34
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
8612
Okunma
Sevgili Ansızın:
Bizleri buluşturduğun, bizleri birbirine tanıştırdığın, şiir ve yazılarımızı neşrettiğin bu sitede kuralları çiğniyorsak, hep haklıyım deyip haksızlığımızı kamufle ediyorsak, gerekeni yapmakta elbet teki özgürsün. Emeğin olan site hepimizden öndedir. Ve sana çok hak veriyorum. Hoşgörü’ nünde bir sınırı vardır.
Edebiyat defteri üyeliğim dördüncü yılına giriyor.
Yazılar yazdım.
Yorumlar yazdım.
Şiirler yazdım.
Değişik insanlar tanıdım.
Bu yuvada mutluyum.
Dert dinledim. Dertlerimi anlattım.
Gün geldi formlara katıldım.
Yapılan etkinliklerde unutulmayacak güzellikler yaşadım.
Bu devasa sitenin kurucusu Habib’i yönetim kurulundaki arkadaşları tanıdım.
Güzel anılarım oldu.
Hiçbir arkadaşıma olumsuz bir yorum yazmadım.
Fikirlerini hiç kabul etmediğim kişilerin sayfasına girip okudum. Hemen çıktım. Ne yorum yazdım. Nede polemiğe girdim. Övgülerimi, yergilerimi kişinin özelinden sundum. Gün geldi haklısın dendi. Gün geldi haksızsın dendi. Hak verdim. Benim doğrularım başkasının yanlışları olabilirdi. İnatlaşmadım. Kısa kesip işi uzatmadım.
Bazen yazılarım güne düştü.
Övgüler aldım.
Dost hanem kabardı.
Keyif aldım.
Mutlu oldum.
Kaos yaratanlara elimden geldiği kadar hoşgörüyle yaklaştım.
Sevgi, saygı hamuruyla yoğrulmuş mayam kişinin anlayacağı dilden konuştu.
Yol gösterdim.
Anlayanda oldu. Anlamayanda.
Bazen özelden veya telefondan mesajlar geldi.
Abi, gördün mü? yazın güne düşmemiş.
Bak, yine aynı kişiyi seçmişler.
Bunlar gurup abi gurup, site kimlerin elinde,
Ben önemi yok seçilen yazıda, şiirde güne düşmeyi hak etmişti,
Boş verin seçki kurulunun işi çok zor. Öyle uygun görmüşler olabilir. Hoşgörülü olalım burası bizim evimiz der. Olayları tatlıya bağlamaya çalışırım.
Herkes kendi yazdığını en iyi olarak kabul eder. Yazıyı yayına verir sonucu merak ederiz.
Beklediğimiz an gelir. Yazımız veya şiirimiz güne düşmediyse, tüm yapılanlar unutulur ver yansına başlarız.
İnsanız bencilliğimiz o an sahne almıştır.
Kızarız bozuluruz.
İnsanları memnun etmek zordur.
Kimyamız hep almaya odaklıdır. Vermeye değil.
Sözü uzatmayacağım. Bu sitenin değerini bilelim.
Burası bizim buluşma, oturup söyleşme yerimiz
Sunulan her türlü fikri kabul etmeyelim ama:
Onu da gündeme taşıyıp inatla savunmayalım.
Sevdiğin sayfayı ziyaret et yorumunu yaz.
Sevmediğin sayfayı ziyaret etme, polemiğe yatkın yorumlar yazıp işi çıkmazlara sokma.
En azından başın ağrımaz.
Hiçbir maddi çıkarı olmadan bizlerin hizmetine sunulan bu müstesna sitenin kurucusu Habib’i ve yönetimini zora sokmayalım. Üzmeyelim.
Şimdi yalakalık yapıyorsun diyenler olacaktır.
Sayfamı bilenler, beni tanıyanlar, kefilliğimi ve şahitliğimi üstlenirler.
Ben her daim doğrunun ve güzelliğin yanında olmaya çalıştım.
En büyük sermayem: Sevgi, saygı dağarcığımın sırtımda hep dolu olarak asılı durmasıdır.
Onun içindir ki:
Her türlü çıkmazların bilinmeyenlerin doğru adresi hoşgörüdür.
Geçmişte cezaevi müdürlüğü yaptığım yıllarda hapishanenin duvarlarına kazınan aşağıdaki yazıyı hiç unutmadım:
Birkaç saniyelik öfkem on beş yılıma mal oldu. Değermiydi?
Eğer anlaşamayıp gitme durumumuz hâsıl olunca kırarak, yok ederek, üzerek değil de, yaraşır şekilde ayrılalım. Unutmayalım ki bir fincan kahvenin hatırının yıllarca sayıldığını idrak eden kültürden geliyoruz.
İnsanlığın en büyük erdemi olan hoşgörüyü tarif eden ustaların sözleriyle kapatayım. Sürçü lisan ettiysem affola.
Hoşgörü, sağlıklı insan davranışıdır.
Hoşgörü sağlıklı insan hayatının, özüdür.
Beşeri münasebetlerin temelidir.
“ Yıktığın varsa yapacaksın.
Ağlattığın varsa güldüreceksin.
Döktüğün varsa dolduracaksın.
Çıplakları giydirecek, açları doyuracak.
Azı çok edeceksin.
Ve en önemlisi:
Eline, beline, diline, sahip olacaksın !”
Hoşgörülü olacaksın.
"Size Yapılmasını İstemediğiniz herhangi bir Şeyi Başkasına Yapmayacaksın"
“SAYGILARIM DAİMDİR SEVGİLERİM ARTARAK”