ıssızım ki; yüreğim çoktan koptu yerinden...
Hep;"bir gün " diyerek uyandım. Ve hep dinç olmalıydım, ayakta, güçlü ve tek başıma her haltın üstesinden gelmiş. Dostlarım öyle diyorlar bana.Oysa seni böylesine imkansız seven benim; gece yarısı bu ülkede olan 81 ilinher birinden, tek tek ayrıldığımı ve sabahları yeniden döndüğümü bilmiyorlar.gecenin en ıssız ve soğuk saatinde seninle olduğumu, aslında bana yalnızca yüreğin gerektiğini, fuzuli bedenine ihtiyaç kalmadığını anlayamadılar, anlayamazlar...
Onlar; bilmezler sevgili, sevmenin ne denli fedakarlık gerektirdiğini. bak bana; sen gittin ne oldu? Hiçbir şey eksildi mi hayatımda, sadece rayından çıktı tren; sürüklendi derin sularda... Sonra, güya, benden sebep ölmüş bir denizci yeniden kurtardı beni; ama biliyorum sendin bu sefer sebep...
AŞkta uçmak için kanada ne hacet; sadece emeklemeden koşabil yeter. Kanasın dizlerin gidişin bıraktığı sebepten; yani KADERDEN...
Yani; merhem olamam yarana küçük- büyük sevgili; var git yoluna...
fmü
YORUMLAR
İşte bu! Sevgili Mari beklememe değen güzel bir yazı okudum. Aşk böyle yaşanır yürekte dedirten türden. Kutlarım canım. Sevgilerimle.