- 1071 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
ßEHiy£ AKS0Y/lu GünL£R
1960 ve 1970 li yıllara ismini altın harflerle kazıtmayı başarmış bir duayen.
Sanat güneşi olan Zeki müren ile yarışan tek rakip , Sayın Behiye AKSOY
Sahnelerin ışıltılı dünyasından Huzur £vine hazin yolculuk..
Behiye Aksoy tavrıyla, yorumuyla, şıklığıya, narin parmaklarını süsleyen elmas yüzüklerinden; mikrofonu tutuşundaki zarafete hatta şarkı söylerken saçlarını savurduğu bazı karakteristik tavırlarına kadar dinleyenlerini hayal deryasına sürükleyen, sahnede devleşen biblo gibi bir kadındı.
Ankara Radyosu kökenli sağlam müzik kültürü ve sahne hakimiyetinin yanı sıra platin rengi saçları,yurt dışından satın aldığı "Fidji" yahut "Vivre" marka parfümleriyle,ekseri Mualla Özbek yahut Yıldırım Mayruk’un emeğinden çıkmış tuvaletlerinin zenginliği ve ihtişamıyla kendinden sonra yetişen pek çok assoliste örnek oldu...
Evet,kendinden sonra yetişen pek çok assoliste örnek oldu.Kimisine özel eğitimler verdi.Gün gelir yerimiz boşalır ise ses ve ihtişamınız ile beni aratmayın der gibi…
Aratmamışlarda gördüğüm kadarıyla.Her nekadar ßehiye hanım gibi tat veremeselerde,sahneleri birileri birşekilde doldurmuş.
Maxim gazinosu’nun sahneleri boş kalmaz muhakkakki ama bundan oniki yıl önce Alzheimer hastalığının pencesine, beyin hücrelerini teslim eden ßehiye hanımın dizinin dibi bukadar emeklerine ve kazandırdığı değere karşın okadar boşki…..
Her yaşadığım ve her diyalog kurduğum insan hayatından bir ibretlik örnek çıkarmak gibi ilginç belkide kimilerine göre kötü bir huyum var. ßehiye hanımın hayatından okadar çok ibretlik durumlar yaklamış bulunuyorumki;şöhretin bedelinin nekadar ağır olduğunu tekrar tekrar kavraya biliyorum.
Şöhret tatlıdır,zirve muhteşemdir.Lakin o zirvenin birde iniş finali bulunmaktadır.ßu finali kestiremeyen cüz-i akıllarımız hep önde olmak,şöhret basamaklarını tırmanmak için didinirde didinir.Yine mevzuyu hakikatlere bağlamayacağım korkmayın!
O konuya değinirsek bu şöhretin bedelini hiçkimselerin ödeyemeceğini hangi kelimelerle anlatabilirim onuda düşünmedim değil. Herneyse;
ßehiye hanım birzamanlar çalıştığım huzur evinde benim hastam idi, uzun aylar birlikte vakit gecirdik,geceler gecirdik,sabahlrı berağber kahvaltılar ettik..
O dönemler ilk zamanlar durumu okadarda vahim değildi.Hastalık ilerledikce beyin hücreleri ßehiye hanımı yıkmaya hiçbir şeyi hatırlamama yolunda sürüklemeye başladı..
Normal bir insanın gereksinimi olan ve idrak etmesi gereken her bir eylemi yapamaz konuma geldi..Çalıştığım huzur evi ve Alzheimer tedavi merkezinde, süper bakılıyor olmasına rağmen
yaşlılığında verdiği bir çöküntü ile görünüm bayabir değişti..Çok olmasada nadiren ünüversite öğrencileri,eski toprak babanne ,annanneler torunlarının gelinlerinin ,ellerinden tutup ßehiye hanımı ziyarete gelirlerdi. Ve çok iyi hatırlıyorum ,büyük heyecanla gelipte hayal kırıklığı ile geri geri çekildiklerini..Öpmek isterdi ßehiye hanım kendilerini ve yanlarındaki çocuk yada torunlarını…Oysa gösterilen tepki içimi derinden yıkardı,boğazıma bir demir leblebi takılır kalırdı.Gözlerimden yaş aktı akacak ,çıkarır cep telefonumu oracıktan kacardım .Giriş kapısından anons verilirdi,ßehiye hanımın ziyaretcisi var.Okadar yılmıştımki ziyaretcilerin yüzlerinde oluşan iğrenc mimik hareketlerinden ,kulaklarımı tıkar duymazdan gelirdim..
