AAA! BAKINBAKIIN.. KADININ GÖZLERİ DE VARMIIŞ..
Malum, Kadın’ın Erkeğin hayatında çok önemli bir yeri var.
Hatta bir kısım erkek tayfası pek başka şey düşünemez bile.
Peki, Erkek bu önemli varlığını, elmasının ikinci yarısını, kaburgasının eğri kemiğini,
uğruna bir çok akılsızlıklar çılgınlıklar yaptığı, naneler herzeler sebzeler afrodizyaklar
yediği, haplar yuttuğu "Kadın’ı" ne kadar ÇÖZEBİLMİŞ ANLAYABİLMİŞTİR?..
Üşengeç bir beyine ve beceriksiz bir yapıya sahip olmam nedeniyle şahsen,
araştırmak yerine hala kadının "çözülmesini-anlatmasını" beklemekteyim.
Sen de, kimbiliir belki de çoktaan çözmüş anlamışsındır da başka şeylerle meşgulsündür..
Kadına şiddet, terör, ekonomi, geçim sıkıntısı kredi borcu, eğitimdeki yetersizlik..vb. gibi.
Kolay gelsin.
Sözü, "verip de tutmak" ve de "bırakmak" hiç de kolay olmadığı için
zatım da bir süre daha aşağıda devam edecektir tabi:
..............................................................................
Nazlı zatım pek kitap okumaz. Okursa başına geleceği bilir.
Aman okumamaklığımız kötü örnek olmasın, çünkü mazeretimiz vardır. Örnek;
Sabahleyin kahvaltı masasının bir köşesine, içlerinde evde yapılma zeytin, keçi peyniri,
bahçe domatesi, bahçe biberi, köy yumurtası gibi kentlinin bilmediği taamlar bulunan
tabakların arasına.. rastgele bir sayfasını açıp, bıraktığım kitap..
Lokmaları çiğnerken karşı dağa gökyüzüne kuşlara bakarken.. arada bir de kitabın sayfasına
gözatıyorum..
Şöyle demiş yazar;
"..Eğer erkekler kadının bakışlarının hangi derinlikten geldiğini ölçebilselerdi,
yığınla yanlıştan ve acıdan kendilerini koruyabilirlerdi.."
İşte sabahtan beeri yazmak için debelenip durduğum bu saçmalıklar bu nedenle çıktı.
E kitabın tamaamını ya da, haftada bir iki kitap okuduğumu düşünün de insaf edin gari.
Okumam kardeşim. Ama siz okuyun tabi.
Nerde sizde bendeki kaabiliyet!! deer mişim de dayağı yer mişim.
Şaka tabii . Vallahi baak.. Aa darılırım ama. Hadii..
Ve;
(Bu yazıyı düşünürken, yıllaar önce blogundaki bir yazısında;
".. yürüyorum.. ayaklar.. ayakkabılar.. ayakkabılar.." diyen genç hanımefendiyi anımsadım.)
Bak kız, bi bakışınla kıçüstü oturt hem de. .........
Kadının bir gözleri bir de elleri konuşur efenim. Gözleriyle kalbini anlatır, elleriyle de
iş yapar. Başkaca da konuşmaz, Ağzı vardır dili yoktur garibimin. Susa susa oturur,
yemek bulaşık ütü.. kafa ütüsü..
dantel kaneviçe haraşo, tülbent kenaarı.. kafa çorabı.. :)
Kadının üç çeşit "açısız" bakışı vardır:
(Başkaca da açısız veya acısız bakışı bulunmamaktadır.)
1- HADİ LEN BAKIŞI
2- YÜRÜ GOÇUM BAKIŞI
3- GEL AÇIM BAKIŞI
Esasen kadının çevreye/kişiye bakması bakınması söz konusu değildir.
O sadece "bakılmak" için doğmuştur. Profilden, aşağıdan yokarı.. arkadan.. Çüş.
Kadının kepenkleri pardon gözleri bağlıdır prangalıdır, yasaklıdır engellidir.
