- 779 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
uygurlar... harziyanlı uygurların kamerliden ardahana gelişi... gınca parmağım- ardahan öyküleri- 228
Aklıma aktı... indi.
Ki şırıltıyla çiledi: GINCA neydi?
" gınca parmak"
İlk öğrendiğim kelimelerden biriydi belkim!
Fakat hayret: Nasıl da aklıma gün içinde geldi.
Güncel yaşamımda bu sürekli olur.
"GINCA " bu barede ileriydi. Yani çok daha geride bir kelimeydi.
Gınca’nın ortamı ortalığı, taauv!.. zihnimin geri getirmesini ummaz değildim.
İsterdim: Sökülüp söykenen de hangi mutlu an ve cemaatin ve yerinden nerden, kimlerlen ve hani zamandan onları sökmesini ve dökmesini isterdim.
Harb-i delikanlıca umardım!
Bunu hayattan umardım isterdim!
İsterdim...
Söyleyebilir miydim?
O işte sarih olabilemez.
Çünki çok isteklerimiz olmuştu da hayat yerine getirmemişti.
Bir senedir, isterim:
" NEVİ ÖYÜ’NÜ " yazmayı çok istedim.
Erdal Uygur’la tanıştım.
Fuat Uygur’la da tanışmamız vaki oldu.
Fuat Ağabeyin ifadesiyle aşağıda ki metin varoldu.
"- NEVİ ÖY’Ü Koçululu Molla Abbas Alagözden Harziyana götürüyor.
Laf zamanına çeker: Bu sezon olabilir... güzün, güz’ün götürüyor.
Kamer’liden gelmeyiz... Gürcistan’dan.
Salsal Ali’den töreme: Alagöz ve Harziyana gelen: Uygurlar.
Salsal Ali’ye şecereyi götürebiliyoruz. Ondan o yanı: NEBİ kişi’yi biliyoruz. NEVİ ÖY’Ü denmesi ve ismin 1780’ den beri Kamerli, Alagöz, Harziyan ve Ardahan da yaşanması... ne güzel.
Ondan ileri kavletsen de bilemezsin. Bilen yok o manada diyorum..."
Ardahanda büyük ailelerden biri UYGURLARDIR.
Şehirde ve Harziyan’da yaşayan ailenin Türkiye sathıyla yüz hane olduğu sanılıyor.
Uygurları LEYLEK PALAS oteli ve alakasıyla Abdullah Bey’i duymuştum.
Otel için ayrıca bir yazı kaleme almıştım.
O otel’in altı kıraathaneydi.
Tam köşe ağzıydı. Bursada Setbaşında Mahfel vardır. Herkes önünden gelir geçer giderdi.
Leylek Palası Ardahanda o mahfel’e benzetirim.
Işık çilerdi geceye, karanlığa.
Çay’ı güzeldi.
Garson: Yücel ve babasıydı. Ocakta çay... közde pişerdi.
Kulu Emi de bir vakit çalıştırdı. Müstecirler de Leylek Palas’a artık değer katıyordu.
Kulu Şahmar, Kamerli köyü ile yaka yakaya Şahmarlı köyündendir. Suyun bir yakasında Kamerli bir yakasında Şahmarlı.
Gürcistanda ki tasvip Leylek Palastaydı.
Yusuf Emi Patron masasında otururdu. Masanın üstü camlıydı. Camınaltında bayramda seyranda gelmiş kartpostalların dizilmiş güzel sanatlarıydı. Hangi şehir yoktu ki?
Kulu Emi sobanın yanına elibelinde ısınmak için oturmuş hal-i halde resmedilircesine pozverirdi.
Yusuf Emi bu yakada uzanmıştı; beyaz koç derisi koltuğa serilmişti. Onun beyaz rahatlığı ensesini dal’a kaykarak derin zamanlara gitmişti:
" Kamerli kend’i Leylek Palas’a gelif, eye ne gezer?"
"Şahmarlı Kendi’de çay ocağın közünde yan yan seyirer durur o ne gezer eye?"
" Şahmarlı ve Kamerli yaka yakayadır dedik da na!"
Nebi Kişi’nin oğlu Salsal Ali, Salsal Alinin uşakları:
Veliağa: Halil Uygur’un dedesi.
İsa’dan Kırmızı Emin ve töremesi.
Musa’nın Hacıçoban töremesi.
Afet’ten Nasipemi, Yusufemi.
Kara’nın zürriyeti yok. Kara gençken ölmüş.
Halil ise yedi uşağın yaşlı ve zürriyetsiz ölendir.
Yedi kişi Ardahan’a hicret etmiş bir Kamerlili ailenin Harziyanda Ardahanlı olmuş ailesi...
Kamerliyi gördüm. Şahmarlıyı gördüm. Harziyanı görmemişim.
Gezmeği niye ihmal ve kusur ederiz?
Yaşlı bir prefösör bayan Ardahan’a gezmeğe gelir. Ardahanın büyüsüne itiraz edemeyince:
" Niye gelmedim bunca yaşım yekelikte geçmiş zamanım vardı" demiş.