İnsanlar yaşlı olabilir,insan derisi gencliğinde olduğu gibi mükemmel estetik görünmüyor elbetteki yaşlılık döneminde..Oysa biliyorlarki ßehiye hanım çok yaşlı ve hasta..Ne olur sanki nefsine bir gem vursanda,sarılıp ,basit bir öpücüğü dudak ucuyla yanağına konduruversen..
ßu sahneleri huzur evinden ayrılana kadar sıkca yaşadım.Biz çalışanlar ßehiye hanım olsun, bir zamanların Beşiktaş oyuncusu olan ETHEM KARPATLI amcamız olsun,yada Şırnaklı bir avukatın sevimli doğu kadını olan annesi olsun..Hepsiyle okadar içten ve duygu yüklü bağlara sahiptik ki..Kendi annemiz babamız gibi içimize sokasımız gelirdi.
Demek istediğim şuki;birzamanların TSM dalının duayen-i olan ßehiye hanım neden hastalığı boyunca ilgisiz ve yalnız?
İnsanlar şöhret sahibi ,varlıklı,güzel oldukları yıllarda erişilemeyen yıldız olurken,şimdi elinizin altında olan bu yıldızın,güneş’e muhtac olan bu yıldızın,son yıllarında fazlaca sevgi-şevkate ihtiyacı varken,nerede bu yıldıza ulaşmak isteyipte ulaşamadığı için hayıflanan şahsiyetler?
Şahsiyerler dolaylı yollar ile duyup geldiğinde huzuruna,neden bu iğrenme mimikleri?
Ve neden insanlar “ıyy ne olmuş ßehiye hanıma”cümlesini sarfederken,birgün güngelicek o yaşlılık platformundan kendiside koşacak bunu unutur ?
Aslında birçoğumuz bu duyguya sahibiz,yoksunuz bazı gerceklerin gelip bizide yakalayıp yakamıza yapışıp o durumlara çekeceğinden.Kader kacınılmaz gercek,yaşlılıkda kaderin son perde gösterisi.
Şöhretin varsa,sevilirsin,beğenilirsin,hayalleri süslersin,artı birde güzelsen üzerine,bütün erkek camiasının peşinden koştuğu ,bir gecelik hayalini kurduğu yıldız olursun.
Kendisinin nadirende olsa mantıklı konuştuğu bazı sabahlar vardı.Çok sevinirdik onu TSM melodilerini mırıldanırken görünce..
Çocuklar siz ßehiye AKSOY’u tanıyormusunuz?
Kızlar; Zeki müren ßehiye AKSOY/un eline su dökemezdi ,der kahkahayı basardı
Canım benim çocuklara olan düşkünlüğü de beni çok etkilerdi.Benim çocukları götürürdüm bazen yanlarına.Yaşlıları sevmeleri ve önemli günlerde ben olmadığımda da alışıp ziyaretlerini edebilme alışkanlığını kazandırabilmek adına..
Çocukları görünce,sanki başka bir ßehiye hanım olurdu.Yüzünde güller acar,sevgiyle,neşeyle bakar etrafına ve şapur şupur öperdi minikleri..O an düşünürdüm işte,hayat bir çocuğun doğup büyümesi ve huzur evinde tek kalması kadar kısa ve acımasızzzzzz.
Orada birçok hastam vardı.Kimisi bedenen sağlam aklen hasta,kimisi aklen sağlam bedenen hasta.Hepsinin bir hayat hikayesi vardı.Londra moda evinin podyum mankenlerinden mualla hanım vardı mesela..ßehiye hanımla aynı kaderi baylaşan..
Huzur evi müdiresi melek hanım aynı zamanda psikoloğumuzdu.Her sabah melek hanım ile seyanslra katılırdım.Uzaktan dinler ve yaşardım her bir anıyı ve acı gercekleri..
Bir sabah ßehiye hanıma kitap okuyordum.Tahminimce aklı%40 başında gibiydi.Kitaptaki bir konu üzerine ağlamaya başladı.O kelimeyi tekrar ediyordu sürekli…ALLAH..ALLAH..ALLAH…
ßen namaz kılmak istiyorum ,kılabilirmiyim dedi bir an.O an keşke imkan olsaydıda onunla saatlerce secdede kalbilseydim..
