- 2173 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
NEDEN BABA
NEDEN BABA?
Neden simit satıyor bu çocuklar baba? Neden oyun oynamıyorlar benimle. Bu çocuklar neden sokakta. Üşümüyorlar mı? Neden oyuncakları yok. Neden kalemleri, neden kitapları yok. Ayakkabı boyamaktan maviyi unutan, yeşili kaybeden çocuklar. Söylesene baba, bu çocuklar ne zaman çocuk olacaklar?
Gazeteler neden töreyi yazıyor baba? Kurşun sesleri neden gazete manşetlerinde yankı buluyor. Güldünya nerede baba, Şemse nerede. Söylesene bize neler oluyor. Sevmenin suç olduğu iklimlerden soğuk rüzgârlar geliyor haneme. Üşüyor üşüyor üşüyorum… Nerede bir töre cinayeti duysam düşüyor düşüyor düşüyorum.
Pamuk tarlalarında, fındık tarlalarında çalışalar diyerek, hayatın ağır yüküne yedi yaşında mı alışalar diyerek salınmıyor kız çocukları okula baba. Oysa ciğerlerine çektikleri nefes kadar, oysa sabah güneşi kadar, ekmek kadar su kadar hakkıydı kalem onların..O son kız çocuğu da okula gelene dek,o son köylü kızı da adını kara tahtalara yazana dek yüreğimdeki çocuk hep mahzun hep mahcup kalacak baba...Söylesene onların başına ne zaman güneş doğacak, ne zaman baharları olacak baba ?
Yaşamak ve hürriyet en temel hak iken, cinayetler baba? Aklım almıyor. Ölümü söylüyor televizyonlar, katliamları yazıyor gazeteler. Sayfaları sıksam kan çıkacak içinden. Bıçak çıkacak. Bir avuç yüreğimi bir satır yazı daha ne kadar yakacak. Yaşamak en temel hak iken kimler neden kastediyor canlara… Anlam veremiyorum mertliği ve temizliği silahta bulan insanlara
Dilinden ve dininden ötürü, renginden ve ırkından ötürü daha ne kadar sınıflanacak insanlar? Afrika’dan kardeşim olsun istedim baba. Yunandan dostum. Benim düşmanlığa öfkem var, ayrılığa kastım. O yüzden ufkumun dört bir yanına zeytin dalları astım.
Bana Berdeli anlat baba. Berdeli. Çocukluğuna doymadan kadınlığa itilen çocukları. Nerede bu çocukların hakları hukukları. Öğretmen olma ihtimalleri ellerinden alınmamalıydı. Doktor olacaklardı belki de. Belki bir sınır köyünde ebe. Oy benim yüreğim nelere şahit olacak, gözlerim daha nelere gebe. Baba haklarımı istiyorum. Oyuncak getirmesen de olur… Bakkaldan şeker getirmesen de. Haklarını istiyorum çocukların. Kırmızı pabuçlarım olmasa da olur. Çocuk olmalarını istiyorum çocukların. Yaşamalarını istiyorum insanların. Okumalarını. Kalem tutmalarını. Yazmalarını. Birileri engellese artık korkularımın düşlerime sızmalarını.
Ya savaşlar baba? İnsanların yaşam hakları nasıl bir kalemde silinebilir. Kundağında bebeklerin başına düşen bombaların bir izahı var mı baba… Bu namus mu ar mı baba. Dünya bu kadar mı küçük ,böylesine dar mı baba..
Ve bana anlatmayın bu kısır coğrafya döngüsünü,akşamın ve sabahın nasıl olduğunu.Güneşin dünya ile olan dansını .İncir ile erik ağacını ayırt edebildikleri zaman sabah olduğunu sana dursunlar..Ufukta güneşin battığı zaman akşam olduğunu karanlık çöktüğünü sana dursunlar..Benim için karanlık eşitliğin olmadığı yerdir baba.Karanlıktan korkuyorum o yüzden. Benim için karanlık hakkın ve hukukun uğramadığı yerdir baba. İnsanın ezildiği yerdir. Haysiyetinin ayaklar altına alındığı, umudunun çalındığı yerdir karanlık. Sosyal kültürel hakların insan elinden alındığı yerdir karanlık. O yüzden korkuyorum Karanlıktan… Akşamın gelişi karanlık olamaz baba. Akşam bir anlıktır. Karanlık ise çok karanlıktır..
Sabahı mı sorarsın bana baba Söyleyim."Karşımdaki insanı ırkına, dinine, inancına mezhebine, milletine bakmadan, fikrine zikrine aldırmadan, zengin mi yoksul mu diye nitelendirmeden, güzel mi çirkin mi diye süzmeden kardeşim diye saydığımda sabah olmuştur bilesin…
Bana sabahlarımı getir baba... Neden güneşin bir yarısı yok… Neden güneşin sarısı kirli. Yok mu şöyle bir değnek, hem de sihirli. Dokunduğum yerde barış olsun. Dokunduğum iklimlerde yağmur.
İşte bu yüzden sarıldım ben ona. İşte bu yüzden sevdalı kıldım çocuk yüreğimi ben ona. Yeryüzünün en barışçıl silahından bahsediyorum baba. En sağlam kalkanından..İnsana dairdir çünkü .İnsan vardır içinde..Duygudan hasıldır.Yunus vardır içinde .Mevlana vardır.Hak vardır ..Ruh vardır içinde ,gönül vardır yok edilemeyen. Saygı sunar bize, saygı bekler bizden. Sevgi yükler bize, sevgi ister bizden. Onur verir bize. Onurluca yaşamayı ister bizden. Biz çocuklar çocuk yüreğimizle bunu çok daha iyi biliyoruz sizden. Siz neden bilmiyorsunuz baba?
İbrahim ŞAŞMA