Ardahan olmaz Van olur Antep olur. Oraları da gezmemişiz. Bu Aydın zümresinin gezme alışkanlığı yoktur dememizle kailiyet söz hüviyetine geçmelidir.
İşçilerimiz okumuş takımdan... iyi gezme bilincine ve pratiğine sahiptir. İncelenirse bu vargı ortaya çıkacaktır.
Harziyanlı Veliağa 1918’de Alagözden ayrılmıştır.
Alagözden doğma köyler: Dörtkilise, Türkeşen, Demirkapı, Harziyandır.
Ardahan’da Rus Çarlığı vaktında. Bir adam öldürme tahkikatı yapılırken Veliağa ve akrabası Mahmut’ta dahil altmış kişi derdest edilir: tutuklanırlar.
" Altmışımızı kolları gandallı ileri toplama merkezi Susuz’a götürdüler.
Ben 14 yaşındayım. Gandal kolumdan çıkıyor. Dottan Memet’i de tutuflar: (Aslan Koçak’ın dedesi) Susuza geldik. At ahırına kittediler. Kapıda Rus saldatları nöbet tutuyor. Mitralyözler yelken direği gibi anırı beri geçer duror.
Sabah Allah koysa Tiflis’e yola vuracağız özümüzü.
Altmış kişinin biriydi... eştikçe yeri közmek taptı. Közmek( Dehliz) eştikçe ilerlemez mi? Biy baktık Susuz’un üste çıkmışız. Haydi kaçalım dedik. Kaçmadık... az işten çok iş çıkar diye. Ve haklıydık ki tahkikat hitamında azad olacaktık.
Kala’ya döndük.
Közmeği geri yürüdükte geri geldik.
Sabah ver elin TİFLİS!
Bir gene Tifliste bizi kala’ya attılar.
Bir ay geçti geçmedi. Meşhur Tağıyev avukat yolladı Baküden..."
Bu Tağıyev hakkında araştırma yapmışım. Tağızade diye de isimlerler. Benim çok büyük beğenimi sevmeme evirmiştir.
Bizim: Gadana Zikri, Rahim Öktem, Haşim Avşar’ın... Tağıyev ekolünden geldiğine inandırmıştır beni.
Tağızade gerçekten incelemeye değer Bakülü petrol zenginidir. Okumamıştır. Petrol kuyuları aldıkça artan zenginliğini stratejik zenginliğe ibra etmeğe başlar. Vakıf kurar. Çocukları okutur. Vizyon olarak ben onu Henry Ford’a benzetirim. Sakıp Sabancı rahmetliden, Kadir Has’tan vizyonunu geniş bulurum.
İngilizlerin Tağıyev ve Bakü neftlerini tasfiye etmeleriyle hikaye sonbulur.
Hele günü bugün o kalkınma çizgisine ne Kafkaslar ne Bakü kırağına değebilemez.
Veliağanın öz ağzından dinlemeye devam ediyoruz:
" Benim dışımda herkes beraat etti..."
Veliağanın dışında herkes beraat etti.
Baküye giderler... yine geri Tiflis’e gelirler.
Mahmut akrabasıdır Veliağanın. Mahmudun tren yolu şefi akrabasının Rus bir kadın tanıdığı vardır. Ona rica minnet Veliağanın idam edilmemesine bir çare dilerler. Rus Kadın da beşyüz manat verin Uruset’e gidem Veliyi kurtarayım der. Kadın Moskovada Veliağanın idamını müebbete çevirtiriyor.
Tifliste kadına ağız burun ediyorlarsa da.
Kadın bunu yapabildim der.
Yarına allah kerim gün doğmadan neler doğar.
Bakarsınız, Çar yıkılır. O olur bu olur.
Çarlık yıkılışıyla Veliağa azad olur; Rus kadının öngörüsüde sabit olur.
Veliağanın ikinci hanımı:Telliana’dır.
Telliananın kabadayı iki kardeşi varmış. Bunlara yanaşmak krallara mahsus. Yanaşamı bilersin. Telliananın kocası vadesi yetende öldü. Veliağanın gönlü Tellianaya tutkunmuş.
Telliananın İki kabadayı kardeşi: Celil ve Cevdet hapse düşer. Eski hapisane de Sıryalı Süleymanın oteli Sahil Palasın yerindeymiş.
Veliağa kündüne getirer. Telliananın babası Mirze kişiden kızı istiyer.
Mirze kişi:
"- Ay Veli kurbanın olayım Celili, Cevdet’i kaladan çıkar kızı verem. diye söz verir.
Tellianayı Veliağa ikinci eş olarak Harziyana getirdi.
Tellianayı görmüş- olan Uygurlar dillerinden düşürmüyorlar.
Kendini sevdirmiş bir kadın.
Sofrasına çok mertmiş...
Ardahan yazıları bir girişimdir. Bizim elimizden geldiğince yazdık.
İleride daha iyi yazıların müjdesi, indiden temennimizdir.
Yalçıner Yılmaz
30-09-2011
Ardahan
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.