Anlıyordumki;nefsani her zevk-i ve mutluluğu tadan ßehiye hanım yaşamı boyunca,ruhunu çok ihmal etmişti .Ve ölüme yakın olduğunu hissettiği şu günlerde hep RUH/unun ac olduğunu hissettiriyordu kendisi.Mesela bir ezan sesiyle irkilip,salon sakinlerine”şşşşş”
bakın ezan okunuyor susun diyebiliyordu..Onlara activa-sosyalleşme,moral verme,neşe depolama,pozitif enerji,yaşlanarak işe yaramıyoruz düşüncesini ortadan kaldırmak adına ufak ama eglenceli görevler verip,boyama yapar,şiirler okurduk..Kendi şiirlerimi okurdum salon sakinlerine.Onlar arasında da şiirseL şahsiyetlerde vardı .Bende zevkle onları dinlerdim.
ßehiye hanıma birgün boş bir kagıt ve kalemi teslim edip,herkes şuan neyi çok özlüyorsa özlediğinin resmini çizsin talimatı verdiğimde,ßehiye hanımın yarım yamalak bir cizgi ile mezar cizdiğini gördüm.Yüreğim ve aklım yine acı ceken bir kuş gibi adeta havalanp ucmuştu.
Okadar iyi anlatıyorduki şu hasta haliyle bile bana dünyanın nekadar boş ve yalan olduğunu.
Sayın oğlu; hayırlı evlat )))))))))))))
Hakikaten çok hayırlı evlat..İsterdimki şu yazımda hiç kimseden lafımı esirgemeden ne geliyorsa aklıma yazabileyim.Yada SEDA Hanımın ßehiye Aksoy sevdasına güzel kelimeler ile destek verebileyim.Ama biliyorumki buyazıyı okuyacaklar her iki şahsiyette.ßaşımı ağrıtmak ve SEDA hanımla uğraşmak istemiyorum.Kendisi ßehiye hanımı pek severler.
Hep medya önünde göründüğü üzre,medyasızda sever,sayar ve herbişeyi ile ilgilenirler )
Asla ßehiye hanım üzerinden reklam yada pirim gibi amac güdmeksizin,ilgi alakalarını esirgemezler..
Ben ne kürd/e ,ne Sünni ,nede alevi/sine kızdım,şu modern sosyete alem-ine kızdığım kadar.
Gödümki;atasına ençok sahip çıkan yine doğu,Anadolu kesimiymiş.
Moder sosyetik yaşam kültürüne sahip olan yeni nesil,pekte atasına sağlam bağlarla bağlanamayıp,sahip çıkamıyormuş…Gözlemlerime dayanarak konuşuyorum.
MEYVE VEREN ağac/ı sömüren modern kesim,meyvesi biten ve kurumaya başlayan ağacı
Göz zevkini bozmasın düşüncesiyle,hayatından gözünün önünden aforoz etmek için elinden gelen her cabayı deniyor.İsteyen istediği kadar kızsın efendim.Her yörede bu tarz insan vardır mutlaka,lakin sosyetik toplumun bu konuda kimseler eline su dökemez.
LİONS klubü/nün ilk kurucularındandı benim canım gibi sevdiğim Ayten altuna teyzem…
Birgün getirip bıraktılar elime…Kapıya bırakılan bir çöp poşeti gibi davranışlar sergiliyordu evladı.Ve toplasan benim orda çalıştığım süre boyunca bir bıraktıgı gün birde aylar sonra nebileyim ne için geldi ise, geldi ve ayak ucuna dikildi.Öper heralde dedim,hasretle..
Hıhh..!!
Adam cumhuriyet gazetesinin büyük elemanı,pantolonu kırışacak endişesi ile eğilip öpme nezaketinde dahi bulunmadı annesini…
Düşünün buradan artık durum nekadar vahim efendim..
Değinmek istediğim bir hususda;her nedense facebook sayfasında ßehiye Aksoy’un koyu hayranlarınca acılan sayfalardan tek tek silindim,atıldım.Bir zamanlar beni eklemek yarışında olan bu sayfa sahibi şahsiyetleri ve üyeleri,daha sonra sayfa duvarına yazdığım yazılar ve notlar neticesinde birer birer beni sildiler,silmeklede kalmayıp engellediler.Demekki yazdıklarımdan gocunanlar oldu.Doğru söylüyorsun be arkadaşım diyemediler de,utanc duydukları için belkide sildiler.Yada hayranlık boyutlarını çok şiddetli gösteren sayfa sahiplerinin hayranlıklarının fos olduğunu yüzlerine vurduğumuz için engellendik.