"Her iki kaşının altında bir korniş, her iki gözkapağında bir jaluzi,
her bir kirpiğinde de bir tül perde salınır."
Erkekse dolandırsın gözlerini özgürce bakalım, sokakta caddede bir mekanda..
Bal çanağına üşüşen sinekleer.. Vıızz vızvızvız.. bzzz... Kışt.
O sadece babasına abisine kocasına çocuklarına bir de hasta kaynanasına bakmakla yükümlüdür. Pencereden bile bakamaz. Hoyt!
Şimdilerde kendilerine Window-lar açan Bill Gates’e dua etmekle meşgullerdir.
"İyi de yazıcı efendi, bu kadın sevecek evlenecek, aşık olacak..
adam mıdır odun mudur öküz müdür, müstahdem midir müdür müdür..
bakacak doya doya duya duya görecek canıım..
Aa ama bu kadar da olmaz ki ama.." deme.
Yazının girişine bir bak bakalım..
Yaa.. aceleci seni.
Evet, kadın elbette bakar, hem de baktığıyla kalmaz görür de.
Ama sen görmezsin. Ancak 3. numaralı bakışı görebilirsin.
O da baktırabilirsen.
..........
Bakış çeşitlerinin incelenmesi;
1- HADİ LEN BAKIŞI:
Sen, "Arabam şu marka, kılık kıyafet bitpazarına ziyafet, mangır şıngır şıngır..
üniversite, yabancı dil.. her bok var kanka, bakmaması için köör olması lazım.."
diye rahat, cool tavırlar sergilerken..
O sana çoktaan bakmış notunu karneni eline vermiş ve devam etmiştir, çekirdek çiğnemeye.
2- YÜRÜ GOÇUM BAKIŞI:
"Ense traşı bakışı" da denir. "Tak Sepeti Koluna Bakışı" da denir.
Mesela; kapitali şuursuzca savurmuşsundur yavrucum.
Her isstediğini almışsındır.. Her istediğini verememişsindir.
Bencil, egoist, çıkarcı, bananeci, heepbanacı bir yavşaksındır. Laylaylom, geyik, dangalaklık, sinema tv den ibaret bir hayat sunmuşsundur O’na.
Barajının suları çekilmiş.. elektriğinin voltajı düşmüştür,
Baban iflas etmiştir,
Sekiz kere ihanet etmişsindir,
Adam çıkmamışsındır,
Başka birini bulmuştur..
Onu mutfağa sokmamışsındır. Kızcağıza pizza suşi yedirmişsindir, her akşam..
O’nun içindeki hamarat kadının elinden tutup iki yanacığından öpüp.. hamur yoğurmaya, bazlama pişirmeye.. derede çamaşır yıkamaya, odun ateşinde kahve köpürtmeye, kuşları kedileri beslemeye yağmurun altında yalınayak yürümeye.. çıkaramamışsındır..
İşin bitmiştir..
Dişi’n gitmiştir.
Nitekim, "Seni çöpe atacağım poşete yazık, hemi de çevreyi iki defa kirletmiş olacağımdan,
ne oduna yollarım ne davara, korum çuvala sallar sallar vururum duvara .." diyesi gelmiştir.
Bu iki bakışı görmezsin hissetmezsin bile.. ancak sonucunu görürsün.
............
Ve işte kadından görüp görebileceğin en kutsal mukaddes kutsanmış mübaarek bakış..
Ondan sonra da zaten "inleyen nağmelerden bir repertuar.."
3- GEL, AÇIM BAKIŞI:
"Açılım Bakışı" ya da "Tebessüm-i Nazar" da denir. Şans talih kader kısmet beeş kuruşaa.
Her ne kadar erkekler, açılım deyince ’degaje’ ’frikik’ gibi banal balistik basitliklere
kayarlarsa da hiç de bile öyle değildir işte.
Ayriyeten, bir erkeğin br kadın tarafından beğenilmesi az rastlanan bir doğa harikası olduğundan laboratuara kobay farelerinin kafesine konulacak önemde bir şeydir yani.
