- 644 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
İki mevsim arası bir oyun molası...
İki mevsim arası bir oyun molası...
Oluşum (Okyanus) sürekli oyun oynamak istiyor, enerjisi bitmek tükenmek bilmiyordu. Etrafındaki tüm biz yetişkinlerde onun bu isteğini dizginlemeye çalışıp, aslında ona yetemeyen coşkumuzu dinlendirmeye çalışıyorduk. Onu anlamaya çalıştığım zamanlar aklıma psikiyatristimin bana söylediği şu cümle geliyordu. O bir çocuk, nasıl ki hepimizin bir işi var, onun işi de bu, oyun oynamak. Bu onun mesleği, kendi işimize duyduğumuz gibi saygı duymalıyız onun bu isteğine.
Bu cümle işsiz geçirdiğim çocukluk günlerimi anımsattı, ah… Bir mesleğim olsaydı benimde keşke. Şimdilerde yeni oyunun provaları bitti, artık sadece oyun oynamak var. En azından yeni sezona kadar bu böyle devam eder. Nedendir bilinmez böyle bir gelenek var. Biz ülkemizde tiyatroyu mevsimlere göre düzenleriz. Şimdi kara, kara düşünüyorum ben, artık provalar bitti, haftada iki gün oyun oynamak için beş koca gün beklemek zorundayım. Bu beni rahatsız etti, panikledim biraz, şimdi ne yapacağım beş koca günde diye. Ve hemen yeni bir oyun için çalışmak gerekliliği, yeni bir prova heyecanıyla dolup taşmak gereği vuku buldu. İşte o zaman fark ettimki benim oğlum yaşına göre çok olgun bir çocuktu yada ben çok çocuktum.
YORUMLAR
RESME BAKILIRSA SİZ DAHABİR ÇOCUKSUNUZ ŞAİRİM..
EE NE DEMİŞLER,ÖĞRETMEN ÇOCUĞUNA EĞİTİM AŞKI,DOCTOR SAĞLIK AŞKI,ESNAF TİCARET,AKTÖRDE OYUN AŞKI AŞILARMIŞ :))
KÜÇÜK AKTÖRE ÖMRÜ BOYUNCA BAŞARILAR DİLİYORUM..
YOLU ACIK OLSUN!