Hiç mühim değil efendim ))
Doğru söyleyeni dokuz köyden kovduklarını bütün cihan-ı alem bilmektedir..
ßehiye hanım için şimdilerde bir moral gecesi düşünüyoruz bazı birkaç hemşire ve doctor arkadaşlarımla.
Evdeki hesaplar çarşımıza ve sayın sanatcılarımıza uyarsa, huzur evinde daha önceki moral geceleri gibi organize etmeyi düşünüyoruz efendim..
Behiye Aksoy ve oradaki bütün huzur evi ve hasta sakinleri adına,bu gibi gecelere sıkca ihtiyacları olduğunu bizzat onlarla yaşayarak anlamış bulunuyoruz..
Behiye hanım ve nazarında tüm huzur evi sakinlerine en derin sevgi ve saygılarımla!
Ömrüm yettiğince sizlerleyiz efendim,yüce yaradan müsaade buyurdukca.
Şöhret şöhret dedikleri;
Birkac alkış birkaç pohpohmuş
Anladınki şu yalan dünyada
Sana ALLAH engüzel dostmuş
£yvallaH…saygılarımla £deb-i
YORUMLAR
Yazdıklarınız çok düşündürücü çok dokunaklı. Karadenizli bir doktor arkadaşım geriatride çalışrıken demişti ki " ya bizde bir yaşlımız doktora gidecek olsa yanında en az üç kişi daha gelir yardıma, bu teyzeler amcalar nasıl yalnız geliyorlar? Kulakları duymaz anlamaları yavaş, halledilecek bir dolu işleri oluyor kan verme film reçete gibi ortada öylece kalıyorlar"
Sanırım aile kavramını yıprata yıprata bugünlere geldik biz. Allah sonumuz hayretsin.
Edeb-i Şiirsel
Örnek olduğumuzu unuttuğumuz için,gün geliyor ibretlik vaka oluyoruz.
Şöhret şöhret dedikleri;
Birkac alkış birkaç pohpohmuş
Anladınki şu yalan dünyada
Sana ALLAH engüzel dostmuş
£yvallaH…saygılarımla £
canım canım hüzünle okudum yazını
ah dedim insan şöhret olunca koyacak yer bulamıyorlar
birde düştünmü seni atacak yer bulamıyorlar
rabbim kimseyi kimseye muhtaç etmesin
saygı sevgimlesin her daim
Edeb-i Şiirsel
@----->---
MEYVE VEREN ağac/ı sömüren modern kesim,meyvesi biten ve kurumaya başlayan ağacı
Göz zevkini bozmasın düşüncesiyle,hayatından gözünün önünden aforoz etmek için elinden gelen her cabayı deniyor.İsteyen istediği kadar kızsın efendim.Her yörede bu tarz insan vardır mutlaka,lakin sosyetik toplumun bu konuda kimseler eline su dökemez.
Ah şairim ah! Yine kanayan bir yaraya parmağını basmışsın. Getir bir avuç tuzu basalım da kan dursun. Sosyete olsun, kırsal kesim olsun, bu insanlar da yaşlanmayacak mı? Bunlar da bir tatlı söze, sıcak bir öpücüğe hasret kalmayacak mı? Kim ne ekerse onu biçer bu bir gerçektir ve gerçeği bütün çıplaklığı ile yazan kalemi kutlarım.
Sevgimle.
Edeb-i Şiirsel
SEVGİ EKEN SEVGİ,NEFRET EKEN NEFRET,SAYGI EKEN DEĞER BİCER EFENDİM AMA İNSANLIK MAYASI GEREĞİ CİĞ SÜT EMDİĞİMİZDENMİDİR NEDİR,İŞİMİZE NASIL GELİRSE O ŞEKİLDE UMURSUZ OLMAYA BAYILIYORUZ.HERNEKADAR GERCEKLERİ YARIM AKLIMIZLA İDRAK EDEBİLSEKTE..
SAYGILARIMLA! @---->---