Mutluluğun ellerinin arasından kayıp gitmesine izin verme...

• 27 Eylül 2011 Salı 11:53:37

-Arkadaş insan karısından başkasına bakar mı?
-Bakar arkadaş. Benim gibi karısı olan bakar.
-Oğlum karının neyi var ? Hanım hanımcık ,ağzı var dili yok .Sofra desen o biçim.Yemekleri de yeniyor.Neyi eksik? Neyinden memnun değilsin?

-...

-Sana soruyorum Rıza.Gül gibi karını bırakıp o kahpenin peşinden mi koşacaksın?

-Bak Ahmet yedi yıldır evliyiz.Yedi yılda yedi kere yanıma kendiliğinden oturmadı.Bir güzel söz çıkmadı ağzından. Ne bileyim işte az işve- cilve bilir insan oda yok. Bende sağlıklı bir erkeğim sonuçta. Gittiğim ortamlarda arkadaşlarımın karılarına bakıyorum da kadınlar ayakta kocalarıyla cilveleşip oynaşıyorlar.

-Sence bu iyi bir şey mi? Örf ve adetlerimize uyuyor mu ?
-Valla arkadaş artık örfü adeti düşünecek halim yok. Ben kanımı kaynatacak.Beni her daim baştan çıkaracak işveli -cilveli bir kadın istiyorum. Bir kerede o istediği zaman olsun ya. Hep ben hep ben. Sanki bıçak zoruyla yaptırıyormuşum gibi her defasında kasılıyorum arkadaş. İllallah dedim yani. Ta burama kadar geldi.

-?!...?!

-Ne o sustun.

-Sen aklını şaşırmışsın.O karıları işveli, oynak kişiler sence ne kadar mutlu bunu hiç düşündün mü? Kadının her yeri oynuyor. Yüzü gözü boya kutusuna düşmüş gibi. Öpmeye yer yok. Evine gitsen evini pislik götürür.Gerçi hizmetçileri vardır ama. Onlar doğru dürüst taharet almayı bilmez. Tırnaklarının aralarındaki pislikleri başkalarına temizletirler.Çocuklarından bi haberdirler.Kendileri salon salon her erkeğin kucağında ya da kollarında sabaha kadar dans ederler.Biriyle otururken bile gözleri başka gözlerdedir.Bumudur yani kadın? Bu mudur analık sorarım sana?
Hem o kadınla ilişkini bitirmelisin.Sen mevki sahibi birisin hiç yakışmıyor. Eğer karının kulağına giderse ne hale geleceğini hiç düşündün mü?

-Artık umurumda değil Ahmet. Karımmış, çocuklarımmış, çevremmiş ne derlermiş umurumda değil. Ben daha doksan yaşına gelmedim.Benimde bazı ihtiyaçlarım var.

-Onu da o kadın veriyor öyle mi?
-Evet en azından evden içeri girdiğimde tatlı tatlı tebessüm edip dudağıma öpücükler konduruyor.Sarılıp cilveleşiyor.Tüm günün yorgunluğunu unutuyorum o zaman.Bana yaşadığımı hissettiriyor.

Ya karım.İki saatte kapıyı zor açar.Kapıyı ardına kadar açıp öylece içeri geçmemi bekler. O an bir “hoş geldin” sözcüğü bile zor çıkar ağzından. Sinirlerim iyice gerilir. Evime, aşk yuvama mı geliyorum.Yoksa karanlık kodesemi giriyorum bilmiyorum.İçim buz gibi oluyor.Yok arkadaş ben bu evlilik işini bitireceğim
Karım çocuklarımla yine aynı evde kalır.Ben de onunla evlenir geri kalan ömrümde en azından erkek olduğumdan şüphe etmeden yaşarım.

-Ben yinede iyi düşün derim.Unutmaman gereken bir şey daha var?

-Neymiş o?

-Karın. Allah için güzel,masum.Bence her türlü meziyeti şahsında barındırıyor.Senin beğenmediğin karın da başkalarının beğenebilir.

-Eee ne demek bu?

-Sen eğer ondan ayrılırsan.Çok talibi olacaktır.Buna da hazır mısın?
-…

-Sana sordum hazır mısın?

-Yok canım olmaz öyle şey

-Neden olmasın o da sağlıklı bir kadın üstelik genç ve çok güzel. Onu bir başka erkekle paylaşabilir misin.Ya çocuklarının o adama karşı senin göstermediğin yakınlığı gördüklerinde ya ona baba derlerse ?

- ?!

-Benden sana arkadaş dost nasihati.Bu konu yabana atılır bir konu değil.Kendini karının yerine koy ve düşün.Emin ol cevaplarını çok kolay bulacağın bir soru bu….Şimdi git evine eline bir buket gül al. Ve karını al karşına konuş .Deki;"Ben senden böyle böyle davranmanı istiyorum."Biraz ona güven telkin et. Bağırıp çağırmadan konuş. Mesela her şeye sen karar veriyorsun. Evdeki koltuk takımları bile senin zevkine göre. Ama her kadın kendi evini kendi zevkine döşemek ister.Onun eline bu imkanı ver.Kendine güveni yoksa bir kadının kendi içinde kuruyup gider.Var gel sen vazgeç öbür kadından.Eğer o…

-Ne eğer o anlayamadım neden bahsediyorsun?

-Uğruna evini barkını terk edeceğin kadını dün bir evin önünde otomobilden bir erkekle sarmaş dolaş çıkarken gördüm.Emin olmak için soruşturdum.Nerdeyse iki aydır dost hayatı yaşıyorlarmış.Anlayacağın arkadaş boynuzlanıyorsun.

-Sus yeter iftira atma.

-İstersen sana evin adresini vereyim gör gözlerinle. Kadın para avcısı. Kimin cüzdanı kabarıksa ona gidiyor. Onun için iki tatlı bakış, kulağa fısıldanacak aşk dolu sözler söylemek tesbih çekmek gibi olmuş Duygularını satmış o kadın .Kim kaş- göz işareti yaparsa onun kollarına atıyor kendini. Onun için bu işi bıçak kesiği gibi at gitsin. Sen evinde huzuru aramalısın. Dışarısı pislik dolu. Daha sonra fark edeceğinde çok geç olabilir.Vicdan azabı duyabilirsin.Onun için yol yakınken, karının kulağına gitmeden vazgeç.

-Haklısın sanırım.Ben evime gidiyorum dostum.Ama önce çiçekçiye uğramalıyım.

-Selam söyle Selma’ya ve çocuklara benden.

Mutlu olmak için elindeki olanakları geliştirmeli insan.Değişmiyorsa çaba vermeli.Emeksiz sevgi olmaz.Huzuru kendi içinde değil dışarıda ararsan yine en mutsu kendin olursun….