Kadının Erkeğe dair bir tek kıstası ölçüsü kriteri kantarı tartarı vardır o da;
"Bayatlamamış yumurtadan Ruuh Eşi", olmazsa " Ruh İkizi"..
O da olmazsa "Adamm gibbi Adaaamm"
İnternette çok rastlarsınız, şöyle bir "kadın sözü" icadedilmiştir hatta;
"Ruh eşimi bulamadım, demek ki eşsiiz bir ruha sahip imişim, hihii.." Hah.
Bu "ruh eşi-ikizi" kalıbının içinde haşa bir Tanrı yatmaktadır, neredeyse.
Kainatta ne kadar iyilik doğruluk güzellik mükemmellik var,.
doldur tıkıştır adamcağızın içine.. kapat.. başka kadınlar görmesin.. İşte öyle.
İki de kanat tak..
Kaz kanadı mıydı yok, melek kanadı .. kafam karıştı.. burayı hızlı geçeyim.
Aah ah.. "Umduğunu değil bulduğunu.. " kadın huu.
Bunu bir k abullenemedin de Behlül’e meelül meelül bakaar durursun.
İleri yaştakiler için yabancı bir artist vardı ama adını bilemedim. Neyse.
.........
"Gel, Açım Bakışı" nın açılımı şöylecedir;
"-Ooo!.. Ohohooo.. Oh Oh, maaşallah.. Neredeydin sen ayol..
Ah, ne kadar mahcuup, mahzuun, efendii terbiyelii beyefendi ötesi..
burnumda tütesi.. zürriyeti nesli bitesi..
İçkisi sigarası kumarı karı-kızı olmayası bir sabi sübyan işte..
Ay Ay.. erkek değil minder gibi kabarmış kek.. yanağını tokatla kulağını çek..
al lokmasını tek tek.. ay utanırmış bi dee.. kızlar şuna bakaar mısınıız,
yanakları allaştı gözleri aptallaştı kıız..
..Gel hele yiğidim, gel yamacıma şöyle.. otur bakim dizimin dibine..
Bak aslanım, dünyanın en gizel dibi dizimin dibidir,
senin için en huzurlu yerdir cennetten köşe gibidir..
Ama uslu cici çocuk olursan tabii..
Gidip te onun bunun çukurunu kuyusunu eşeleyip durmazsan.. kudurmazsaan.." İşte böyle "beyaz karga görmüş pesimist gibi" açılan tebessüm eden bakışlardır yani.....
.........
(Ah, aslında kadının "Hayallerine umutlarına biiir bakışı vardır kiii..
Amann Tanrım.. Yürekler dayanmaz da maça kaçar..
İşte o bakışlar sayesinde dünya bizi üstünden atmamaktadır, şimdilik.
O bakışı yalnızca tavan duvarı ve Tanrı görür.
Nasıl desem.. biraz.. biraz değil epeyce renkli hüzünlü.. dram melodram..
melankolik.. melekvari.. gökkuşağı.. prangalı kelepçeli.. peçeli.. reçetesiz..
Her naneden maydonozdan bir demet.. her çiçekten bir sepet.. her ağudan bir pipet..
Bu bakışı kaleme alasım klavyeye dökesim gelmedi bile diyemem ki..
Bir erkek olarak nasıl yapabilim bunu.
Hem onlardan biri bile yapamaz.
Eh bırakalım da o sırlarıyla yaşasınlar..
Hem belki de o sayede ayakta duruyorlardır.
Belki de bu kadar güzelliğe böyle sahip olurlar..
Belki de onun için bizden daha sabırlı tahamüllüdürler..
"Belki de o bakışı gördüğünde "Ooff!.." deyip, cenneti peşinen sunmuştur Tanrı.."
Ne bileyim ben.)
Atem dutem men seni.. şekere gatem men seni
Dünyaya adalet gelende.. teraziye atem men seni
İnsandır laklakası sürçü lisandır, ettik ise affola.
Gözünün Nuruna Kalbinin Süruruna Bereket..
Bakışın Solmasın.. Solduranlar Onmasın..
Ey Kadın.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.